Kahramanmaraş merkezli depremlere, İskenderun ilçesinde yakalanan Demircan, ağır hasar alan evlerinden kendi imkanlarıyla çıktıktan sonra çocuklarını başka bir kentte yaşayan eski eşinin yanına gönderdi.
Demircan, yaşadığı ağır travmayı atlatmaya çalıştığı günlerde, Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi bünyesinde afetzedeler için kurulan “Gönül Mutfağı”yla tanıştı.
Gönüllü olarak katıldığı yardım faaliyetleriyle hem depremzedelerin hem de kendi yaralarını sarmaya çalışan Dermican’ın üstlendiği görev, her geçen gün arttı
Demircan, 4 binden fazla gönüllünün çalıştığı, günlük 200 bin kap yemek, 10 bin öğrenciye kahvaltı dağıtan, bağışları ihtiyaç sahiplerine ulaştıran yardım merkezinde koordinasyon şefi oldu.
Çiftçilerin yardımına da koşan Demircan, oluşturduğu gönüllü ekiple hasat yapamayan üreticilerin ürünlerini toplayıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Yardım ederek, zor günleri atlatıyor
Düzenini kurduktan sonra çocuklarını tekrar yanına alan Demircan, AA muhabirine, afetzedelere faydalı olmanın kendini rehabilite ettiğini söyledi.
Depremden sonra zor günler geçirdiklerini aktaran Demircan, ilk günlerinin çaresizlik için de sokaklarda geçtiğini dile getirdi.
Yurt içinden ve dışından gelen gönüllülerin depremzedeler için çabalarını görünce çok etkilendiğini vurgulayan Demircan, “Gönül Mutfağı’na geldikten sonra tekrar bir şeyler yapılabileceğimi, tekrar ayağa kalkmam gerektiğini anladım. Yemekleri ve yardımları, Hatay’da her yere ulaştırmaya çalıştık. Konu sadece yeme, içme de değil. Ulaştığımız kişilere sarıldığımızda bir sevgi yumağı oluşuyor. Bu bile bize çok güzel dokunuyor, beni çok etkiliyor. İnsan böyle bir yerde nasıl iyileşmez.” diye konuştu.
“İnsanlara faydalı olmanın verdiği hissin güzelliği ve huzuru anlatılamaz”
Demircan, depremden sonraki süreçte başardıklarına kendinin de inanamadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Depremin üstesinden gelebilmek, o psikolojiyi atlatabilmek çok zor. Başardığım en önemli şey üzerimden deprem psikolojisini atmak oldu. Burada kendimin ve başarabileceklerimin, potansiyelimin farkına vardım. İnsanlara faydalı olmanın verdiği hissin güzelliği ve huzuru anlatılamaz. En büyük şükrüm ve minnetim burada iyileşebilmek oldu. Burada çalışmaktan başka yapacak bir şeyiniz yok. Her şeyiniz yıkılmış, bitmiş, uğraşacak bir şeyiniz yok. Kimseniz yok. Bana güvenilmesi, tüm bu organizasyonun bana emanet edilmesi benim için inanılmaz bir mucize oldu. Yardıma muhtaç biriyken, ihtiyacı olanlara yardım edebilen bir insan haline gelmek tarifsiz bir duygu.”
İnsanların gözlerindeki mutluluğun tarif edilemeyecek kadar anlamlı olduğunu anlatan Demircan, depremin yıl dönümünde 5 bin kişilik bir anma yemeği organize ettiklerini kaydetti.(aa)