Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında kenevir üretimiyle ilgili düzenlemeler dikkat çekiyor. Söz konusu düzenlemeyle kenevir ürünlerinin kullanım alanının genişletilmesi hedeflenirken, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Toraks Derneği gibi sağlık kurumları bu değişikliğe karşı uyarılarda bulunuyor.
Kenevir Yasa Teklifi Ne Getiriyor?
Hâlihazırda Türkiye’de kenevir ekimi sıkı denetim altında yürütülüyor. Endüstriyel kenevir yalnızca Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı yönetmelikler doğrultusunda, devlet kontrolünde ve sınırlı alanlarda ekilebiliyor.
Yeni yasa teklifiyle bu çerçevenin genişletilmesi planlanıyor. Buna göre:
Kenevirden elde edilecek ürünlerin kullanım alanı yalnızca tıbbi ürünlerle sınırlı kalmayacak, sağlık destek ürünleri ve kişisel bakım ürünlerini de kapsayacak.
Tıbbi kenevirden elde edilen ürünlerin işlenmesi, ruhsatlandırılması ve satışı Sağlık Bakanlığı denetiminde olacak.
Ürünlerin yalnızca eczanelerde satılmasına izin verilecek ve elektronik takip sistemiyle tedarik zinciri izlenecek.
TTB: “Tıbbi Sınırlı Kullanım Dışına Çıkılmamalı”
Türk Tabipleri Birliği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu yaptığı açıklamada, kenevire sadece tıbbi olarak kısıtlı kullanım çerçevesinde izin verilmesi gerektiğini vurguladı. TTB, yasa teklifinde yer alan düzenlemenin aceleye getirilmemesi ve konunun tüm yönleriyle değerlendirilmeden yürürlüğe konmaması gerektiği görüşünde.
Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
“Kamusal otorite, sağlık çalışanları, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları ürünlerin zararları ve satıcıların pazarlama taktikleri konusunda farkındalık yaratmak ve bu zararı önlemekle yükümlüdür.”
TTB ayrıca, Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumların, konuyla ilgili uzman dernekler ve meslek örgütlerinin görüşünü almasının önemine dikkat çekti. Uluslararası deneyimlerden ve kanıta dayalı bilimsel verilerden faydalanılması gerektiği ifade edildi.
“İnsan Sağlığı İçin Zararlı, Endüstri İçin Kârlı”
TTB’nin açıklamasında kenevir ürünlerinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri şu ifadelerle sıralandı:
Kenevir, 60’tan fazla kannabinoid bileşeni ve toplamda 400’e yakın kimyasal madde içeriyor.
Bitkinin içinde yer alan Delta-9-Tetrahidrokannabinol (THC) ve Kannabidiol (CBD) zıt etkiler gösteriyor ve merkezi sinir sistemi üzerinde doğrudan etkili.
Yüksek dozda ve uzun süreli kullanımda psikotik bozukluk riskinin arttığı belirtiliyor.
Kenevir kullanımına bağlı olarak baş dönmesi, ağız kuruluğu, oryantasyon bozukluğu, sersemlik ve bilinç bulanıklığı gibi yan etkiler yaygın olarak bildiriliyor.
“Tıbbi Kullanımda Sınırlı Etki Var”
TTB, bazı ülkelerde kenevirin tıbbi kullanımına izin verildiğini ancak bu kullanımın yalnızca belirli hastalıklarla sınırlı olduğunu ifade etti. Tıbbi kannabinoidlerin, etkilerinin sınırlı olmasına ve güvenlilikle ilgili yeterli kanıt bulunmamasına rağmen, bazı belirtileri yatıştırmak amacıyla tercih edildiği aktarıldı.
“Bağımlılık, Psikoz ve Trafik Kazaları Riskini Artırıyor”
Tıbbi neden olmadan kullanılan kenevirin, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında da bulunuldu:
Kısa vadede bilinç bozukluğu, halüsinasyon, kusma ve duygu değişiklikleri,
Uzun vadede ise bağımlılık, psikoz, şizofreni, depresyon, intihar eğilimi gibi ciddi ruhsal hastalıklarla ilişkilendiriliyor.
Ailede genetik yatkınlık olması durumunda psikotik bozukluk gelişme riskinin daha da arttığı belirtiliyor.
TTB, ayrıca kenevir kullanan bireylerin ölümcül trafik kazalarına karışma oranının %37, yaralanma oranının %96, mal zararı oranının ise %41 daha fazla olduğunu vurguladı.

