Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye’nin ilk yerli uçan arabası “Aircar” ile hayaller gerçek oldu

Antakyalı Soner Babüroğlu, Gazetemiz muhabiri Duygu Ertaş’a verdiği röportajla gerçekleşen hayallerin mimarı AİRCAR ile ilgili detayları paylaştı.

Antakyalı Soner Babüroğlu, Gazetemiz

Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu’nun oğlu Antakyalı mühendis Soner Babüroğlu ve ortağı Eray Altunbozar, “AirCarcorp” şirketi olarak Türkiye’nin ilk yerli uçan arabası AirCar ile büyük bir başarıya imza attılar. Babüroğlu, Antakya Gazetesi’nden Duygu Ertaş’a verdiği röportajda, projenin başlangıç hikayesi, teknik özellikleri, çevresel etkileri ve geleceği hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Bir Hayalin Gerçekleşmesi: AirCar’ın Başlangıcı ve Gelişimi

Soner Babüroğlu, AirCar projesinin, kalabalık şehir içi trafiğine nefes aldırmak ve Türk firması olarak ABD borsasına çıkma hedefiyle başladığını belirtti. Dünya genelinde devam eden hava taksi uygulamalarını yakından takip ettiklerini söyleyen Babüroğlu, 2026’da sertifikasyon yapılacağını ve AirCar’ın rezervasyon ve kiralama hizmetleri sunacağını dile getirdi. Şu anda tam otonom teknoloji üzerinde çalıştıklarını ekleyen Babüroğlu, AirCar’ın dikey kalkış ve yatay ilerleme yaparak önceden belirlenmiş noktalara ulaşacağını vurguladı. AirCar’ın çok güvenilir ve sürdürülebilir bir teknoloji olduğunu ifade etti.

Teknik Özellikleri ve Performans

AirCar’ın teknik özelliklerine değinen Babüroğlu, aracın toplamda 8 pervaneden oluştuğunu ve bu sayede daha güvenilir hale geldiğini söyledi. AirCar’ın boyutunun yaklaşık 4,5 metre olduğunu belirten Babüroğlu, aracın havada boş uçuşta 60 dakika, tek yolcu ile 50 dakika, iki yolcu ile 40 dakika uçabildiğini açıklayarak şehir içi ulaşımının 10 dakikaya ineceğini söyledi. Uçuş hızının 120 km/saat olduğunu ve menzilinin tek kişi ile 80 km, iki kişi ile 60 km olduğunu ifade etti. Şarj dolumunun ise AirCar port alanlarında sadece 15 dakika sürdüğünü belirten Babüroğlu, özel dolum alanlarının ve güneş paneli enerjisiyle şarj imkanının olacağını vurguladı. AirCar’ın sadece yolcu taşıması için değil, aynı zamanda kurye taşımacılığı, nakliye ve acil müdahale araçlarına dönüşebilme özelliklerine sahip olduğunu söyledi.

Çevresel Etkiler ve Sürdürülebilirlik

AirCar’ın çevresel etkileri hakkında konuşan Babüroğlu, aracın yüzde yüz güneş enerjisiyle şarj edildiğini belirtti. Şarj istasyonlarının alt tarafında elektrikli araçların da şarj olabileceğini ifade eden Babüroğlu, projenin yüzde yüz yeşil mutabakata uygun, çevresel ve sürdürülebilir bir çözüm sunduğunu vurguladı. Sıfır karbon emisyonu hedeflediklerini belirten Babüroğlu, fabrikalarında da karbon ayak izini ciddi derecede düşüreceklerini söyledi.

Yatırım ve Üretim Hedefleri

Yatırım ve üretim hedeflerinden bahsederek bu konuyu detaylı açıkladıkları ilk gazete olduğumuzu da söyleyen Babüroğlu, şirketin yüzde 10 hissesini yatırımcılara satarak doğrudan yatırımcı yaratmayı hedeflediklerini açıkladı. Hem Türkiye’de hem Amerika’da fabrika açacaklarını belirten Babüroğlu, amaçlarının insanlığa katkı sunmak olduğunu söyledi. İstanbul’da Beşiktaş’tan havaalanına AirCar ile 20 dakikada ulaşılabileceğini ve bu hizmetin sarı taksiden daha uygun fiyatlı olacağını ifade etti.

2026 Yılında Hayata Geçirilecek

Yerli ve milli hava aracı AirCar’ın ne zaman hayata geçirileceği konusunda bilgi veren Babüroğlu, 2026 yılında gerekli lisansların alınacağını ve dünya ile Türkiye’deki sivil havacılık otoritelerinin bu konuda hızlı çalıştığını söyledi. Belirlenen programa uyacaklarını ve tam otonom olarak 2 yıl içinde havaya çıkmayı hedeflediklerini belirtti.

Kullanıcı Eğitimi ve Sertifikasyon Süreci

Kullanıcıların uçan arabaları kullanabilmesi için eğitim süreci hakkında bilgi veren Babüroğlu, AirCar için 30 saatlik temel bir uçuş eğitimi verileceğini söyledi. Bu eğitimin ardından kişilerin aracı kendileri kullanabileceğini veya tam otonom olarak araçların kendi kendine bir yerden bir yere rahatlıkla gidebileceğini ifade etti.

Antakyalı olarak insanlığa faydalı teknoloji yarattığımız için gururluyum

Soner Babüroğlu, bir Antakyalı olarak yaşadıkları afet sonrası eksiklikleri acı bir şekilde yaşadıklarını belirtti. Enkaz yerine ulaşamama ve ekipman gönderememe gibi ciddi sorunlar yaşandığını söyleyen Babüroğlu, AirCar’ın afet yönetmeliğine uygun olarak hem ekipman hem de ekip taşıyabilme özelliğine sahip olduğunu vurguladı. Bu sayede gelecekte yaşanabilecek afetlerde hızlı müdahale imkanı sağlanacağını ifade etti. Hataylı olarak böyle bir teknoloji yarattıkları ve projenin ortağı oldukları için gurur duyduğunu belirten Babüroğlu, amaçlarının insanlığa faydalı bir teknoloji yaratmak ve Türk markası olarak uluslararası arenada yer almak olduğunu söyledi. Antakya Gazetesi ailesine teşekkürlerini ileten Babüroğlu, daha büyük teknolojiler yaratma dileğini dile getirdi. – Duygu Ertaş-