Üzerinde ne uyarı ne işaret!

‘Özen’ Göstersek mi? Üzerine çok fazla konuşulmasa da, ana caddelerin yoğun trafiğine aldırış etmeden, birkaç metre yolun içine taşacak şekilde kurulan ve etrafında hiçbir uyarı olmayan taziye çadırlarının güvenliğini sorgulayalım mı? Geçtiğimiz sene bu konuyu kaleme alan bir haberimize ekli cümlelerle devam edelim ve altı çizili o ‘uyarı’ başlıklarını bir kez daha hatırlayalım! “Antakya kent […]

‘Özen’ Göstersek mi?

Üzerine çok fazla konuşulmasa da, ana caddelerin yoğun trafiğine aldırış etmeden, birkaç metre yolun içine taşacak şekilde kurulan ve etrafında hiçbir uyarı olmayan taziye çadırlarının güvenliğini sorgulayalım mı?
Geçtiğimiz sene bu konuyu kaleme alan bir haberimize ekli cümlelerle devam edelim ve altı çizili o ‘uyarı’ başlıklarını bir kez daha hatırlayalım!
“Antakya kent merkezinde yürürken, kurulan taziye çadırlarının hüzün dolu kalabalıklarının bir aradalığında, yaşamın ölüm kısmı ile ara ara da olsa göz göze geliyorsunuz. Yaşamın ne kadar içinde yürüseniz de, yanı başından geçip gittiğiniz ölüme ne kadar yakın olduğunuzu fısıldıyor o kısım! Vatandaşa hizmetin takdir edilesi hallerinden biri, haklısınız. Tamam da, yok mu sizi rahatsız eden bir şey? Hizmet denene eklediğiniz tek bir şey bile yok mu? Sahi, Arabaların vızır vızır geçip gittiği caddelerin ve sokakların neredeyse birkaç metre içinde kurulan taziye çadırlarının bu Allah’a emanet hallerinden korktuğunuz olmuyor mu? Etrafında ne bir duba ne de tek bir uyarı olmayan bu çadırların içine doluşan insanların Allah’a emanet hayatlarından endişe ettiğiniz olmuyor mu? Peki, belediyeler! Onlar ne düşünüyor sahi? Eldekine NE diyorlar sahi? Yaptık-oldu mu?”
-TEŞEKKÜR, AMA!-
Yerel idarelere yapılan hizmet için teşekkür edelim, ama! Madem bu hizmete kaldığı yerden devam edeceğiz, en azından bahse konu çadırların üzerine ‘uyarı’ işaretleri koysak mı? Hatta etraflarına duba da eklesek ve trafiğin aktığı yolların içinde ‘Allah’a emanet’ durum yaratmaktan da vazgeçsek! -Tamer Yazar-

Exit mobile version