Böyle mi kalacağız?
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ve dönemin Antakya Belediyesi’nin çalışması ile sağlıklaştırılan (!)Antakya´nın 40 Asırlık Türk Yurdu Sokağı için “Pilot Çalışma” demeye devam mı ediyoruz, yoksa eldeki gerçeği fark etmeye hazır mıyız?
Yürümeye, giderek daha da betonlaş-tırıl-an tarihi (!) Kurtuluş Caddesi’nden aşağıya ya da trafiğe kapatılan Hürriyet Caddesi’nden içeriye doğru başlayın ve ilerleyin… Burası, Zenginler Mahallesi’nin ‘seçilmiş’ bir noktası… Yaklaşan turizm sezonunun ‘Amiral’ gemilerinden bir tanesi. Nisan 2013’ü gösterirken, konfetiler eşliğinde ‘iyileştirileceği’ söylenen, buna dair söz verilen 40 Asırlık Türk Yurdu Sokağı.
-BURSA İMZASI-
Yapılan çalışma, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından “Antakya´nın kent kimliğine Bursa imzası” ile paylaşıldı ve haberleştirildi. Öyle ki, her şey tamir edildi. Binalar yenilendi. Renkleri orijinal hallerine kavuşturuldu. Yorgun ve bir başına kalmış tarihe omuz verildi. Kabloların sarkan, biriken ve tehlike yaratan halleri toparlandı. Sokağın zemininin bin bir çeşit kalabalığı ise teke indirildi ve eskiye dair özlemi olanlara ‘işte bu sizin şehriniz’ dendi. Turistler için cazip bir alan yaratılırken, sokağın sakinleri için de yaşanabilir bir kent modeli hatırlatıldı. Hatta tarihi evlerin eksiklikleri de bu süreç içerisinde tamamlanırken, bu ‘örnek’ çaba, diğer evlerin biriktiği tarih kokan sokaklar için de umut oldu.
Buraya kadar anlatılanları sanırım hepimiz sevdik. Hatta yerel idarelerin bu örnek (!) gibi görünen mucizevi dokunuşundan keyif aldık. Alırken de, ‘darısı diğerlerinin başına’ deyiverdik. Ama değil! Tüm bu anlatılanlar bugüne dair değil! Aslında, Nisan 2013’ü gösterirken, konfetiler eşliğinde ‘iyileştirileceği’ söylenen 40 Asırlık Türk Yurdu Sokağı için olması gerekenler… Beklenenler… Bittiğinde görülmesi istenenler… Söz verilenlerin karşılığında hayal edilenler… Ama hayal kırıklığı yaratanlar…
-ELDEKİ Mİ?-
Sokağa, hangi yönden girerseniz girin, durum ‘evlere şenlik’ bir tablo sunuyor. Tabi bu ‘şenlik’ kısmı işin şakası… Gerçeği mi? Can sıkıyor. Fazlasıyla can sıkıyor. Peki, niye mi?
Taşın ve ahşabın kenti Antakya’nın klasikleşmiş evlerine ev sahipliği yapan böylesi bir yerde yürürken, gözü yoran bir kirlilikle karşılaşıyorsunuz. Kirlilik mi? Duvarlarda… Sprey boyalarla yazılmış, çizilmiş, resmedilmiş, karalanmış bir kalabalıktan bahsediyoruz. Kontrol edil-e-meyen bu boyama (!) işleminin koca bir tarihi nasıl olup da ‘rezil’ bir hale getirebileceğini izliyoruz. Tarihi evlerin bu kalabalık içerisinde boş ‘kalabilmiş’ yerleri mi? Yeni yeni eklemelerle onlar da doluyor. Doldukça da eksiltiyor. Bu evlerden eksiltiyor… Bu şehirden eksiltiyor… Bizlerden eksiltiyor…
-KABLOLAR-
Bu evler için belki de en ciddi tehlike, olası bir yangın… Durum böyleyken, bizleri bu risk noktasında ısrarla tutan bir kablo trafiğimiz de mevcut. Kontrol edilmeyen, düzeltilmeyen, kaderine terk edilen… Soralım mı o zaman?
Sahi… Duvarlarda biriken, yerlere kadar sarkan, bir düzene sokulmamış metrelerce kablonun oradan oraya çekilmiş dağınık halleri, bu kentin ‘dağınık’ ve ‘toparlanamamış’ turizm politikasına mı dair sizce de? Tamam da, bu dağınık politikanın sahipleri kimler? Peki, bu isimleri kontrol etmesi gereken sivil toplum örgütleri neredeler?
Konu ‘olası’ bir yangın riski olunca, çokça ‘yeterli mi?’ başlığında tartışılan ‘hidrantlar’ da yazımızın ara başlıklarından bir tanesi oluveriyor. Zira, daracık sokaklar içinde yürüyenlerin fark edip de birbirine sorduğu bir şey bu… O dar sokakların kenar köşe kısımlarında gördükleri yangın musluk dolaplarının hallerini izleyenlerin sorduğu bir şey bu…
O zaman bir kez daha soralım, ama buna dair soralım… Bu kent, bu dar sokaklar için olası bir yangına ne kadar hazır? Hazırlıkları bu dar sokaklar için ne kadar uygun? Unutmadan… Hidrantlarının kaçta kaçı çalışır durumda?
Soruların merkezindeki isme de soralım… 2013 senesinin Nisan ayında başlatılan çalışma için gerçekleşen tören sırasında konuşan, 40 Asırlık Türk Yurdu Sokağı restorasyon projesinin ‘420 metrede 80 haneyi’ kapsadığını hatırlatan, sokağın röleve çalışmalarının ve restorasyon projesinin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlandığını vurgulayan, ayrıca da “Yaklaşık 1 ay önce başlayan çalışmalar hayırlısıyla tamamlanır ve Antakya’mız örnek bir uygulamaya kavuşmuş olur. Gerçekten Recep Ağabey´e ve bu konuda emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” diyen, bugünün Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a soralım… Bir turizm sezonu daha geldi! Peki, böyle mi kalacağız? -Tamer Yazar-