Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından, cami ve mescitlerde tabure ve sandalyede ima ile namaz kılanlar için yer ayrılması uygulamasına son verilmesinden bu yana, şikayet de arttı, uygulamanın yeniden hayata geçmesine yönelik talep de…
Her şey, 2019 senesinin Aralık ayında, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş imzasıyla 81 İl Müftülüğüne gönderilen bir genelge ile başladı. Genelge, cami ve mescitlerde tabure ve sandalye ile namaz kılınması konusunda, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun yeni kararına dairdi. Ancak yeni uygulama, cemaatin bir kesimini çok da mutlu etmedi, özellikle de yaşlı olanları.
Benzer şikayetler, Antakya özelinde Hatay’da da sıkça dile getirilirken, önceki gün Antakya Mezarlık Kompleksi’nde kaldırılan bir cenaze için kılınacak namaza girmek isteyen bazı yaşlıların bu sebeple ibadetlerini yerine getiremediği ifade edildi.
Duruma dair konuşanlar ise alınan kararı ve sebeplerini sorgularken, şunları söyledi:
G.L. >> Camilerde kullanılan sabit oturakların kaldırılıp, yerine katlanabilir taburelerin kullanılmaya başlandığı bir dönem başlatmış, Diyanet! Kendince, Cami kültürünü korumak istemiş! Kendince diyorum, ama bizce değil! Akılları sıra, “kiliseye benzedik” eleştirilerine savunma hattı yaratmışlar. İnsani olarak kiliseye benzesen ne, havraya benzesen ne… Konu, vicdani bir şey! Benzediğin şeyden kaçarak, ne olmaya çalışıyorsun? Babam, bu yüzden, bir elinde baston, diğer elinde açılır-kapanır taburesi ile camiye gider oldu. Onlara bunu yaşatmaya ne hakları var?
Y.N. >> Bir ölümün ardından namaz kılmak isteyenler, sağlıkları el vermediği ve oturup kalkamayacakları için namazlarını kılamadılar, ibadetlerini yerine getiremediler. Cami içindeki sabit oturakları kaldırdıklarından, elden gelen bir şey yok. Cami kapısından gerisin geriye döndüler. Alkışlamak lazım, tabureleri hayatlarımızdan uzaklaştırarak camileri koruyanlara! Allah akıl fikir versin.
U.K. >> Hiçbir şekilde oturması mümkün olmayacak tarzda mazereti olanlara, katlanabilir taburesini alıp, safların arasına girerek namazlarını kılma tavsiyesinde bulunmuşlardı, o dönem. Hatırlıyorum. Tamam da, hayatı kolaylaştırmak yerine niye zorlaştırıyoruz? İnanır mısınız, tabure piyasası oluşturdular bu yüzden. O kadar insan var ki, oturamayacak durumda! Birçoğu bastonla ilerliyor. Ama onlara ne diyoruz? Tabureni de yanında getir! Yazık! “Cami kültürüne yakışmıyor” diyorlar ya, bence onların bu yaptığı da vicdani kültüre hiç yakışmıyor. Bir düşünsünler!
-GEREKÇE!-
Antakya’daki camilerde de sık sık şikayetlere neden olan uygulamaya kaynaklık eden Genelge’nin gerekçesi ise, yayınlandığı dönemde tartışmaları bitirmek yerine yeni başlıklar açmıştı. İşte o gerekçe:
“Geçen süre zarfında, tabure-sandalye üzerinde namazlarını kılan vatandaşlarımız için cami içinde cemaat ve saf düzeninin dışında ya da gerisinde belirli mekanlar oluşturulması, cami adabına ve cemaat ruhuna uygun olmamıştır. Bu durum, bir taraftan cami cemaati arasında birtakım huzursuzluklara ve tartışmalara sebep olurken, diğer taraftan da cami içi estetiğe uygun olmayan görüntüler ortaya çıkarmıştır. Özellikle cami içinde sabit oturaklardan müteşekkil müstakil mekanların oluşturulması, cami doku ve kültürüyle bağdaşmamıştır. Diğer taraftan ima ile namaz kılma şekli de tartışmalara sebep olmuştur. Bütün bu hususlar dikkate alınarak, tabure-sandalye üzerinde ima ile namaz kılınması hususu Din İşleri Yüksek Kurulu’nca tekrar değerlendiri-lerek yeni bir karar alınmıştır.” -Tamer Yazar-