CHP’li Vekil Sezgin Tanrıkulu, Evvel Temmuz Festivali kapsamında katıldığı panelde ittifak politikalarını değerlendirdi
22. Geleneksel Evvel Temmuz Festivali kapsamında, konuşmacı olarak CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve TİP Genel Başkan Yardımcısı, Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu’nun yer aldığı “Türkiye’de Siyasal Durum ve İttifak Politikaları” konulu panel gerçekleştirildi.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bazı sorunlar nedeniyle Samandağ’a gelemeyerek panele Skype üzerinden katıldı.
Tanrıkulu, Samandağ’ da olamamaktan duyduğu üzüntüyü ifade ederek, tüm Samandağ Halkının Evvel Temmuz bayramını kutladı. Tanrıkulu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 20 yıllık iktidarının Türkiye siyasi parti tarihinde kimseye nasip olmayan bir durum olduğunu vurguladı. CHP’li Tanrıkulu, bu durumdan tüm siyasi partilerin eksikliği ve yanlışı olduğunu, kendilerinin de bunun öz eleştirisini yaparak hem Türkiye’ de ki siyasal yaşamı, hem de demokrasiyi bir yere taşıma iddiasında olduklarını belirtti.
Tanrıkulu, konuşmasında Türkiye’nin sorunlar ülkesi olduğuna dikkati çekerek, “Bizlerin Türkiye’yi demokrasi yüzyılı yapma sorumluluğumuz var. Toplumsal barışı sağlayacağız. Bu seçim sistemiyle bunu yapma şansımız yok. CHP toplumun her kesimiyle doğru diyalog kurmaya çalışıyor. Bunun sonucu yerel seçimlerde aldık” dedi.
Tanrıkulu, konuşmasının devamında; seçim güvenliğinin olmadığı bir yerde herkesle bir arada olmak ve demokrasi ortaklığı yapmak zorunda olduklarına belirterek “İktidarda kalmak için her türlü manevrayı yapmaya hazırlar. Bizler ve demokrasi güçleri bunun farkında. Yapmamız gereken önyargılardan uzak ama çerçevesi belli bir yol haritası çıkarmak zorundayız. Bundan başka bir çaremiz yok. Ve başaracağımıza inanıyorum” dedi.
Atay: Demokrasi yok …
Atay, ülkenin kuruluşundan bu yana geçen yüzyıllık süreçte baskıcı politikaların, ayrımcılığın olduğunu, demokrasinin olmadığını, AKP döneminde bunun bütün çıplaklığıyla görüldüğünü ifade etti. Milletvekili Barış Atay, konuşmasında “2023 yılında yapılacak seçim Türkiye’nin yeniden yapılanması oylayacağız ve bunun mücadelesini sürdüreceğiz. Başlatacağız demiyorum çünkü bu mücadele başlayalı çok zaman oldu. Bugün biz genel olarak siyaseti tanımlarken insani bir eğilimle yaşadığımız güncel sorunlar üzerinden tanımlarız. Bu benim kişisel fikrim, elbette katılmayanlar olabilir; AKP bir sebep değil sonuçtur. Biz on yıllar boyunca zaten anti demokratik ortamlarla yönetilmiş bir ülkenin en ceberut hükümetiyle sonuçlandırıldık. Ülkenin kuruluşundan bu yana yaşananların en sert yanı karşımızda. Bunu çözmeye aday herhangi bir siyasi partinin burada isimlerden öte bir şeyden konuşuyorum. Cumhur ittifakını var eden partilerin yapısal halinden daha farklı bir şey sunuyor olması lazım. Ve buradaki en büyük problem de hala bu çözümlere bizim dahil olmamamız. Bunu beraber çözelim diye bize teklif dahi edilmiyor. Mesele kişisel niyet ve samimiyetten öte bir durum.
Mesela ‘HDP ile sorunum yok’ diyen bir parti onunla neden görüşmez. Ya da sosyalistlerin var olduğunu kabul eden bir ittifak neden TİP ve ya başka bir sosyalist parti ile çözüm için ortak bir irade ortaya koymaya çalışmaz. Doğal olarak bu soru işareti kurumsal olarak bir samimiyet sorununu da ortaya koyuyor. Bu bir suçlama değil bu bir tespit ve çözülemeyecek bir sorun da değil. Ama bizim aynı noktaya gelebilmemiz için şu sorulara ihtiyacımız var. Doğal olarak bu da ‘Yapısal ve sistematik bir değişim olacak mı?’ sorusuna Millet İttifakı’nın bir cevabı var mı? Ben de bir soru sorayım. Meral Akşener, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu yaptıklarının hesabını soracak mıyız? AKP’yi göndereceğiz peki yerine gelenlerin yaptıklarını ne yapacağız? İşte o yüzden 3. İttifak her şeyden daha önemli hale geliyor. Bu 3. İttifak çabası bu hesabın sordurulması için gereken iradeyi ortaya koymak için hiç olmadığı kadar elzem. Bu baskıyı yaratacak güç ortaya koyamazsak bu gün AKP gider, yerine gelen de bu sistemin devamcısı olarak görev yapar” dedi.
Panel soru ve cevap bölümü ile son buldu.
Mehmet ÖZGÜN