Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye, vasatlıkla yüzleşmeli!

Sistemin, her depremden sonra

Sistemin, her depremden sonra jeoloji uzmanı ve her ekonomik krizden sonra ekonomist kesilenleri olduğunun altını çizen, Dr. Şeref Oğuz, “Bu yetenekli ve zeki (!) arkadaşlarımızdan kurtulmamız lazım” dedi.

“Toplumun kaderini, yetenekli ve zeki insanlara nasıl davranıldığı belirler” diyen Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Türkiye Zekâ Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Şeref Oğuz, İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Ekonomi Bölümü’nün konuğu oldu. “Gelin, Yetenekli ve Zeki (!) İnsanlarımızdan Kurtulalım!” adlı konferansında oldukça kalabalık bir dinleyici kitlesine seslenen Oğuz, salona sığmayanların ilgisinde oldukça çarpıcı tespitler paylaştı.
-HERŞEYİ BİLENLER!-
Siteminin, her depremden sonra jeoloji uzmanı ya da her ekonomik krizden sonra ekonomist kesilenleri olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan Dr. Şeref Oğuz, “Bu yetenekli ve zeki (!) arkadaşlarımızdan kurtulmamız lazım” dedi ve şöyle devam etti:
“İnsanlar, her şeyin uzmanı olmamalı. Her konudan anlamamalı. Her konunun uzmanıymış gibi davranmamalı. Gerektiğinde, ‘bilmiyorum’ diyebilmeli. Türkiye, vasatlıkla yüzleşmeli. Sıradan işler yaparak sıra dışı olamayız. Vasatlığı aşabilmek için de gerçekten yetenekli, zeki ve sıra dışı insanları keşfetmemiz ve onların önünü açmamız lazım. Zaman ve bilgi birikimim bana öğretti ki; her toplumun yüzde 2’si zeki ve yetenekli insanlardan oluşur. Toplumun kaderini de bu insanlara nasıl davrandığınız belirler. Bu insanlar tespit edilmeli ve önleri açılmalıdır. Tabi bu kolay bir süreç değildir. Çünkü vasatlık ile yüzleşmek ve 4 kapılı vasatlık tuzağından kurtulmak gereklidir.”
-4 KAPI
Vasatlıkla yüzleşmek için 4 kapı olduğunu söyleyen Oğuz, sözlerine şöyle devam etti:
“Yok Sayma adındaki birinci kapıda, vasat insanlar, vasatın dışına çıkacak olanlara engel olur, sıra dışı olmak isteyeni yok sayar. Sıra dışı olmak için yola çıkanların %80’i burada takılır kalır. Buradan geçen 20 kişiyi bekleyen ikinci bir kapı vardır! O da ‘alay etme’ kapısıdır. Onu aşabilenlerle, vasat; alay eder, küçümser, aşağılar. Buradan da ancak 5’i geçer, geriye 5 kişi kalır ve onları da üçüncü bir kapı bekliyordur. Üçüncü kapı, vasatlıktan kaçış için ‘savaşma’ kapısıdır. Etraf, sizi yok etmek ve hiç doğmamışa çevirmek ve vasattaki o konfor alanını bozmamak için yok edilecek insanlarla doludur. Üçü de burada kırılır, geriye iki kalır. Dördüncü kapı ise başka bir kapıdır.
İlginç olanı, bu kapı, kayıtsız şartsız ‘hayran olma’ kapısıdır ve bu kapıdan sonra kalan bu iki kişi toplum tarafından benimsenir. Bu merhaleleri aşmak kolay değildir ve birçokları da aşamayarak eriyip gitmektedir. Bunun için zeki ve yetenekli insanların keşfedilmeleri gereklidir. Liyakatli bilim kadroları oluşturulmalı ve tüm coğrafya taranarak bu insanlar bulunmalıdır. Liyakat yerine, ‘bizden olsun, yeter’ dersek, tüm geleceğimizi yakmış oluruz. Devrim otomobillerinin başına gelenler, Anadol arabasının başına gelenler, Vecihi Hürkuş’un başına gelenler, Karakurt lokomotifin başına gelenler hep aynıdır, aynı nedenledir! Sıra dışı olmalarının, vasat insanlar tarafından kabul edilmemesindendir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Bununla birlikte, ülkemizin makûs talihi artık değişmiştir. Teknolojiye olan ilgi artmıştır ve teknoloji üretilmeye başlamıştır. Bu yıl ilk kez yapılan TEKNOFEST (Teknoloji Festivali) bizlere umut olmuştur. 50 bin kişi bekliyorduk, 550 bin kişi katıldı. Genç dimağların üretime, gelişime ve teknolojiye ne kadar meyilli olduğunu gördük. İnşallah ilerleyen günler bizler için umut dolu olacak.”
-DOLAR SORUSU!-
Tıklım tıklım dolan salonda Dr. Şeref Oğuz’u dinleyen öğrenciler, konferans sonunda salondan ayrılmayarak akıllarına takılan soruları sorma imkanı da buldular. Özellikle ekonomi hakkında sorulan sorulara çok net ve açıklayıcı cevaplar veren Dr. Şeref Oğuz, uzun süre ayakta alkışlandı. Bir öğrencinin, “dolar düşer mi, çıkar mı?” şeklindeki sorusuna, Dr. Şeref Oğuz; “Amerika’yı ‘tweetokrasi’ ile yöneten bir adam var, O’nun dolar hakkında ne düşündüğünü kimse bilmediği için de, kimse tahmin edemez. Dolar inebilir de, çıkabilir de! Ama bizdeki bu döviz aşkı ve dolar obezitesi sürdükçe, inerken de çıkarken de kaybeden biz oluruz” şeklinde cevap verdi.
-İSTE’NİN ARACI-
Günün anısına kendisi adına dikilen fidanın sertifikasını ve İSTE şiltini İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli’den alan Dr. Şeref Oğuz, İSTE Ekonomi Bölümü öğrencileri ile hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra salondan ayrıldı. İSTE’nin Master Planı maketini inceleyen ve çok beğendiğini ifade eden Dr. Şeref Oğuz, daha sonra İSTE’nin ürettiği elektrikli araç Elektro-Mob-İSTE’nin şoför koltuğuna oturdu. İSTE Merkez Kampüs içerisinde Elektro-Mob-İSTE ile sürüş denemesi yapan Dr. Şeref Oğuz, aracı çok beğendiğini ve İSTE’nin başarılarının artarak gelişecek olduğuna inandığını ifade etti.-Tamer Yazar-