Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Ülkenin Geleceği İçin…

Zamanı ve zemini değildir, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar göz önünde tutulduğunda, bir rejim değişikliği sonucunu getirecek olan anayasa değişikliği teklifinin gündeme getirilmesi doğru değildir diye yazıldı, çizildi ve gereken uyarılar yapıldı ise de bunu dinleyen olmadı. Sonunda MHP’nin desteği ile anayasa değişiklik teklifi referandumu gerektirecek bir sayı ile TBMM’nden geçti.

Bugünlerde Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması suretiyle referandum sürecinin başlatılması bekleniyor.

Medyaya yansıyan haberlere göre de referandumun Nisan ayının ilk haftalarında olması söz konusudur.

Bir rejim değişikliğini gerektirecek olan anayasa değişikliği paketi, referanduma sunulduğunda lehinde ve aleyhinde olanlar için büyük bir çalışma maratonu başlayacaktır.

Referandumda “evet” oylarının çoğunlukta olabilmesi için çaba sarf edecek olanlar ,büyük imkanlara sahip olarak sahaya ineceklerdir. Bu nedenle propaganda yönünden avantajlı bir durumdalar. İktidar olmanın olanakları, yasaların el verdiği ölçüde kullanılacaktır. Başkanlığın, değişiklik paketini destekleyenlerin anlatımı ile sistem değişikliğinin yararları sıralanacak, eğer referandumdan “evet” oyları çoğunlukta çıkarsa terörün sonunun geleceği, ülkede huzurun sağlanacağı, ekonominin olumlu bir yöne gireceği, yani özetle her şeyin güllük-gülistanlık olacağı söylenecek ve anlatılacak. Nitekim bunun belirtileri, geçtiğimiz gün Başbakan yardımcısı Kurtulmuş’un referandumda “evet” çıkarsa terörün azalacağı yönündeki sözleri ile kendini göstermiştir.

Bu nedenledir ki anayasa değişikliğine “Hayır” denilmesini isteyecek olanlar için zorlu bir maratonun başlaması söz konusudur.

Şu husus çok iyi bilinmeli ve dile getirilmelidir ki; Bu referandumda “Evet veya Hayır” demenin herhangi bir partiyi desteklemekle ilgi ve alakası yoktur. Sadece ülkenin beka’sı içindir.

Referandumda “Hayır” oyu kullanmanın şu yada bu partiye destek verme değil ,“rejim değişikliğine, parlamenter rejimin sona ermesine, TBMM’nin etkisiz ve yetkisiz hale getirilmek istenmesine, yasama yetkisinin meclisin elinden alınıp ülkenin kararnamelerle yönetilmesine, kuvvetler ayrılığı ilkesinin sone erdirilmesine, yasama-yürütme-yargı erglerinin tek elde toplanmasına, özetle tek adam yönetimine karşı çıkmak” demektir.

Bunun böyle olduğunu en iyi bir şekilde anlatabilmek için “Hayır” oyu verilmesini isteyenlerin, çok iyi düşünmesi ve kendilerine bu yolda bir strateji belirlemesi gerekir.

Anayasa değişikliğine karşı olan siyasi partilerin, sadece kendi partililerini değil ,bu değişiklik paketine mecliste destek veren diğer siyasi partilere oy vermiş olupta bu değişikliğe olumlu bakmayanlar ile bunun yanında kararsız seçmeni de yanlarına çekecek, kucaklayacak ve “hayır” oyu vermelerini sağlayacak bir yol ve yöntem izleme zorunlulukları vardır..

Zira bilinmelidir ki, bu referandumdan Türkiye’nin bir rejim değişikliğine gitmesi gibi önemli bir sonuç çıkacaktır.

Eğer “evet” oyları çoğunlukta olursa Türkiye’deki yaklaşık 100 yıldır süre gelen ve hatta Osmanlı devleti döneminde de kısmen uygulanan parlamenter rejim tamamen sona erecek ve buna karşılık “Başkanlık” rejimi uygulamaya koyulacaktır.

Başkanlık rejiminin uygulandığı ülkelerdeki duruma ve sonuçlara bakıldığında bunun hiçte özenilecek bir rejim olmadığı açıkça görülüp anlaşılacaktır.

Başkanlıkla yönetilen ülkelerdeki siyasi, ekonomik, sosyal durumun ve demokratik kurum ve kuruluşların ne halde olduğu gözler önündedir. Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde ,hak ve özgürlüklerin demokrasi ile bağdaşmayacak bir şekilde kısıtlandığı, insan hakları ihlallerinin yaşandığı, tek adam anlayışı ile ülkenin yönetilmeye kalkışıldığı tarihsel bir süreç içerisinde izlenmektedir.

“Bu nedenledir ki referandumda hayır oyu verilmesini isteyenlerin hiçbir parti ayrımı gözetmeksizin olası tehlikeye dikkat çekmesi ve bu doğrultuda bir anlayış birliğine varılmasını sağlaması gerekir.”

Yapılması kesinleşmek üzere olan referandum, ülkenin “bekası” açısından büyük bir önem taşımaktadır.

Bu nedenledir ki “ülkenin bekası” göz önünde tutulmak suretiyle referandumda “evet veya hayır” oyu kullanılması görüşünde olanların sağduyulu bir şekilde hareket etmesi ve ülke yararına olan en doğru, en isabetli bir sonuca varılabilmesi için çaba sarf etmesi gerekir.

Referandum süreci resmen başladığında, bu konudaki olası gelişmeler daha çok belirgin bir hal alacak, yarar ile zarar daha çok kendini gösterecektir.

Diliyoruz ki sonuç ülkemizin hayrına ve yararına olur….

[email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER