BESAM, Bir meslek örgütüdür.
Açılımı, Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği’dir.
Genel başkanı yazar, akademisyen Esen Aslandoğan’dır.
Besam, 2009 yılı, Mayıs ayının sonunda İstanbul’da, “Unutulan Yazarlarımız” adıyla bir sempozyum düzenlemiş ve sempozyum bildirileri, 2010 yılında, “Unutulan Yazarlarımız Sempozyum Bildirileri” adıyla yine BESAM tarafından kitaplaştırılmıştır:
Yapıtı, yazar Öner Yağcı yayına hazırlamıştır.
Adı geçen yapıtta, öykücülüğümüzün ustalarından hemşerimiz Bekir Sıtkı Kunt’la ilgili bir bildiri yer almaktadır.
2011 yılında sayın Esen Aslandoğan’ın önerisiyle Antakya’da “Bekir Sıtkı Kunt Öykücülüğü” başlığıyla mini bir sempozyum düzenledik.
Sempozyuma konuşmacı olarak Öner Yağcı, Esen Aslandoğan, Aslı Güneş ve adını anımsayamadığım bir yazarımız daha katılmıştı.
ATSO salonunu dolduran sanatseverler arasında tek bir öykücü yoktu. Oysa kentimizde öykü yazan çok sayıda insan var.
Bekir Sıtkı Kunt, 1905 Antakya doğumludur. 1946 yılına kadar milletvekilliği yapmıştır. Adalet Ağaoğlu bir söyleşide, “Sait Faik öyküsünün çıkışı Kunt’tandır” demiş. Buna rağmen Bekir Sıtkı Kunt üzerine fazla durulmamıştır.
Antakya’da, Sayın Mehmet Tekin ve Bülent Nakip, Bekir Sıtkı Kunt adlı bir yapıt yazmış; Veli Sarıkamış ise “Bekir Sıtkı Kunt Hikayeciliği” adlı bir tez hazırlamıştır.
Kemal Karaömeroğlu, gazeteci, şair ve yazardır. (1926- 2005). Matbaacılık ve gazetecilik yaparak yaşamını sürdürdü. Akşam gazetesinin muhabirliğini yaptı. Yenigün ve Atayolu gazetelerinin yöneticiliğini ve basımevinin müdürlüğünü üstlendi. 1954 yılında Antakya’da çıkan Devrimci Gençlik gazetesinde yöneticilik, Atayolu ve Devrimci Gençlik gazetelerinde başyazarlık yaptı.
Şiirle ilgilenmeye ortaokuldan sonra başladı. Süleyman Okay, Kasım Yücel ve İzzettin İyiel gibi dönemin genç şairleriyle dostluklar kurdu. Şiirleri daha çok Atayolu, Devrimci Gençlik, Güneyde Kültür, Güney Rüzgârı gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı.
Günümüzde şiir yazan gençlerden kaçı bu adı duymuş?
Benim Türkülerim (1994) adlı özgün şiir kitabı mutlaka okunmalı.
Arif Coşkun, Şair ( 1928- 1995). Antakya’da ortaokul son sınıfta iken öğrenimini yarıda bırakarak çalışma hayatına atıldı. Uzun süre memleketinde memur olarak çalıştıktan sonra emekli oldu. Son yıllarını amatör fotoğrafçılık yaparak geçirdi.
Şiirleri ve inceleme yazıları başta Yeditepe, Varlık ve Güneyde Kültür dergileri olmak üzere, çok sayıda gazete, dergi, antoloji ve yıllıkta yayımlandı. Hakkında yurtiçinde ve yurtdışında pek çok tanıtma, eleştiri ve değerlendirme yazıları yazıldı. Dört şiir kitabı ile Lütfi Özkök, Faik Baysal, Talat Sait Halman, Mustafa Dertli, Sebahattin Yalkın ve Süleyman Okay’ı konu alan üç kitaplık incelemesi yayımlanmadı.
Bu yazar ve şairlerimiz geleceğe aktarılmazsa toplumumuzun dününün aynasını yansıtan tanıklığı boşa gitmiş olacaktır. Çünkü bir toplumun dününü anlamanın en doğru yolu edebiyattır. Yazıldığı dönemde nelerin nasıl düşünüldüğü, nasıl yaşanıldığı edebiyatta vardı. Burada Yerel Yönetimlere ve okura büyük görev düşüyor.
Bekir Sıtkı Kunt, Kemal Karaömeroğlu, Arif Coşkun ve onlarca değerimizi tanıtan bir site neden yok?