Hatay Büyükşehir Belediyesi, Yayladağı ilçesinin Dağdüzü köyüne su götürme hizmetini duyurdu. İlk bakışta bu hizmet sıradan bir altyapı çalışması olarak görülebilir. Ancak, bu hizmetin Dağdüzü köyü için özel bir anlamı var. Çünkü eski belediye başkanı Lütfü Savaş, Dağdüzü’nün doğum yeri ve köyün yarısı akrabası. Üstelik, Savaş’ın köye birkaç kez yaptığı ziyaretler, özel karşılamalar ve Türk bayrağıyla yapılan karşılama törenleri, bu köyün Savaş için ayrı bir anlam taşıdığını gösteriyor.
Eski Başkanın Köyüne Ziyaretler
Lütfü Savaş, 2017 ve 2018 yıllarında köyüne gerçekleştirdiği ziyaretlerde Dağdüzü halkı tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmıştı. Yıllarca Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Savaş’a, köydeki hemşehrileri gururla karşılık vermiş ve Türk bayrağıyla karşılama yapmışlardı. Bu tür karşılama törenleri, Savaş’ın köyündeki büyük bir sevgi ve saygı gördüğünü gösteriyor.
Siyasi Değişim ve Yeni Başkan Öntürk
Ancak, 31 Mart seçimleriyle Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunu Mehmet Öntürk kazandı. Öntürk’ün başkanlık koltuğuna oturmasından sonra, Dağdüzü köyü için önemli bir değişiklik yaşandı. Öntürk yönetimi, Dağdüzü köyüne su götürme çalışmasını başlattı ve bu hizmeti duyurdu.
Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin, “Susuz Hiçbir Mahalle Kalmayacak” anlayışıyla gerçekleştirdiği su götürme çalışmaları çerçevesinde, Dağdüzü Mahallesi’ne yeni bir su kaynağından saniyede 6 litre su aktarılacak. Belediye, bu yeni su kaynağından elde edilen suyu, 1.680 metre yeni şebeke hattı döşeyerek köyün içme suyu deposuna iletecek. Dağdüzü’ne içme suyu iletimi sağlandı ve köydeki altyapı sorununun çözülmesi hedefleniyor.
Okurlarımıza Yorum Hakkı
Haberin sonunda, Dağdüzü köyüne su götürülmesi gibi bir hizmetin, özellikle Lütfü Savaş’ın köyü olması nedeniyle politik bir gönderme mi taşıdığı yoksa tamamen bir altyapı ihtiyacının çözülmesi amacıyla yapılan bir hizmet mi olduğu sorusu okuyuculara bırakılıyor. Bu durum, yerel siyasetin nasıl işlediğini ve seçim dönemi sonrası yapılan hizmetlerin hangi anlamları taşıyabileceğini sorgulatıyor.
Hatay’daki bu gelişme, hem yerel yönetim değişikliği hem de siyasi geçmişin etkisiyle farklı açılardan değerlendirilebilir. Okurlarımıza bu durumu kendi bakış açılarıyla değerlendirme fırsatı sunuluyor.