Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde DEM Parti’nin grup toplantısında atılan “Biji Serok Apo” sloganı yargıya taşındı. Ankara Barosu’na bağlı avukat Paşa Büyükkayaer, söz konusu sloganın terör örgütü propagandası ve suçu övme kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek suç duyurusunda bulundu.
Meclis’te Atılan Slogan Gündemi Sarstı
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iki gün önce gerçekleştirilen DEM Parti grup toplantısında, “Biji Serok Apo” sloganının yankılanması, siyaset ve hukuk çevrelerinde geniş yankı buldu.
Söz konusu ifadeler, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a atıfta bulunması nedeniyle kamuoyunda sert tepkilere neden oldu.
Ankara Barosu’na kayıtlı avukat Paşa Büyükkayaer, olayın ardından harekete geçerek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
“Terör Propagandası” ve “Suçu Övme” Suçlaması
Büyükkayaer, dilekçesinde sloganın “terör örgütü propagandası yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” suçlarını oluşturduğunu ifade etti.
Avukatın başvurusunda, DEM Parti’nin grup toplantısına “PKK sempatizanlarının” davet edildiği iddiası da yer aldı.
Dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“(TBMM’de) PKK terör örgütü sempatizanları tarafından ‘Biji Serok Apo’ sloganı atılmıştır. Türkçe dışında bir dilde söylenen bu ifade, Türkçe’de ‘Yaşasın Başkan Apo’ anlamına gelmektedir. Apo olarak bahsedilen kişi, bebek katili PKK’nın sözde lideri ve Türk yargısı tarafından kesin hükümle cezalandırılmış bir mahkûmdur.”
Büyükkayaer ayrıca, Meclis’e giriş yapan bu kişilerin kimliklerinin tespit edilmesini, kamera kayıtlarının incelenmesini ve olayın tüm yönleriyle araştırılmasını talep etti.
Avukattan Detaylı İnceleme Talebi
Suç duyurusunda, “Şüpheli şahısların tespit edilmesini ve üzerlerine atılı suçlardan dolayı kamu davası açılmasını talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı.
Avukat, Meclis’in demokratik bir kurum olduğunu ancak bu tür eylemlerin yasama faaliyetlerini gölgelediğini vurguladı.
Hukuk çevreleri ise olayın yargı tarafından nasıl değerlendirileceğini merakla bekliyor. Daha önce benzer ifadeler nedeniyle açılan davalarda terör propagandası suçu yönünden verilen kararlar, yargının bu tür eylemlere yaklaşımını belirleyen önemli örnekler olarak gösteriliyor.
DEM Parti Kaynakları: “Anlık Bir Tepkiydi, Planlı Değildi”
Öte yandan, DEM Parti kaynakları olaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
DW Türkçe’nin aktardığı bilgilere göre parti yetkilileri, grup toplantısında dışarıdan gelen bazı kişilerin sloganı “anlık bir şekilde” attıklarını, bunun önceden planlanmış bir eylem olmadığını savundu.
Parti kaynakları, söz konusu olayın Meclis’teki toplantının genel akışına aykırı bir şekilde geliştiğini belirterek, bu durumu “partinin kurumsal tavrı” olarak görmediklerini ifade etti.
Meclis’te Güvenlik ve Denetim Tartışması
Bu gelişmelerin ardından, TBMM’deki güvenlik protokolleri ve ziyaretçi denetimleri de yeniden gündeme taşındı.
Uzmanlar, Meclis’in herkesin ifade özgürlüğünü koruyan bir alan olduğunu ancak terör örgütlerini öven söylemlerin bu özgürlüğün sınırlarını aşabileceğini dile getirdi.
Kamuoyunda tartışılan bir diğer konu ise, bu tür olayların Meclis içindeki düzen ve disiplin kurallarını nasıl etkileyeceği yönünde oldu.
Suç duyurusunun ardından sürecin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ele alınması bekleniyor.
Siyasi çevrelerde de yankı bulan olay, hem iktidar hem de muhalefet partilerinin gündemine girdi.
Bazı milletvekilleri, Meclis çatısı altında “terör örgütü sembollerine veya söylemlerine yer verilmemesi gerektiğini” vurguladı.
DEM Parti cephesinden ise, olayın çarpıtıldığını ve toplantının genel amacının dışına taşındığını savunan açıklamalar geldi.

