Tavşan’ın çektiği dilekte

Biraz umut, biraz hayal… Hadi itiraf edelim, fallara meraklıyız… Aslında geleceğe dair merakımıza hayal yüklemeye meraklıyız… İyi bir şeyler olacağının söylenmesine de! Tavşanlara dilek çektirenlerin kalabalığı da bundan mı? İki sevimli beyaz tavşan ve önlerinde onlarca küçük, renk renk kâğıt… Neler mi yazıyor içlerinde? “Şu anda hayatınızda ufak tefek değişiklikler seni geleceğe daha hazır bulunduracak. […]

Biraz umut, biraz hayal…

Hadi itiraf edelim, fallara meraklıyız… Aslında geleceğe dair merakımıza hayal yüklemeye meraklıyız… İyi bir şeyler olacağının söylenmesine de! Tavşanlara dilek çektirenlerin kalabalığı da bundan mı?

İki sevimli beyaz tavşan ve önlerinde onlarca küçük, renk renk kâğıt… Neler mi yazıyor içlerinde? “Şu anda hayatınızda ufak tefek değişiklikler seni geleceğe daha hazır bulunduracak. En başta olumlu düşünmekle başla ,her şeyin güzelleşeceğine inan. Düşünce gücü insanı geleceğe hazırlar” demiş bir tanesi… Hatta diğeri, “Ey niyet sahibi ; hayatta bir çok güzellikle karşılaşacaksın. Ancak, şu anda tuttuğun yolun iyi olduğuna inan , üzülme , bunalıma düşme . Tuttuğun yolu değiştirmeden çalışmaya devam et” diye eklemiş.
-AİLEM İZMİR’DE-
Antakya’nın trafiğe kapalı Saray Caddesi’nin tam da orta yerinde kurduğu tahtadan ayaklı tezgâhının üzerine koyduğu iki beyaz tavşanı ile objektifimize poz veren Ali, İzmir’den gelmiş. ‘Ailem orada, bense burada… Bu sezon bitene kadar buradayım’ derken, akşamları Antakya’daki fuar alanında gerçekleşen Ramazan etkinlikleri kapsamında Osmanlı Macunu sattığının altını çizd,. ‘beklerim’ diye de ekledi.
-MERAKLISI ÇOK-
Dilek kağıdı çektiren Antakyalılar mı? Oldukça fazla… Bu biraz da fallara olan merakımızdan mı ileri geliyor bilinmez ama, her bir kağıt ‘umut’ dolu, hatta ‘hayallerini’ ara ara erteleyenlere ‘vazgeçme’ diyen sözlerle… İzmir’e ailesinin yanına dönmek için Ramazan döneminin bitmesini bekleyen Ali’nin söyledikleri de buna dair:
“İstanbul gibi yerlerde insanlar tavşanların çektiği dileğe alışkın, ama burada da meraklısı çok diyebilirim. Buna biraz da ‘fal baktırma’ olarak bakan da var aslında. Tavşanın çektiği dileği okuyup da gülümseyerek ayrılan çok o yüzden… Zaten bu dileklerde kötü bir şey çıkmaz. İyi şeyler söyler. Galiba insanların da o iyi şeylere ihtiyacı her zamankinden daha çok. Antakya’da olmak güzel, ki ilgi de iyi.”
-ESKİ BİR MESLEK-
İzmir’den gelen Ali’nin de içinde olduğu bu iş (niyetçilik), kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden biri. Niyetçilik; içinde niyet, dilek veya mani yazılı olan küçük kağıt parçalarının eğitilmiş tavşana çektirme işi olarak biliniyor. Her niyetçinin, katlanıp açılabilen ve farklı renkler ile süslenen bir tezgahı var. Tavşan, bu tezgâha oturtuluyor, ardından da tezgâha gelen müşterinin niyetine göre renkli kâğıt parçalarından birini ağzı ile çekiyor. Tavşanın seçtiği kâğıt parçasında yazılı olan da müşterinin niyeti oluyor.
Size düşen niyetin kağıdını çekmeye hazır tavşanlar için İzmirli Ali meraklısını bekliyor, bizden söylemesi… -Tamer Yazar-

Exit mobile version