Milletvekili Serkan Topal, önergeyle konuyu meclis gündemine getirdi
CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, bir grup milletvekiliyle birlikte TBMM Başkanlığına ilettiği önergeyle Taş Ocaklarının insan sağlığı ve çevre üzerine olumsuz etkilerini gündeme getirdi.
İnşaat veya diğer kullanımlar için malzeme üretmek amacıyla zeminden kaya, kum, çakıl veya diğer minerallerin kaldırılma işlemlerini gerçekleştirmek için kurulan taş ocaklarının insan sağlığını tehdit ettiğinin bilimsel olarak ortaya konulduğunu belirten Milletvekili Topal, taş ocaklarında yapılan patlatmaların doğal dengeyi, su yollarını ve çatlak-mağara sistemini bozduğunu, çevredeki suyun derinlere ilerlemesine ve dolayısıyla su kaynaklarını kullanan çiftçilere ve yakındaki tesislere zarar verdiğini bildirdi.
Bitki örtüsünün yapısını bozuyor …
Taş ocaklarından çıkan tozun, bitki yapraklarını kaplayarak solunumu ve fotosentezi engelleyerek bitki örtüsünün de yapısını olumsuz etkilediğini belirten Milletvekili Serkan Topal, önergede konuyla ilgili şunlara yer verdi: “Uluslararası Çevre Araştırmaları ve Halk Sağlığı Dergisi’nde yer alan araştırmaya göre taş ocakları yakınında yaşayanların %98’i evlerinde toza maruz kaldıklarını, %85’i arazinin tahrip olduğunu, %97’si bitki yapraklarının tozla kaplı olduğunu, %92’si mahsul yetiştiremediğini belirtmektedir. Aynı zamanda taş ocakları yakınında yaşayan kişilerde sağlık sorunları da dikkat çekmektedir.
Toza maruz kalan kişiler arasından %22 oranında yüksek göz ve burun alerjisi, %17’sinde göğüste
sıkışma, %9 unda kronik öksürük sorunları görüldüğü çalışmalarla ortaya konmaktadır. Bu nedenlerden dolayı uzmanlar, taş ocağı işletmelerinin ormanlar ve su üretim yerleri dışına, yerleşim alanlarına uzak ve ağaçlandırılamayacak olan kayalık arazilerde açılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Çevre ve sağlık sorunları gözardı ediliyor …
Hal böyle iken ülkemizin pek çok bölgesinde taş ocakları başta taşıma olmak üzere maliyetleri de düşürmek amacıyla yerleşim yerlerine yakın, hatta orman ve tarım arazilerinin içinde kurulmaktadır. Maliyetleri düşürmek amacıyla yaşam alanlarına yakın olarak tesis edilen taş ocaklarından çıkan toz ve ağır metaller nedeniyle taş ocağının yol açtığı çevre ve sağlık sorunları göz ardı edilmektedir.
Anaya-sanın 56.maddesinde sağlık ve çevrenin korun-ması başlığı altında herkesin sağlıklı ve dengeli bir cevrede yaşama hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. Anayasanın amir hükmü gereğince; ‘Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.’
Bu kapsamda, ülkemizde faal olan ve faaliyete geçmesi planlanan taş ocaklarının insan ve çevre sağlığı yönünden değerlendirilmesi, taş ocağı kurulu bölgelerdeki durumun tespiti, sorunların ve çözümlerin gerek bölgede yaşayanlar ve gerek bilim insanlarıyla istişare edilerek ortaya konularak öneriler geliştirilmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu açılmalı.” -Mehmet ÖZGÜN-