Unutturmayacağız
KESK-DİSK-TMMOB-TTB adına basın açıklamasını okuyan KESK dönem sözcüsü Meryem Avcı: “10 Ekim Barış Şehitleri, bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğindedir.”
10 Ekim 2015 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamlarından biri Ankara’da yaşandı. Emek, Barış, Demokrasi Mitingi için Ankara Tren Garı Meydanı’nda buluşan binlerce kişinin arasında giren iki IŞİD’li canlı bombanın düzenlediği terör saldırısı sonucunda, 103 kişi hayatını kaybetti, 500’ün üzerinde kişi yaralandı. 103 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Tren Garı Katliamı’nın üzerinden 7 yıl geçti. Aradan geçen zamanda, katliamda ihmali olan tek bir kamu görevlisi dahi yargılanamadı.
Yaşanan acının ‘adaletsiz’ kalan fotoğrafını Antakya’da omuzlayanlar bir araya geldi ve bir basın açıklaması yaptı. KESK, DİSK, TMMOB ve TTB bileşenleri adına basın açıklamasını, KESK dönem sözcüsü Meryem Avcı okudu. “10 Ekim Katliamı’nın unutulmasına müsaade etmeyeceğiz” diyen Avcı, ara başlıklar halinde, konuşmasını şöyle tamamladı:
-7 YILA RAĞMEN!-
Ülkemizin emek, barış, demokrasi güçlerinin, barış ve adalet özlemiyle 10 Ekim 2015’te düzenlediği “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”ne yapılan saldırıda 104 arkadaşımız yaşamını yitirdi, 500’e yakın arkadaşımız ise yaralandı. Aradan geçen 7 yıla rağmen, çok sayıda arkadaşımız, farklı organ kayıplarına uğrayarak hayatlarını devam ettiriyor. Katliamın, milyonların ruhunda ve yüreğinde yarattığı yaralar, açığa çıkardığı toplumsal yük ise geçmek bilmiyor.
-GÖZLER ÖNÜNDE!-
10 Ekim Ankara Gar Katliamı, ülkemizin başkentinin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde gerçekleşti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler, bu katliamın önünün açıldığı gösteriyor. Katliamı gerçekleştiren canilerin “istihbarat tarafından takip edildiği”, canlı bomba ihbarının olduğu kamuoyuna yansımıştır. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleriyle, binlerce kilometre yolu adeta ellerini kollarını sallayarak, herhangi bir kontrole tabi olmadan geçmiştir.
O dönemin karanlığından iktidarını tahkim etmek isteyenler, karanlık ve katliamdan oy hesabına dönenler, şehitlerimizi statlarda yuhalatanlar, bu katliama gereken tedbirleri almayarak yol verenler, bu toplumun, tüm halklarımızın vicdanında mahkumdur.
-CANSIZ BEDENLER!-
Katliamın önü açılmış, yüzlerce insan bir nefesle yaşama tutunmaya çalışırken, binlerce insanın yardım çığlığı yeri göğü inletirken, kamu görevlisi sıfatını taşıyanlardan bazıları alana gelen ambulansları durdurmuş, bazıları yerde yatan yaralılara biber gazı sıkarak, yardım etmeye çalışanlara saldırmıştır.
Ambulanslardan önce TOMA’ların, zırhlı araçların geldiği alandan 100 canımızın cansız bedeni, ülkenin 42 iline gönderilmiştir. O gün, dünyanın dört bir yanından, 81 ilden barış, emek, demokrasi için gelen on binlerin sözü, bugün 42 ilde karanfilleşen canlarımızın, yüzlerce yaralımızın ve on binlerce yoldaşımızın mücadelesinde yaşıyor.
10 Ekim Şehitlerinin sözü işçi grevlerinde, kadın özgürlük hareketinde, ekoloji savunusunda yaşıyor. 10 Ekim Barış Şehitleri, bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğindedir.
-MÜCADELE EDECEĞİZ!-
7. yılında, 10 Ekim anmalarının, adalet arayışımızın gereği olarak, yitirdiklerimizin hatırasına uygun bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Anmaların, onarıcı bir adalet duygusuna yönelmesi için tüm kamuoyu ve kamu görevlileri gereken özeni göstermelidir. Ancak özellikle güvenlik bürokrasinin, geçtiğimiz yıllarda anmalar için tedbir alınması gerekirken, 10 Ekim Barış Ailelerine ve yoldaşlarına yönelik fiili, fiziki, yargısal saldırılar yaşanmıştır. Bu tutum, toplumsal barışı tehdit etmektedir.
10 Ekim anmalarına katılan yurttaşlara yönelik fişleme, sorgulama ve soruşturma faaliyetleri yürütülebilmektedir. Dünyada, bu katliamın benzerleri olduğunda, kamusal bir politika ile toplumun acısı onarılmaya çalışılmaktadır. Bu ve benzeri günlerde onarıcı bir yaklaşımla, resmi anma günleri ilan edilmektedir. Yaşamını yitirenlerin hatıralarının yaşatılması ve ailelerinin rehabilitasyonu için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Ancak Türkiye’de, 10 Ekim Katliamı da dahil, yaşanan bu durumlara ilişkin toplumsal bir yaklaşım ve politika söz konusu değildir. Bizler, bu hafızanın barış politikasından yana yeniden kurulması için mücadele edeceğiz. Hiçbir canımızın hatırasına halel gelmesine, 10 Ekim Katliamı’nın unutulmasına müsaade etmeyeceğiz.
-TESLİM OLMAYACAĞIZ! –
Birçok yerde, 10 Ekim şehitlerinin adının yaşatıldığı mekanların arttığını görüyoruz. Bunların çoğalması, katliamı gerçekleştirmek isteyenlerin karanlığına en güzel yanıt olmaktadır. Evet, bizler; IŞİD karanlığına, siyasi ikbalini oraya bağlayanlara teslim olmadık, olmayacağız.
Öte yandan, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak, 10 Ekim Ankara Katliamı Davası devam ediyor. Bu dava, gerçek sorumlular yargılanana kadar devam edecektir. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli emanet olan emek, barış, demokrasi mücadelesini de hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak, emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!
Tamer Yazar