Peki Ya Gondollara!
Önce temizliyoruz, ardından ışıklandırıyoruz, finalde de çiçeklendiriyoruz… Hepsi güzel! Peki, bir zamanlar üzerinde kıyılan nikahların görselinde duranlar ve terk edilen bir iskelenin yalnızlığında bekleyenler sormayacak mı? Söz verilenleri rafa kaldıranlardan cevap beklemeyecek mi?
Asi Nehri’nin kronikleşen kirliliğine çözüm diye sunulan, Türkiye ve dünya ölçeğindeki kapasitesi ile de sık sık gündeme taşınan Küçükdalyan- Narlıca Membran Biyoraktör Teknolojili Atık Su Arıtma Tesisi, nehre karışan atık sular noktasında deneme çalışmalarına başladı. Uzun yıllar sineklerin istilasına terk edilen ve yetki başlığında süren tartışmalarda hiçbir resmi kurumun sorumluluk üstlenmediği nehrin geldiği bu son aşama için konuşan vatandaşlar ise memnun.
-PORSUK ÖRNEĞİ-
Tüm bu gelişmeler kent insanında memnun bir gülümseme ve o gülümsemeye ekli keyifli de bir bekleyiş yaratırken, Asi Nehri yakınlarında oturduğunu söyleyen yaşlı bir Antakyalının Asi için söyledikleri düne dair verilen sözleri hatırlatıyor…
“Venedik’e kadar henüz gidemedik ama, torunum Eskişehir’de okurken birkaç kez ziyaretine gitmiştim. Porsuk Çayı’nın eski halini bilmiyorum. Bugün geldiği hal mi? Bakınca kıskanmamak elde değil. Gerçekten de Avrupa’da bir kent kadar temiz ve düzenli. İnsanlarına da bravo ama! Ne kir var ne çöp! Belediye de iyi iş çıkarmış. Hele ki o tekneler… Bir kez binme fırsatım oldu. Acaba, dedim… ‘Kokuyor’ mu? Bizde de güzel şeyler olacak diye bekliyoruz. Görmeye ömrümüz yeter mi bilmiyorum. Ama söz verdikleri şu tekneleri bizde de indirsinler nehre. Tamam, ışıklandırsınlar… Çiçeklendirsinler de! Ama şu tekneler kısmını da unutmasınlar. Bence çok şeyi değiştirir o tekneler. Bu nehri, kentle iç içe yapar. Görsele inanılmaz bir keyif katar, hareket katar”
-HESABI SORULUR!-
Konuşmasında, dünden bugüne Asi Nehri için masaya konan projelerin hayata geçmeyen, geçirilemeyen, geçse de başarılı olamayan kısımları için de konuşan Antakya’nın Asi Nehri sakini, oldukça dikkati çeken bir eleştiri de yapmayı ihmal etmedi:
“Aslında dünyanın başka bir yerinde olsa, bu nehre dökülen paraların hesabı sorulurdu. Sorulmaz mıydı? ‘Yapıyoruz’ deniyor, yapılmıyor. Çalışmaları başlatıp ‘hayata geçiriyoruz’ deniyor, ardından kaderine terk ediliyor. Asi’ye şelaleler dökülecekti hani? Ne oldu? Bir iki defa çalıştılar, sonra? Unuttular. Bizlerin de unutmasını istediler. Hadi unutan unuttu da, onca paraya ne oldu? Şimdi hurda demir olan onca malzeme için harcanan paraya ne oldu? Çiçekler için onca yer yaptılar. Hepsi kurudu. Yerlerinde çöpler var. Onlar da unutuldu. Teknelerin yanaştığı iskele de öyle… Belediyelerin vatandaşın parasını bu kadar kolay harcamasının bir denetimi yok mu? Harcasınlar tamam da! Bizimkilerin bir deyişi vardır… ‘Maymun iştahlı’ derler böylesi için! İster, yapar, ama çabuk sıkılır! Kendi kişisel paraları olsa, sorun değil!
Siz sordunuz, ben de anlatıyorum… Benim gibi kaç kişi soruyordur onca işin çöpe giden parasını? Yok mu bu belediyelerin meclisleri? Sormuyorlar mı ne oldu’ diye? ‘Sorsalar ne olacak ki’ diyeceksiniz! İnşallah bu defa iyi bir şeyler çıkarırlar. Ama şu çiçeklendirmeyi yapacaklarsa da düzgün yapsınlar. Ne o öyle, neredeyse hafta bitmeden dikilen çiçekleri söküp yerine yenilerini dikiyorlar. İnsanın aklına bin tane şey geliyor bu çiçeklerin trafiğini izlerken… Daha uzun ömürlü, nehre uygun bir çiçeklendirme yaparlar inşallah diyelim de, belki dileğimiz yerine gelir!”
-NE DENDİ?-
Vatandaşın merakla beklediği konuda geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise, sahip olduğu ölçeği ile ülke çapında bir tesis olan Küçükdalyan- Narlıca Membran Biyoraktör Teknolojili Atık Su Arıtma Tesisi’nin 20 gündür devrede olduğunu ve deneme çalışmaları yapıldığını söylemiş ve şunları dile getirmişti:
“Asi Nehri’nde şu anda suyu kestik, kurumasını bekliyoruz. Su, normalde 15-20 Nisan’da kesiliyordu. Şu anda çok az ve ortadan akıyor. Suriye’nin baraj kapaklarında sorun varmış. Direk gelen su Asi Nehri’nden geçiyor. Setlerde su tutulamadığı için de beklemek zorunda kaldık. Bu yüzden de iş uzadı. 1 haftaya kadar Asi’ye döşediğimiz 1200’lük boruya akan bütün suları bağlayacağız ve sonra siti kapatacağız. Kapattıktan sonra da temizlediğimiz suyu vereceğiz. Şu anda arıtma tesisi 55-60 kapasite ile çalışıyor. Ağustos sonunda da tüm kanalizasyonlar bitmiş olacak ve tam kapasite ile arıtma tesisi çalışacak. Çiçeklendirme ve ışıklandırma çalışmalarını da gerçekleştiriyoruz. Belirli noktalara Hatay’ın simgesi haline gelen mozaikleri yaptırıyoruz. Yaklaşık 1,5 ay sonra, tüm işlemler bittiğinde Asi Nehri istediğimiz hale gelecek.”
-FISKİYE SİSTEMİ-
Antakya Belediyesi eski Başkanlarından Mehmet Yeloğlu tarafından da gündeme taşınan ‘nehre fıskiye’ sistemi için de konuşan vatandaşlar, böylesi bir teknik uygulamanın nehir içindeki canlılar için de olumlu bir devri daim yaratacağını söylerken, benzer bir açıklama Aralık 2017’de Lütfü Savaş’tan gelmiş, “Asi Nehri’nin içine borularla fıskiyeler yapacağız. Amacımız hareketsiz suyun kalış süresini arttırmak ve kokuyu önlemek” demişti. Peki, şu an konuşulanlar arasında yer almayan, ama bir dönem gündemdeki başlıklardan biri olan ‘fıskiye’ sistemi de hayata geçer mi, yoksa bu da rafa kalkan ‘projeler’ arasındaki yerini çoktan aldı mı? -Tamer Yazar-