Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Tecrübe Tahtası…

         Mutfakta yangın var. Ekonomideki sıkıntı ve kriz giderek boyutunu arttırıyor. Ülkede büyük bir kesimin nefes alacak hali kalmadı.

         Bu ekonomik dar boğazdan çıkabilmek için ekonominin kuralarının dışına çıkılmak suretiyle çözüm yolları üretilmeye çalışılıyor. Bulunan çözüm yolları ekonominin kuralları ile taban tabana zıt olduğu içinde bir türlü olumlu sonuç alınamıyor.

         Bu arada yurtiçinden ve yurtdışından bazı sesler yükseltiliyor. Ekonomik bunalımın üstesinden gelebilmek için anayasada var olan olağanüstü hal yönetiminin yeniden yaşama geçirilebileceği sözleri gündeme düşürülmeye çalışılıyor.

         Bir kez daha hatırlatmak gereğini duyduğumuz olağanüstü hal yönetiminin yürürlükte olan anayasamızdaki yerini belirtmek istiyoruz.

         Anayasamızın 119. maddesine göre:

         Cumhurbaşkanı … Ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.

         Olağanüstü hal ilan kararı verildiği gün resmi gazetede yayımlanır ve aynı gün TBMM onayına sunulur…

         Anayasamızın 119. maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilebilecek olan olağanüstü hal, yine Cumhurbaşkanına çeşitli hak ve yetkiler tanımakta ve bunların uygulamaya konulması yolunda gerekli düzenlemeleri yapabilmesine olanak vermektedir.

         Ancak böylesi bir ekonomik bunalım nedeni ile olağanüstü halin ilan edilebilmesi için çok önemli gerekçelere ihtiyaç vardır.     

         Eğer böyle bir ihtiyaç söz konusu olmadan bu yola başvurulmuş ise, ülkenin içte ve dışta ekonomik itibarının büyük zararlar göreceğini, oluşacak tahribatın ise gelecek kuşaklara ağır bir yük getireceği gibi demokrasinin de kuralları ile bağdaşmaz bir durumun söz konusu olabileceğini hatırdan uzak tutmamak gerek.

         Anlaşılan o ki; olağanüstü hal ilanı konusu bir süre daha gündemi meşgul etmeye devam edecek.

         Bu arada şu hususu da bir kez daha belirtmekte yarar görüyoruz:

         Ekonomik sıkıntı bir buhrana dönmek üzere.

         Böyle giderse sıkıntı daha da artacak, ekonomik dar boğaz daha da daralacak.

         Evine ekmek götüremeyenlerin, çöp bidonlarından yiyecek artığı toplayanların, pazarın sonunda yerlere atılan sebze ve meyveleri toplamak suretiyle kendinin ve ailesinin karnını doyurabilme çabasında olanların sayısı her geçen gün biraz daha artmaktadır.

         Bu gerçeği hatırdan çıkartmayarak Türkiye’nin içinde bulunduğu dar boğazdan çıkılabilmesi için model üretme ve ekonomiyi tecrübe tahtası yapma yoluna gidileceğine, denenmiş ve başarılı olmuş ekonomik sistemin uygulanması yoluna gidilmesi gerekliliğini de hatırdan uzak tutmamak gerekir.

         Denenmemişi denemek ve ya tutarsa anlayışı ile hareket etme yoluna gitme yerine, denenmiş ve başarıya ulaşmış sistemleri yaşama geçirmek suretiyle yaşanan ekonomik krizden kurtulma yoluna gidildiği takdirde oluşacak zararın mümkün olduğu kadar aza indirgeneceği ve tahribatında onarılmasının kısa bir süre alacağı bilinmelidir.

         Eğer bunlar yapılmaz ve aksine bir tutum izlenirse, ne yapılırsa yapılsın, ne edilirse edilsin,  ekonominin kuraları ile bağdaşmayan hangi uygulama yaşama geçirilmek istenirse istenilsin, ekonomideki sıkıntının oluşturduğu tahribat daha da artacak,  tahribatın onarılması için daha büyük zamana ihtiyaç duyulacaktır.

         Bu nedenle herkesin şapkasını önüne koyarak ekonominin kurallarının gereğinin yerine getirilmesi için kendine düşeni yapma yoluna gitmesi ve böylece düzlüğe çıkmanın yollarını arayıp bulması gerekir…

                                                                                     [email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER