Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türban Takma İstemi

İnsan haklarından değildir… AKP

İnsan haklarından değildir…

AKP ve CHP arasında son dönem ‘yasal düzenleme’ bazında tartışma konusu olan ‘türban’ / ‘başörtüsü’ konusunda bir değerlendirme yapan Hataylı Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız, “Türban takma istemi, insanın değerinden türetilen bir norm değil, belirli bir dinsel öğretiden ve bununla bağlantılı olan bir davranış normları sisteminden kaynaklanmaktadır” dedi ve ekledi…

İktidar kanadının sık sık söylemlerinde yer bulan ‘türban’, bu defa TBMM’deki ana muhalefet partisi CHP’nin gündeminde. Başörtüsü konusunda “yasal güvence” çıkışı içindeki siyasetin yaklaşan seçim telaşı içinde paylaşamadığı konuya dair değerlendirme ise Hataylı Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız’dan geldi. “Gündemden düş(ürül)meyen türban konusundaki tartışmalar, tam anlamıyla bir kavram kargaşası içinde sürüyor” diyen Balkız, tespitlerini ara başlıklar halinde şöyle sıraladı:

-TARAFLAR-

Tartışmalarda taraflar, konuya ilişkin argümanlarının dayalı olduğu kavram ve bağlamları, kendi bildikleri ve yorumladıkları şekilde veya -kimin ne hoşuna giderse ya da neye ihtiyacı varsa- o anlamları yükleyerek fikir yürütüyor. Böylece, sorunsalın temelleri epistemolojik/bilgisel olarak ortaya konulmadan, soruna yaklaşım olanağı sunan ekonomi-politik temelli bütünsel bir metodoloji oluşturulmadan, türban, “siyaseti ve güç paylaşımını” temsil eder, bütün korku ve inançları içerir bir hale getiriliyor, ki bu şekilde de kendisinden çok daha önemli bir anlam yüklenmiş oluyor.

Türbanı savunanlar, türban takma istemini kadınların bireysel seçimi olarak, bireysel hak ve hürriyetler bağlamında ele aldıklarını iddia ediyor ve haklarında olumlu değer yargılarının yaygın olduğu; “insan hakları”, “özgürlükler”, demokrasi, (yerel) modernite ve “hoşgörü” gibi kavramlar ile arasında bağlantılar kuruyor… Türban takma isteminin insan hakkı olduğunu, sınırlanamayacağını, demokrasinin gereği olan farklılığa ve kültürlere saygı temelinde hoş görülmesi gerektiğini iddia ediyor… Öte yandan, türbana ilişkin engelleri ortadan kaldıracak düzenlemeleri de anayasa veya yasalarla gerçekleştirmeyi deniyor….  Ancak bu kesimler, iddialarının bilgisel değil, yaygın kanılardan oluşan temeller taşıdığını, dolayısıyla bilgisel olarak birbiri ile çelişkili ve bağdaşmaz olduklarını görmezden geliyor!

-İNSAN HAKKI MI?-

Zira; türban takma istemi bir insan hakkı ise (ki neden olmadığı aşağıda açıklanacaktır), bunun “hoşgörü” veya “tolerans” konusu olması mümkün değildir. Çünkü haklar (insan hakları da elbette), hoşgörü veya tolerans değil, pozitif hukuk (anayasa, yasa vb.) konusu olurlar. Bunlara da hoşgörü gösterilmesi değil, uyulması gereklidir. Yok eğer türban takma istemi hoşgörü veya tolerans konusu ise o zaman bu talebin insan hakkı olmadığı, dolayısıyla pozitif hukuk (anayasa, yasa) konusu olamayacağı zaten açıktır.

-PROPAGANDA MI?-

Türbanın bir simge olduğunu, bunu takmaya ilişkin istemin belli bir siyasal ve toplumsal sistem oluşturma amacına yönelik propaganda niteliği taşıdığını ve sınırlandırılması gerektiğini savunanlar ise -ne yazık ki- yukarıdaki bilgisel çelişkiyi fark etmedikleri gibi, epistemolojik yaklaşımlarla türban takma isteminin niteliğini sorgulamak yerine, bu istemin tehlikeli sonuç doğuracağını veya aşındıracağını düşündükleri toplumsal ilkeleri (laiklik gibi) veya kavramları (kamu alanı, devletin özellikleri vb.) öne sürüyor .

-ÖZETLE!-

Türban takma istemi, insanın değerinden türetilen bir norm değil, belirli bir dinsel öğretiden ve bununla bağlantılı olan bir davranış normları sisteminden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle türban, ancak “kişi tutumu olan toleransın” konusunu oluşturabilir. Fakat kamu işlerinin düzenlenmesi ve yönetilmesiyle ilgili istem niteliğindeki toleransın konusunu oluşturamaz.

Tamer Yazar