Unesco’nun 27 yıldır kutladığı bir gün var: Dünya Kitap Günü.
Bu günün amacı; “Kitapları, yaratıcı, endüstriyel, standartların oluşumu, siyasi, ulusal ve uluslararası yönleriyle gündeme getirmek.”
Dünya Kitap Günü nasıl doğdu? İspanya’nın Katalonya bölgesinde yıllardır kutlanan özel bir gün var: “Her Kitaba Bir Gül.” Her 23 Nisan’da kitap alan herkese kitabın yanında bir de gül armağan eden ve türlü sokak eğlenceleri düzenleyen Katalanlar, ‘Kitap Günü’ için tarih belirlemeye çalışan Unesco’ya da ilham perisi oldu. 23 Nisan, aynı zamanda Shakespeare’in hem doğum hem ölüm günü.
İşte, bütün bu edebi yönlendirmeler sonucunda, Unesco, 23 Nisan’ın “Dünya Kitap Günü” için ideal tarih olduğuna karar verdi ve 1995’te alınan kararla tüm dünyaya duyuruldu. Pek çok dünya ülkesi tarafından kabul edilen Dünya Kitap Günü, Türkiye’de de 2001 yılından beri kutlanıyor. Bu özel günde, dünyanın hemen her köşesinde kitap fuarları kuruluyor; dinleti, okuma ve anma günleri, indirimli kitap kampanyaları düzenleniyor; hastane, hapishane, bakımevleri, okul ve köy kütüphanelerine kitap yardımları yapılıyor.
Türkiye Yazarlar Sendikası Antakya Temsilciliği olarak biz de bu yıl, 23-24 Nisan tarihlerinde Dünya Kitap Günü’nü Antakya’da ilk kez kutladık, çocuklarımızla birlikte. Yüzlerce çocuğa kitap hediye ettik.
Bu kapsamda daha önce kitap sözü verdiğimiz Samandağı Yüksel Acun Anadolu Lisesi’ni 27 Nisan Çarşamba günü ziyaret edip 250 civarında kitap bağışladık.
Okul kitaplığı adeta büyüledi bizi. Daha içeri girer girmez huzur buluyorsunuz. Bu güzel mekanın oluşmasını sağlayan okul müdürü Sayın Orhan Özdemir başta, tüm öğretmenleri içtenlikle kutluyorum.
Kütüphanede Orhan Bey ve öğretmenlerle sohbet ederken kütüphanenin hangi zorluklarla döşendiğini anlattılar. Keşke tüm okullar bunu örnek alsa. Aklıma Kum kentindeki El Yazmaları Kütüphanesi geldi ve o kütüphaneyi arkadaşlara anlattım.
Bence tüm sanatlar, özellikle edebiyat, insanın insanlaşma sürecini kısaltmasında birinci etken. Bunun için diyorum ki, çocuklarımız sanatla iç içe büyümeli, çocuklarımız sürekli okumalı.
Türkiye’de kitap okuma alışkanlığının çok düşük olduğu bilinen bir gerçek. Türk halkı kitap okumak veya kütüphaneye gitmek yerine kahvehanelerde oturmayı, ya da evde dizi izlemeyi tercih ediyor. Yapılan bir araştırmaya göre, kütüphane sayıları Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye kültür fakiri çıkıyor.
Araştırmaya göre, kamuoyunda “boş zaman harcama yeri olarak görülen” kahvehane ve meyhane ile kültürel gelişimin göstergesi olan okul sayıları arasında da büyük uçurum var. Araştırma kahvehane sayısının ilköğretim ve lise sayısını 3’e katladığını ortaya çıkardı.
Çocukluk ilkbahardır. Yaşamanın çiçek süremidir. İleride her tohum, kişiliğin ürünü bu ilkbaharda gelişecektir. Onun için daha çocukluktan başlamak üzere çocuklarımız kitapla iç içe büyümeli, küçük yaşlarda onlara okuma alışkanlığı kazandırılmalı. Bu uğurda özveriyle çalışan eğitimcilerimize içtenlikle teşekkür ediyorum.
Dileğim, önümüzdeki yıllarda Dünya Kitap Günü daha geniş bir şekilde kutlanır. Özellikle İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ve okullara büyük iş düşüyor.
YORUMLAR