Milletvekili Şahin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin kararlı bir devlet politikası hâline getirilmesinin önemine vurgu yaptı
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, parlamentonun önceki günkü oturumunda yaptığı konuşmada, kadınların ülkemizdeki mevcut sorunlarına, sıkıntılarına dikkat çekti.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kararlı bir devlet politikası hâline getirilmesinin önemini belirten Milletvekili Şahin,
kadın istihdamının dünya ortalamalarının çok altında olduğu Türkiye’de kadın olmanın zor, ölmenin ise maalesef kolay olduğunu dile getirdi.
Her 10 kadından 4’ü kendini güvende hissetmiyor …
Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların ne yazık ki eğitimden siyasete, istihdamdan sağlığa kadar yaşamın birçok alanında ayrımcılığa ve adaletsizliğe maruz kaldığını, bunun temelinin kadına yönelik ayrımcı söylemler ve eşitliğe inanmadığını dile getiren eril zihniyet ve kararlı bir iradenin yokluğu olduğunu belirten Milletvekili Şahin, Türkiye’de kadınların yaşam hakkını doğrudan tehdit eden şiddet sarmalı ve şiddet karşısında cezasızlık hâlinin ne yazık ki ülkemizde yaşayan her 10 kadından 4’ünün kendini güvende hissetmemesini sağladığını ifade etti.
Ülkemizde var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığın, bir demokrasi ve insan hakları sorunu olduğunu söyleyen Milletvekili Şahin, konuşmasında şunlara yer verdi: “Şiddeti önlemek kararlı bir mücadeleyle olur ve politiktir. Bunun için doğumdan ölüme kadar yaşamın her alanında şiddeti önlemeye ilişkin politikalar üretilir, uygulanır ve uygulatılır. Her türlü ayrımcılığı ve eşitsizliği yasaklayan, bütüncül bir metin olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı da bu sorunların ve AKP Hükûmetinin bu konulardaki samimiyetsizliğinin bir ikrarıdır. Tarihe bir utanç olarak geçen bu kararla ‘Ben yaptım, oldu’ anlayışı ve kadınların yaşam hakkı tek adamın keyfiyetine terk edilmiştir. Aynı zamanda, bu hukuksuzluğa ‘Dur!’ demek konusunda sorumluluğu olan Danıştay’ın verdiği vicdanları kanatan karar, Türkiye’nin geleceği, demokrasi ve siyasi rejimi açısından da tarihe bir kara leke olarak geçmiştir.
Kadınların yaşamın her alanında karşı karşıya kaldığı eşitsizlik ve ayrımcılık çalışma yaşamında daha da belirgin hâle gelmekte. ‘Kadınlar iş aradığında işsizlik artıyor’ diyen eril zihniyetin sayesinde kadınlar emek piyasasında ikincil konumda, eğreti istihdam biçimlerine razı, ücret eşitsizliği gibi ayrımcılıklarla karşı karşıya kalıyor.
CHP ile eşitlik, adalet ve aile sigortası gelecek …
Covid-19 ortamında kadınların yarısından fazlasının çalışma süreleri azalmış, yüzde 42’si ücret kaybı yaşamış ve çalışma biçimi erkeklere göre daha fazla değişmiştir. Kadın istihdamının dünya ortalamalarının çok altında olduğu Türkiye’de kadın olmak zor, ölmek kolay maalesef. Her 4 kadından sadece 1’i çalışıyor. Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 37,7. Kadın iş gücü son bir yılda yüzde 8,2 azaldı. 11 milyon kadın ev işleriyle meşgul olduğu gerekçesiyle resmî verilerde “iş yapamaz” olarak görülmekte. Bu tablo, kadınların güvenceli ve insan onuruna yakışır bir biçimde eşit işe eşit ücret taleplerinin yerine getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Ücretsiz kreş, doğum izni gibi sosyal hakların ve aile sigortasının yerine getirilmesi acil ve zorunludur. Toplumsal cinsiyet eşitliği kararlı bir devlet politikası hâline getirilmediği sürece kadın-erkek eşitliği sadece kâğıt üzerinde kalacaktır. Bu yüzden, kadınları eşit ve özgür birey olarak gören uygulamalar amasız ve fakatsız olarak uygulanmalı ve bu yönde bir irade gösterilerek bu kararlı iradeden hiçbir şekilde taviz verilmemelidir.
CHP gelecek eşitlik gelecek, adalet gelecek, aile sigortası gelecek diyorum.”
Mehmet ÖZGÜN