Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türk Kadınlar Birliği’nde 94. Yıl coşkusu

Türk Kadınlar Birliği’nin kuruluşunun

Türk Kadınlar Birliği’nin kuruluşunun 94 yıldönümü, dün Şehir Kulübü’nde düzenlenen etkinlikle coşkulu bir atmosferde kutlandı. Türk Kadınlar Birliği Antakya Şube Başkanı Nesime Yüksel Melek, Yönetim Kurulu üyeleri ile çok sayıda kadın üyenin hazır bulunduğu etkinlikte, slayt gösterisi ile birliğin kuruluşu ile ilgili ayrıntılı bilgiler verildi.
Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci’nin eşi Nursel Kimyeci’nin de yer aldığı etkinlikte Başkan Melek, Türk Kadınlar Birliği’nin, kadınların toplumsal ve siyasal yaşamda hak ettiği yeri almasını şiar edindiğini söyledi, günümüzde 35 kız öğrenciye burs verdiklerini hatırlattı. Türkiye genelinde kuruluşu 13 Nisan 1924’e dayanan Türk Kadınlar Birliği Derneği’nin ilimizde Merhume İffet Göçmen başkanlığında oluşturulduğunu hatırlatan Başkan Melek, Merhume Fürüzan Kuseyri’nin kısa bir dönem başkanlık yaptıktan sonra 1996 yılında Bercis Ezer’in başkan olduğunu, 2004 yılında Semiramis Kuseyri divan başkanlığında yapılan kongrede kendisinin başkan seçildiğini ifade etti.
Başkan Melek, kurumlarının ilk kurucuları ile ilgili şu bilgileri aktardı: “1923 yılı Haziran ayında İstanbul’da Kadınlar Halk Fırkası adıyla bir siyasi örgütün kurulduğu kamuya ve basına duyurulur. Nezihe Muhiddin Hanımın başkanlığında oluşan bu partinin ikinci başkanı Nimet Remide, Sorumlu Delegesi Latife Bekir, Genel Sekreteri Şükufe Nihal hanımlardır. Yönetime ayrıca Matlube Ömer (Veznedar), Saniye (Muhasebeci) ve üye olarak da Nesime İbrahim, Zeliha, Tuğrul ve Faize Hanımlar görev almışlardır.”
Başkan Melek, konuşmasında, kurucu başkanları Nezihe Muhiddin hanımın kuruluş amaçlarını sıraladığı konuşmasına da yer verdi: “Partimizin konuları genelde Avrupa’daki feminist partilere benzer. Fakat taktiğimiz olarak batılı kız kardeşlerimizden farklıdır. Çünkü farklı bir uygarlığa sahip, farklı bir bir toplumda yaşıyoruz.
Türk kadını ülkesinin yeniden doğuşunu paylaşmalıdır. Biz Türk kadınları toplumsal ve siyasal yaşamda hak ettiğimiz yeri almalıyız. Kurtuluş savaşındaki özveri ve hizmetlerimiz bize bu hakkı veriyor. Hareketimizin örgütlerini kendimiz kurmalıyız. Karşılaşacağımız güçlükleri küçümsemiyoruz. Şimdiki işimiz çoğunlukla hazırlık mahiyetindedir. Önce Türk kadınlarını bilinçlendirme ve eğitmeliyiz; onlara daha fazla şeyler istemelerini ve bunlara nasıl ulaşacaklarını öğretmeliyiz. Amacımız; Türkiye’de kadın ve erkeğin, toplumsal ekonomik ve siyasal eşitliğidir. İlk sağlamak istediğimiz kamu yaşamına katılımın hareket noktası olarak kadınlara oy hakkıdır. Biz seçme ve seçilme hakkı istiyoruz. Bizim için siyasi eşitlik bir amaç değil, daha yüksek bir amaç için araçtır. Bizim, sonuç olarak ulaşmak istediğimiz, erkeklerle eşit eğitim fırsatı bu da mülkiyet hakkının kapısını açar. Biz kadınların dünyasının hem ev içi görevlerini hem de kamu işlerini içerdiğine inanıyoruz. Her ikisi açısından da koşullar Batı Avrupa’dan oldukça farklıdır. Biz, doğu uygarlığının, batı uygarlığının bir kopyası olması için değil, ihtiyaç olduğu için reform istiyoruz.”
Etkinlik, katılımcılar için hazırlanan brunch ikramlarıyla sona erdi. Mehmet ÖZGÜN