Avrupa’da servet dağılımında görülen adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye’de servet dağılımındaki adaletsizlik giderek artıyor. 2022 verilerine göre, ülkenin en zengin yüzde 1’lik kesimi, toplam servetin yaklaşık yüzde 40’ını elinde bulunduruyor. Bu durum, toplumun büyük bir kesiminin maddi açıdan dezavantajlı olduğunu ve servetin büyük bir kısmının sınırlı bir kesimin elinde yoğunlaştığını gösteriyor. Credit Suisse ve UBS tarafından yayımlanan verilere göre Türkiye’de servet dağılımı oldukça adaletsiz. En zengin yüzde 5 ve yüzde 10’un servetten aldığı paya bakıldığında ise Türkiye ikinci sırada yer alıyor. Gini katsayısına göre Türkiye, servet dağılımı eşitsizliğinde üçüncü sırada bulunuyor.
Araştırmalar, Türkiye’de halkın yüzde 71’inin sadece 10 bin dolardan az servete sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, ekonomik eşitsizliğin derinleştiğini ve birçok insanın temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını gösteriyor. Ayrıca, düşük gelirli kesimlerin sosyal ve ekonomik olarak dışlanmış hissetmelerine neden oluyor. Servetin bu şekilde yoğunlaşması, sosyal hareketlilik ve fırsat eşitliği açısından ciddi bir sorun oluşturabilir. Çünkü ekonomik güç, genellikle siyasi ve sosyal gücün bir göstergesi olarak kabul edilir ve bu durum, toplumda fırsat eşitsizliğine yol açabilir nitelikte. Uzmanlar, bu durumun toplumsal refahı ve ekonomik istikrarı olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor ve daha adil bir servet dağılımı için çözüm yolları arayışını vurguluyor.
(Yusuf Cemil Karaçay)