Ülke, ekonomik sıkıntılarla birlikte türlü sıkıntılarla mücadele ediyor.
Bu sıkıntılardan kurtulabilmek için, yol ve yöntemler aranıyor. Bulunanlar da uygulamaya varılmak sureti ile bir sonuca varılmaya çalışılıyor.
Bu arada, Cumhuriyet ile beraber kazanılanların elde kalanları da, şu ya da bu nedenle elden çıkartılmak isteniyor.
Bunlar yapılırken de, kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarına sistemli bir şekilde hücum edenler de oluyor.
Çağdaş bir rejim anlayışından geriye doğru gitmek isteyenler, bu doğrultuda başı çekiyorlar.
Böylesi geri fikirlilere çeşitli kurum ve kuruluşlarda rastlanılıyor.
Geriye gitmek isteklerini taşıyan bu hareketlerin sesleri, zaman zaman artıyor.
İşte böylesi bir ortamda çalkalanıp duruyoruz desek, yanılmış olur muyuz acaba..?
Birçok konuda başı sıkışan, zor durumlarla karşı karşıya kalanlar, hemen Atatürk’e sarılıyorlar.
Böylece bir sahte Atatürkçüler topluluğu da oluşturulmaya çalışılıyor.
Son günlerde yaşadıklarımıza bir bakın.
Son günlerde gördüklerimize bi bakın.
Son günlerde tehlikenin farkında olmayanların umursamaz tutumlarına bir bakın.
Bakın ve görün…
Tehlike geliyorum diyor.
Tohumun atıldığı yerde, eğer önlem alınmazsa, zaman içinde etrafa yayılma olur ve zamanla iş işten geçer.
Bu nedenle, tehlikeyi baştan görmek ve gerekeni yapmak zorunluluğunu anlamalıyız.
Bazı kurumlarımızda görülen kıpırdanmalara dikkat etmek gerek.
Bunlar küçük şeylerdir demek;
Bunların üstesinden zaman içinde geliriz demek;
Bunların biraz daha gelişmesini bekleyelim demek;
Demek, demek, demek.
Böyle dedikçe de, tehlike giderek büyür ve üstesinden gelinmesi de zorlaşır bir hal alır.
Bu nedenle, olanları görerek, tehlikenin farkına vararak zamanında gereken önlemleri almalı ve geriye gidişi durdurmalıyız.
Bunun için de; adımlarımızı hesaplı atmalıyız.
Eğitimde geri kaldığımızı unutmamalıyız.
Köy enstitülerinin kapatılışındaki yanlışı anlamalıyız.
Her konuda kalkınmanın, eğitimle başlayacağının bilincinde olmalıyız.
Ve kalkınmanın da kırsaldan başlayacağını akıldan çıkarmamalıyız.
Tüm bunları, akıl süzgecimizden geçirerek, zamanında gerekenleri yapmazsak yarının çok geç olacağını hatırdan çıkarmadan hareket etmeliyiz.
Çağdaşlığı yakalamak kolay değil.
Geriye gidiş daha kolay.
Bunun böyle olduğunu görerek, bilerek, anlayarak hareket etmeli ve yarın çok geç oldu demeden gerekenleri yapmalıyız.
Bir kere daha hatırlatıyoruz…
Tehlikenin farkında olalım ve ona göre hareket edelim.
YORUMLAR