Nehir yatağını unutuyor muyuz?
Tonlarca ağırlığındaki malzemeyi Asi Nehri yatağına indiren yerel idarenin hedefinde, kent yaşamı içinde ciddi sıkıntılar yaratan sorunları en azından su kirliliği boyutunda minimize etmek var. Peki, yatakta birikenler ne olacak?
“Asi Nehri’nin Antakya’dan geçtiği yerde iki tane merkezi köprü var ve her ikisinin de ayaklarında biriken çöpler son birkaç yazdır temizlenmemiş halde… Bu birikenleri oradan almak ve bu kadar tekrara düşmemek zor mu?”
Bu tespite ve ardından gelen ‘cevapsız soruya’ katılmamak zor, hele ki eldeki bu görüntüye ekli nehir yatağının artık bataklığı andıran balçık halinde gözle seçilir haldeki araç lastiklerinin kalabalığını izlerken! Beklenti ise net… İş makinelerinin bir süredir nehir yatağında sürdürdüğü ‘temiz Asi’ ve ‘temiz Nehir’ sloganlı çalışmalara, aynı nehrin yatağının da katılması. Bu yapılırken de, nehrin, yılların biriktirdiği çöplerden ve doğada yok olmayan atık maddelerden arındırılması.
-CEZA YOK, ÇÖP VAR!-
Nehrin, Antakya şehir merkezinden geçtiği noktalarda istinat duvarlarından aşağıya çöp dökme alışkanlığının hala devam ettiğini izleyen vatandaşlar ve bölgede oturanlar, ‘yetkili’ belediyeden ‘ceza’ eksenli önlem ya da önlemler almasını istiyor. “Bu kadar kolay olmamalı… Çöpler, bir nehre, hele ki şehrin merkezinden geçen bir nehre bu kadar kolay atılamamalı” diyenler haksız mı? -Tamer Yazar-