Bizse Tarihi Utandırıyoruz!
Geçtiğimiz günlerde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından “tarihi birikimi” bağlamında örnek gösterilen Hatay’ın Antakya’sı, eldeki “utancı” için ne söylemek ister?
Tarihte büyük medeniyetlerin yaşadığı Anadolu coğrafyası, farklı dönemlere ait kalıntılara ev sahipliği yapıyor. İhtişamını binlerce yıldır koruyan antik kentler, ibadethaneler, tiyatrolar, kule ve kaleler, saraylar, çarşılar, anıtlar ve manastırlarla, Anadolu, bir açık hava müzesi niteliği taşıyor.
Türkiye’nin sahip olduğu, dünya kültür ve sanat tarihine ışık tutan bu eşsiz eserler arasında yer alan birçoğuna ise Hatay coğrafyası ev sahipliği yapıyor.
Hatay’ın bu konudaki ayrıcalıklı konumuna işaret eden, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, geçtiğimiz günlerde, ünlü Antakya Lahdi’ni de içine alan bir değerlendirme paylaştı.
Bilindiği gibi, 1993’te bir temel kazısı sırasında gün ışığına çıkarılan Antakya Lahdi, milattan sonra 3. yüzyıla tarihlendiriliyor.
-NE YAPIYORUZ?-
Bugün, Hatay Arkeoloji Müzesi’nde özel bir bölümde sergilenen esere işaret eden Bakanlık övgüsüne rağmen, Antakya özelindeki Hatay, eski Roma’dan kalma bir alt yapı mimarisini kaderine terk ediş şekliyle de gündemde!
Antakya’nın trafiğe kapalı Saray Caddesi’nin hemen girişinde bulunan yere dair çok uzun zamandır süren sorun için konuşan bir turizmci, hemen kenarında “çöp atmak yasaktır” uyarısı bulunan, ama buna rağmen çöp içindeki tarihi emanetin Pazar günkü halini fotoğraflayan yerli turistler nezdinde şunları söyledi:
-İYİ UYKULAR!-
“Bu insanlar, tarihi fotoğraflamak için geliyor, ama bizler onlara, her yeri çöp ve kir içinde bir tarih sunuyoruz. Bu eser, öyle herkesin ulaşamadığı bir noktada olsa, mevcut rahatlığımızı anlayacağım ama… Değil! Herkesin gözü önünde! Dibimizde! Ulaşabildiğimiz bir noktada! İfade ettiğiniz şey daha da hüzünlendiriyor insanı. Bakanlık, bu şehri övüyor, tarihini, zenginliğini, ama bizler gelen misafirlerimize bunu sunuyoruz! Gerip bir şekilde utanmıyoruz da! Çekinmiyoruz! ‘Ne derler’ diye endişe de etmiyoruz! Bu kadar insan geliyor, eldekini bu şekilde fotoğraflayıp paylaşıyor diye sıkıntı da duymuyoruz! Rahatız, anlayacağınız! Ne diyeyim ki… Allah rahatlık versin! İyi uykular!”
Tamer Yazar