Aceleye getirilip, artısı- eksisi, dogrusu- yanlışı hesaplanmadan, kamuoyunda tartışılması yapılmadan, TBMM nden çıkartılan ve 16 nisanda referanduma sunulan anayasa değisikliği paketi sonucunun tartışmalı oldugunun, kamuoyunun önemli bir kesimi tarafindan benimsenmesi ile birlikte, sağduyu sahipleri bundan sonra atılacak adımlarda aklıselimin ön plana çıkması, ülke yararının göz önünde tutularak gelecek nesillerin korunup kollanabilmesi beklentisi içine girmişlerdi.
Hiç olmazsa bundan sonra acele kararlar alınmayacağı , kamuoyu oluşturulduktan ve ortak bir sonuca varıldıktan sonra gereken adımların atılacağı umut ediliyordu.
Ama bu sefer de umutlar boşa çıkacağa benziyor.
Zira , yangından mal kaçırırcasına, herşey aceleye getirilmek isteniyor gibi bir izlenim var ortada.
Oysa ki, elinde yeterli sayıda iktidar mensubu milletvekilinin bulunduğu ve bu nedenle de tek başına bir iktidarın sürdürülebilme olanaklarının tamamının var oldugu bir ortamda beklentilerin bu kadar aceleye getirilmesine hiç bir neden bulunmamaktadır.
Zaten anayasanın eski hali ile var olan açık hükümlerine rağmen,fiilen başkanlık sisteminin uygulanabildiği bir ortam mevcuttur.Buna ragmen beklentilerin hemen yaşama geçirilmesi için böylesi aceleye ne gerek var?.
Başımıza ne geliyorsa bu aceleden geliyor.
Bir yandan Avrupa’dan, hukuk devleti, demokrasi, hukukun üstünlüğü ilkesi, özgürlükler , yargı bağımsızlığı , referandumda tespit edilen yanlışlarla ilgili uyarılar geliyor, kararlar alınıyor.
Öte yandan içteki tüm beklentiler ve dıştan gelen uyarılar göz ardı ediliyor.
Cumhurbaşkanın AKP ‘ye davet edilmesi icin bugün gereken çağrının yapılacağına, 21 Mayısta da AKP Genel Kurulunun olağanüstü toplanmak suretiyle yeni genel başkanını seçecegine ilişkin takvim açıklanmıştır.
Böylesi aceleye ne gerek var?.
Zaten her istenen oluyor, her istenen yapılıyor. Hiç olmazsa uyarılar değerlendirilip, doğrusu ,yanlışı ayıklandıktan sonra aklıselimin gösterdiği yolda hareket edilebilinse ne olur.
Elbette ki iyi olur , doğru olur,
Ama ne yazik ki bunlar göz ardı ediliyor ,sadece beklentilerin gercekleşmesi için yol ve yöntemler aranıyor, hızla yaşama geçiriliyor.
Diliyor ve umut ediyoruz ki ;geç de olsa uyarılara kulak verilir, yarın çok geç oldu denilmeden ülke yararına olan doğru adımlar atılır…
YORUMLAR