Türkiye’de 10 milyon çocuk yoksulluk kıskacında

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan çalışma, Türkiye’de yoksul çocuk sayısının 9 milyon 590 bine ulaştığını gözler önüne serdi. Geçtiğimiz günlerde İzmir’de anneleri hurda toplayarak geçimini sağlayan 5 çocuğun evde çıkan yangında hayatını kaybetmesi, çocuk yoksulluğunu yeniden tartışma konusu yaptı. Ekonomim’den Mehmet Kaya’nın haberine göre, TEPAV büyüesinde Ekrem Cünedioğlu ve Yağmur Uzunırmak’ın yürüttüğü […]

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan çalışma, Türkiye’de yoksul çocuk sayısının 9 milyon 590 bine ulaştığını gözler önüne serdi. Geçtiğimiz günlerde İzmir’de anneleri hurda toplayarak geçimini sağlayan 5 çocuğun evde çıkan yangında hayatını kaybetmesi, çocuk yoksulluğunu yeniden tartışma konusu yaptı. Ekonomim’den Mehmet Kaya’nın haberine göre, TEPAV büyüesinde Ekrem Cünedioğlu ve Yağmur Uzunırmak’ın yürüttüğü çalışmada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yararlanılarak, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ı yoksulluk tanımı olarak kullanıldı. Bu hesaba göre, 2022 verilerinden elde edilen 2023 istatistiklerine göre, 0-17 yaş grubunda 7,03 milyon çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. Yoksul çocuk oranı yüzde 31,3 olarak belirlendi.

Eşdeğer hane fert gelirinden farklı olarak kişi başına gelir kullanıldığında, yoksulluk oranı yüzde 42,2’ye çıkıyor ve yoksul çocuk sayısı 9 milyon 590 bine ulaşıyor.

Yaş Gruplarına Göre Yoksulluk Oranları

Kşi başına gelir hesabına göre yaş gruplarında bebek ve çocukların yoksulluk oranı dikkat çekiyor. 2022 verilerine göre:

Bebeklerde (0-2 yaş): %41,4

Çocuklarda (3-14 yaş): %43,8

Gençlerde (15-24 yaş): %29,9

25+ yaş grubunda: %18,2

Bu veriler, bebeklerin ve çocukların çok büyük bir kısmının yoksul koşullarda yaşadığını gösteriyor.

Derin Yoksulluk ve AB Ortalamasına Göre Fark

TEPAV büyüesinde yayımlanan bir diğer çalışma, Hakan Yılmaz tarafından yapıldı. EUROSTAT metodolojisi kullanılarak 2023’te çocuk yoksulluğu oranı %34,4 olarak hesaplandı. Bu oranda, 2020’ye kadar %33-34 aralığında seyrederken, 2021’den itibaren %34’ü geçen bir artış gözlemlendi. Ayrıca 2 milyon çocuğun “derin yoksulluk” içinde yaşadığı belirtildi.

Hakan Yılmaz, çalışmasında Türkiye’de çocuklara yönelik sosyal harcamaların GSYH’ye oranının %0,55 seviyesinde olduğunu, bu oranda Avrupa Birliği’nin %1,7 ortalamasının çok gerisinde kalındığını ifade etti. Türkiye’de çocuk yoksulluğunun AB ortalamasına göre %80 daha yüksek olduğu vurgulanarak, bu durumun bir öncelik sorunu olduğu belirtildi.

Çocuklar Temel Hizmetlerden Mahrum

Ekrem Cünedioğlu, çalışmayla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“İzmir’deki üzücü olay, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun dramatik boyutlarını ve bu sorunun toplumun tüm kesimlerine düşen bir sorumluluk olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. TEPAV’da yaptığımız çalışmalarda, sorunun yalnızca maddi yoksunluklarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda çocukların temel güvenlik, sağlık ve eğitim gibi hizmetlerden mahrum kaldığını da ortaya koyduk.”

Cünedioğlu, yoksul koşullarda yaşamak zorunda bırakılan çocukların güvensiz ve sağlıksız şartlarda büyüdüğünü, bu durumun fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkilediğini vurguladı.

Politika Önerileri

Cünedioğlu, çocuk yoksulluğu sorununun çözülmesi için kapsamı ve sürdürülebilir politikalara duyulan ihtiyacın altını çizerek şunları ekledi:

“Yoksulluk döngüsünün kırılması, çocukların eğitimle kazandıkları fırsat eşitliğinin sağlanması ve benzeri faciaların yaşanmaması için politikalarımızı güçlendirmeliyiz.”

 

Muhabir: Volkan İcil

Exit mobile version