Solğun, yoksulluk sınırının 4.206 TL olduğunu söyledi, alım gücünün gün geçtikçe azaldığına vurgu yaptı
Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ömer Solğun, konfederasyonlarına bağlı Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2021 Haziran ayına ait asgari geçim endeksi sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Solğun, sadece hedeflenen enflasyona değil, gerçekleşen enflasyon, harcamalardaki artış ve büyümenin de dikkate alındığı bir sistemde maaş zamlarının belirlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Haziran 2021 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 4.206,39 TL olarak hesaplandığını belirten Solğun, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin ise 8.804,97 lira olarak belirlendiğini ifade etti. Solğun, çalışan tek kişinin açlık sınırının ise bir önceki aya göre 53,85 TL, %1,67 oranında yükseldiğini bildirdi.
Gerçek enflasyon maaş zammını üçe katladı …
Aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyon vatandaşımızı yakından ilgilendiren Toplu Sözleşme sürecine sayılı günler kala, sadece hedeflenen enflasyona değil, gerçekleşen enflasyon, harcamalardaki artış ve büyümenin de dikkate alındığı bir sistemde maaş zamlarının belirlenmesinin hayati derecede önemli olduğunun ortaya çıktığını belirten Solğun, açıklanan Haziran ayı enflasyon rakamının ardından toplu sözleşmede %3 olarak belirlenen oranın üstüne %5.45 enflasyon farkı verilmesinin, bu gerçeği iyice su yüzüne çıkardığını bildirdi.
%8,45’in memur maaşlarına 2021 yılının ikinci yarısı için yapılacak zammı ifade etmediğini, yılın ilk yarısında maaşlarının %5,45 oranında eridiğini tescil ettiğini belirten Solğun, buna göre memur maaşlarının 2021 yılı boyunca sürekli eridiğini, gerçekleşen enflasyonun ocak ayında verilen %3’lük zammı neredeyse 3’e katladığını ifade etti.
Memurlara bayram ikramiyesi verilmemesini anlayamıyoruz …
Kamu çalışanları ve memur emeklilerinin masada bağıtlanan rakamın neredeyse üç katı oranında enflasyon farkı alacağını söyleyen Solğun, açıklamasında şunlara yer verdi: “Daha önce de her platformda defalarca dile getirdiğimiz gibi, resmi rakamların yanında çarşı pazardaki enflasyon sabit ve dar gelirlinin belini bükecek derecede yükselmiştir. Bu durum göz ardı edilemez. Memurlarımızı ve emeklilerimizi zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak duruma düşürmekten kurtarmanın zamanı çoktan gelmiştir.
Ar-Ge Merkezimizin yaptığı araştırma da göstermiştir ki, gün geçtikçe alım gücü azalmaktadır. Sadece bir önceki aya göre hesaplandığında bile, asgari geçim haddi yaklaşık 150 TL artmıştır. 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı 3.270 TL olmuşken memurlarımız ve memur emeklileri kalan maaşını nereye yetiştireceklerdir?
Kurbanlık fiyatları ortadadır. Bu durumda kurban keserek dini vecibelerini bile yerine getiremeyecek durumda olan kamu çalışanlarına bayram ikramiyesini çok gören anlayışı kabul etmek mümkün değildir. Diğer çalışanlara ve emeklilere bayram ikramiyesi verilirken sadece memurlara verilmemesini anlamıyoruz. Bayram öncesi bir müjde vermek bu kadar zor olmamalıdır diye düşünüyoruz.
Ülke zenginleşirken memur ve emekli fakirleşiyor …
Hal böyle iken, sabit ve dar gelirli nereye kadar dayanacak, ne zamana kadar maaşlarda erimeye mahkûm olacaktır? Memurlarımız ve emeklilerimiz yıllardan beri ancak enflasyon kadar maaş zammı alabilmektedir. Bu da maaşların gerçekte hiç artmadığı, memur ve emeklilere yıllardır sıfır zam verildiği anlamına gelmektedir. Ekonomik büyüme de hesaba katıldığında ülke zenginleşirken geliri düşen ve sürekli fakirleşen tek grubun memur ve emekliler olduğu görülmektedir.” Mehmet ÖZGÜN