Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tüm Meclis’i Hatay’a Davet Etti

Yayman, Meclisteki konuşmasında, Hatay’ın

Yayman, Meclisteki konuşmasında, Hatay’ın hoşgörü, tarih, kültür, medeniyet, lezzet şehri olduğunu söyledi ve Türkiye’nin açık hava müzesi şehri olduğuna vurgu yaptı

Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, önceki gün Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, ilimize övgüler yağdırdı ve tüm Meclis’i Hatay’a davet etti.
Milletvekili Yayman, konuşmasında şunlara yer verdi: “Bilindiği üzere, ben, medeniyetler şehri Hatay milletvekiliyim. Hatay, Türkiye’nin en önemli kentlerinden, şehirlerinden bir tanesidir, hoşgörü şehridir, tarih şehridir, kültür şehridir, medeniyet şehridir, lezzet şehridir ve gerçekten Türkiye’nin açık hava müzesi şehridir. Bu anlamda, ben, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli milletvekillerini Hatay’a davet etmek isterim.
Hatay, Habib-i Neccar’ın şehridir. Yasin Suresi’nde bahsedilen ve çok çok önemli kişilerden bir tanesidir. Kendisi bir Pagan olmasına rağmen Hristiyanlık dinini benimsemiş ve gerçekten insanları doğruluğa, adalete teşvik etmiştir ve Kur’an-ı Kerim’de Yasin Suresi’nde uzun süre bahsedilmektedir. Ve yine, Anadolu’daki ilk cami Habib-i Neccar Camisi Hatay’dadır. Ve Saint Pierre Kilisesi yine Hatay’ımızdadır. Hazreti Musa Ağacı ve yine, Hazreti Nuh ile Hazreti Musa’nın buluştukları Ab-ı Hayat Pınarı’nın olduğu şehir Hatay’dadır.
Ben hepinizi Hatay’a davet ediyorum. Hatay gerçekten Suriye meselesinde çok önemli acılar yaşayan bir şehirdir. Bu anlamda, turizm bizim için çok çok önemlidir.”
Türkiye’nin çok büyük turizm potansiyeli var
Konuşmasında Türkiye’de turizm sorunları ve çözüm önerileri ile bilgiler aktaran Milletvekili Yayman, şunlara değindi: “Türkiye dünyanın en önemli turizm ülkelerinden bir tanesidir. Tabiri caizse, Türkiye dünyanın açık hava müzesidir. Dünyanın en çok turist gelen 6’ncı ülkesi, gelir bakımından da 12’nci ülkesi konumundadır. Bu rakamları afaki rakamlar olarak değerlendirsek dahi, geçmişle mukayese ettiğimizde Türkiye’nin kat ettiği mesafeyi daha iyi anlamamız mümkündür. Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 1991 yılında yaptığı bir konuşmada Türkiye’nin turizminden bahsederken, Türkiye’deki turistik belgeli yatak sayısının Yunanistan’ın Rodos Adası’nın dahi gerisinde olduğunu söylediği günlerden, bugün Türkiye’ye 2018 senesi içerisinde tam 46 milyon turistin geldiği günlere gelinmiştir. Bu, yeter bir rakam değildir. Gerçekten, Türkiye’nin çok büyük bir turizm potansiyeli vardır. Türkiye, dünyanın açık hava müzesidir, medeniyetlerin beşiğidir. Türkiye turizmini sadece deniz-kum-güneş parantezine almak doğru değildir; bu anlamda yayla turizmi, kültür turizmi, tarih turizmi, inanç turizmi, gastronomi turizmi, golf turizmi gibi turizm ürününü çeşitlendirmemiz en önemli hedeflerimizden bir tanesidir.
Yine bu bağlamda, bir taraftan ürünü çeşitlendirirken diğer taraftan pazarı çeşitlendirmek Bakanlığımızın ve Hükûmetimizin en önemli hedeflerinden bir tanesidir. Türkiye’ye 46 milyon turist sayısı içerisinde en çok turist gönderen ülkeler Rusya, Almanya, İngiltere ve Avrupa ülkeleridir. Bizim bu pazarı daha çeşitlendirip özellikle Amerika kıtası ve Avrupa’dan daha fazla turistin -ve özellikle de Orta Doğu’dan- Türkiye’ye gelmesini sağlamak en önemli hedeflerimizden bir tanesidir.
Turizm, siyasetin üstünde …
Turizm bacasız sanayidir ve bizim, turizmi sadece bir ekonomik getiri kaynağı olarak görmemiz mümkün değildir. Biz turizmi Türkiye’nin marka değerine, kültürel imajına, tanıtım stratejisine ve Türkiye’nin sürdürülebilir bir ekonomik anlayışına sahip olması bakımından çok çok önemli buluyoruz. Biz, Hükûmet olarak, parti olarak, turizmi siyasetin üstünde bir etkinlik olarak görüyoruz. Türkiye hem bir Avrupa ülkesidir hem bir Asya ülkesidir hem bir Balkan ülkesidir hem bir İslam ülkesidir ve bir anlamda 3 bin kilometrelik bir hat çizildiğinde dünyanın en önemli jeostratejik konumuna sahip ülkelerinden bir tanesidir. Bu bağamda biz turizmi, sadece -dediğim gibi- bir gelir kapısı olmanın ötesinde Türkiye’nin tanıtım stratejisinin, Türkiye’nin ‘softpower’ının en önemli unsurlarından bir tanesi olarak görmekteyiz ve bu anlamda turizm gayrisafi millî hasıla içerisinde yüzde 12’lik bir paya sahiptir. Yine istihdam bakımından da Türkiye yüzde 12 istihdamını turizmden sağlamaktadır.
Turizmi çevrelendiği kültürel değerlerden ayrı düşünmek mümkün değildir. Yurt dışına ihraç ettiğimiz bir sanayi ürünü çoğu zaman tüketicisine Türkiye hakkında fazla bir şey anlatmaz fakat turizm böyle değildir. Antalya’ya gelen, Hatay’a gelen, Muğla’ya gelen, Bodrum’a gelen bir turist, aynı zamanda Türkiye’nin misafirperverliğini, Türkiye’nin hoşgörü memleketi olduğunu ve Türkiye’nin kültürel değerlerini daha iyi görecektir.
Turizm ürünümüz insanımız, tabiatımız, kültürümüz, kısaca sahip olduğumuz değerlerin tümüdür ve bunun içindir ki biz turizmi, turizmin temelini tesis ve işletme odaklı bir anlayışla değil, çevre odaklı, sürdürülebilir bir turizm anlayışı olarak görmekteyiz. Ve bu anlamda, kültürel mirasımızın korunması, turizmimizin geliştirilmesi kadar çok çok önemlidir. Ve bu bağlamda, kullanma ve koruma dengesini sağlamak en önemli hedeflerimizden bir tanesidir.”-Mehmet ÖZGÜN-