UMUT

Türkiye Cumhuriyeti’nin temel direği olan Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir değişim ve değişiklik hareketleri oluyor. Bu bağlamda başta genel başkan olmak üzere, çeşitli kademelerde görev değişiklikleri istekleri dile getiriliyor, ilan ediliyor.

Altı okun gösterdiği ilkelerden adım adım uzaklaşıldığı yolunda iddialar oluyor ve bu iddialar doğrultusunda da söylemlerde bulunuluyor.

Önümüzde CHP’nin bir kurultayı var.

Mücadele bu kurultayda başarı kazanmak ve gelecek için birlik içinde ülke yararı için hizmet verecek kişileri iş başına getirebilmektir.

Şu an için Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte 3 aday var.

Bunlar Kılıçdaroğlu, Özel ve Öymen’dir.

Kurultaya kadar başka adayların çıkması da ihtimal dahilindedir.

Tüm bu mücadele ve değişim istekleri, CHP’nin bir umut olarak ortaya çıkması ve ülke geleceğinin şekillenmesinde rol ve görev üstlenmesi içindir.

Şöyle bir etrafımıza bakalım…

Son yıllarda artan bir şekilde çağın gerisine doğru adımlar atılma istekleri olmakta ve ne yazık ki buna direnileceği yerde, zararı aza indirme çabaları görülmektedir.

İşte böylesi bir ortamda, CHP’ye büyük görevler düşmektedir.

Bu nedenledir ki; CHP’deki gelişmeler izlenmekte ve ülke geleceği açısından önem taşımaktadır.

Altı okun koyduğu ilkelere sımsıkı sarılmak suretiyle içinde bulunulan sıkışık ortamdan en az zararla çıkmak mümkün olacaktır.

İşte bu nedenledir ki; CHP’de değişim istekleri dikkatle takip edilmelidir.

Elbette, adaylardan biri kazanacak ve gelecek kurultaya kadar görev yapacaktır.

Ama bilinmelidir ki, kazanan kim olursa olsun, Atatürk’ün partisi ülke yararına olan adımların atılmasında öncü olarak rol ve görev üstlenecektir.

CHP’deki gelişmeler bir bakıma ülke geleceği açısından önem taşıdığı için de dikkatle izlenmektedir.

Şunu açıkça belirtmekte yarar var.

CHP’deki değişim ve gelişim hareketi hayırlar getirecektir.

Kim kazanırsa kazansın, sonuç itibariyle kazanan ülke yararı olacaktır.

Bu nedenle kurultaydan CHP’nin güçlenerek çıkacağından emin olmak gerekir.

Güçlü bir CHP için herkes kendine düşeni yapmalı ve sonunda ülke yararı göz önünde tutulmalıdır.