Yılmaz, Türkiye’nin kişi başına gelirinin, 2002 yılında Avrupa Birliği ortalamalarının sadece yüzde 38’i seviyesinde olduğunu hatırlatarak, bu yıl itibarıyla bu oranının yaklaşık %75’e ulaşacağını belirtti. Bu durum, Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle olan yakınsama sürecinin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Yılmaz, Türkiye’nin son 20 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme gösterdiğini de vurguladı.
Pandemi Sonrası Zorluklar ve Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler
Dünya ekonomisinin pandemi sonrası sıkı para politikaları ve jeopolitik gerilimler nedeniyle büyüme oranlarının tarihsel ortalamaların altında kaldığını belirten Yılmaz, Türkiye’nin de bu durumdan etkilendiğini ifade etti. Ancak, dünya genelinde faiz indirimlerinin başladığı ve sıkı para politikalarının gevşemeye başladığına dikkat çeken Yılmaz, bunun gelişmekte olan ülkeler için olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Bu durumu, ihracat ve dış finansman erişimi açısından destekleyici bir faktör olarak gördüğünü dile getirdi.
Enflasyonla Mücadele ve Dezenflasyon Süreci
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, enflasyonla mücadele sürecinin başarılı bir şekilde ilerlediğini belirterek, Haziran ayından itibaren başlayan dezenflasyon döneminde enflasyon oranının 31 puan düştüğünü ifade etti. Yılmaz, 2024 yılında enflasyonun yüzde 44,4 civarında tamamlandığını, 2025’te ise çok daha düşük oranlara ulaşılmasını hedeflediklerini söyledi.
Yılmaz, Türkiye’nin ihracatının 2024 yılı sonunda 262 milyar dolara ulaşacağını belirterek, bu rakamın Cumhuriyet tarihindeki en yüksek seviyesi olduğunu vurguladı. Cari açık konusunda da önemli bir iyileşme sağlandığını dile getiren Yılmaz, 2023 yılı sonunda 40,5 milyar dolar olan cari açığın, 2024 yılı sonunda 10 milyar doların altına düşmesini beklediklerini söyledi.
İstihdam Dostu Politikalar ve Yatırım Ortamı
Yılmaz, Türkiye’deki istihdam oranının artış gösterdiğini belirterek, Ekim 2024 itibarıyla işsizliğin %8,8 olduğunu ve istihdamda tarihi bir zirveye ulaşıldığını açıkladı. Ayrıca, iş gücü piyasası ve istihdam dostu politikaların devam edeceğini belirten Yılmaz, kadınların ve gençlerin istihdamına yönelik özel politikaların izleneceğini vurguladı.
2027 Hedefleri: Milli Gelir 1,8 Trilyon Dolar
Orta Vadeli Program çerçevesinde, 2027 yılına kadar milli gelirin 1,8 trilyon dolara ulaşmasını ve kişi başına gelirin 20 bin doları aşmasını beklediklerini belirten Yılmaz, sürdürülebilir büyüme ve istikrar için enflasyonla mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti.
Merkez Bankası Rezervleri ve Finansal İyileşmeler
Merkez Bankası’nın rezervlerinin 2023 yılının sonunda 155,1 milyar dolara ulaşmış olduğunu belirten Yılmaz, bu durumun ülkenin risklerini azalttığını ve finansal piyasalarda iyileşmeler sağladığını belirtti. Ayrıca, döviz borçlanmalarındaki maliyetlerin de düştüğünü ifade etti.
Yılmaz, Türkiye’nin 2024 hedeflerine ulaşarak, sürdürülebilir büyüme, düşük enflasyon ve yüksek istihdamla sosyal refahı artırma amacında olduğunu belirtti. Türkiye’nin ekonomik göstergelerindeki olumlu gelişmelerin devam etmesi bekleniyor.