Kadim Topraklar da
”Meryem Ana Yortusu” nedeniyle Vakıflı Köy Kilisesi’nin taş avlusunda bir araya gelenlerin kalabalığı önce dua etti, ardından kutsanan üzümlerden yedi ve finalde de 7 kazanda kaynayan hrise yemeğinin lezzetinde mola verdi.
Değabah (Patrik Kaymakamı) Karekin Başepiskopos Bekçiyan’ın katılımıyla Vakıflı Köy’de gerçekleşen bu seneki Meryem Ana Yortusu’na katılım da coşku da geçmiş senelere kıyasla daha çoktu. Bekçiyan ve Kilise Papazı Peder Avedis Tabaşyan tarafından yönetilen ayine katılanlar tüm yılın bereketi için dua ederken, yaktıkları mumlara ise dileklerini, hayallerini ve geleceğe dair umutlarını iliştirdiler.
Her yıl şenlik gibi kutlanan Yortu’ya bu seneki protokolün kalabalık katılımı Vakıflıköy sakinlerini sevindirirken, kadim toprakların mesajında belki de en ihtiyaç olan ‘biz’ duygusunu daha da güçlendirdi. Samandağ Kaymakamı Cahit Çelik, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir ve CHP İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, Yortu’nun her aşamasında yer alırken, kazanlarda pişirilen buğday ve et karışımı ”Hirisi” yemeğinden tatmayı da ihmal etmediler.
-ANLAMI-
Meryem Ana’nın göğe çekilişinin kutlandığı ve Asdvadzadzni Bayramı da denilen bayram, üzüm yeme yasağının kalktığı Ağustos ayının tam ortasına denk geliyor. Pagan tarihinin Navasart (Yılbaşı) Bayramı yalnızca üzüm günü değil, bahşettiği nimetler için tanrısal güce teşekkür etme günü olarak da kabul ediliyor. Peki ya 7 kazan? Onlar, dünden bugüne damlamaya devam eden hüznün hikayesinde kalanlar… Bir zamanlar bölgedeki 7 köyde yaşayan Ermeni nüfusu hatırlatanlar… Bugün ‘tek’ diye anılan Vakıflı başlığında sıkışanlar…
-YALNIZ DEĞİLİZ-
Kutlamalar sonrasında bir araya geldiğimiz Vakıflı Surp Asdvadzadzin Kilisesi Vakfı Başkanı Cem Çapar, şöyle konuştu:
“Harisa, bizde bir adak yemeğidir, ki her sene pişen harisamızı kilise bahçemizde her milletten insanla bir araya gelip yemeği seviyoruz. Bugün burada, kalabalık ve güzel bir coşku vardı. Sağ olsunlar komşularımız, arkadaşlarımız bizleri yalnız bırakmadılar. Konya’dan, Mersin’den, İstanbul’dan, Diyarbakır’dan, Almanya’dan, Fransa’dan geldiler ve buradaki coşkuya, paylaşıma ortak oldular. Ayrıca Kaymakamımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, İlçe Belediye Başkanımız, İl-İlçe Parti Başkanları, komşu köylerin muhtarları, arkadaşlarımız hep beraber buradaydık.
Biliyorsunuz, Vakıflı, ‘Türkiye’nin tek Ermeni köyü’ olarak isim yaptı son zamanlarda. Takdir edersiniz, ‘teklik’ yalnızlık ifade eder. Ama devlet erkanımızın, belediye başkanlarımızın burada, yanımızda, bayramımızda olması bizler için çok anlamlı ve çok önemli. Bu, bizlere, yalnız olmadığımızı gösteriyor. O anlamda buradan herkese teşekkür ediyorum ve gelecek bayramda da yeniden bir arada olmayı temenni ediyorum.”
-HATAY ÖRNEK İL-
Vakıflı’daki bayramın belki de en önemli konuklarından biri, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş oldu. Kilise’deki duanın ve üzüm kutsamanın ardından kendileri için hazırlanan yere geçen ve pişen hriseden yiyen Başkan Savaş, hem Vakıflı Köy hem de kadim toprakların Hatay’ı için şunları söyledi:
“Türkiye’nin tek Ermeni köyündeyiz. Biliyorsunuz, Hatay olarak çok renkli bir tabloya sahip bir iliz, ki hemen Ortadoğu’nun bitişiğinde, yangının hemen dibinde, huzurun hüküm sürdüğü ve bu kadar renkli bir tablonun ahenk içinde yaşadığı bir coğrafyadayız. Öncelikle bunun için Rabbimize şükrediyoruz, buradaki bütün bu renkleri oluşturan insanlara da teşekkür ediyoruz. Tabi insanların dağarcığı genişledikçe ve farklı görüşlere saygı duydukça, bu tablo, dünyanın her tarafına yayılması mümkün olan bir tablo. Biz de bu dileklerle buradayız. Bu güzel insanların yanında olduğumuzu gösterme adına buradayız.
Baktığınız zaman, dünyanın birçok yerinden buraya insanlar gelmiş ve inançları gereği bayramlarını kutluyorlar. Benim bir lafım var… ‘Bizim için her gün bayram…’ Çünkü bir gün Hristiyan kardeşlerimizin, bir gün Musevi kardeşlerimizin, bir gün de bizim bayramımızı kutluyoruz. Şehitliğe beraber gidiyoruz, acıları bir arada ve beraberce yaşıyoruz. Bence bu durum, Hatay’ın örnek bir il olduğunu ve bu tablonun bütün dünyada hissedilmesi gerektiğini gösteriyor. Biz, hele ki ben çok mutluyum ve gururluyum. Böylesi bir şehirde Belediye Başkanı olmaktan ve bu şehrin bir ferdi olmaktan dolayı… Bu güzel güne emeği geçen herkese, tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum.”
-YÜREĞİNİZLE SARILIN-
Vakıflı Köy’de gerçekleşen bayramın ritüellerini yöneten isim olan Kilise Papazı Peder Avedis Tabaşyan da bu özel güne dair konuştu. “Buradan tüm dünyaya, sevgi ve barışın anlamını anlatmaya çalıştık” diyen Tabaşyan, şöyle konuştu:
“Bayramdan bir gün önce (Cumartesi) burada halaylar çekeriz. O halay çekilirken, o halayın sağında ya da solunda olanın dinine, adetine, örfüne bakılmadan sadece eller bir araya gelir. O halay, beraberce, aynı adımlarla atılır ve bizler bu adıma ‘sevgi adımı’ deriz. Çünkü bizler, burada, kardeşliğin-sevginin ve barışın anlamını gösteriyoruz ve diyoruz ki, ‘O halaylar çekildiği gibi, yüreklerimiz de sevgiyle coşuyor.’
Pazar günü ise, Meryem Anamızın bizler için feda ettiği oğlunun, yani İsa Mesih’in bereketi olan asmaların meyvelerini takdis ederken, aslında dünyaya da bereketi anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü bütün insanlar o bereketin kaynağıdır. Tanrı, insanları tek yaratmadı. Ama hiçbir insanı da özel yaratmadı. Herkesi, ‘yüreğiyle birbirine sarılsın’ diye yarattı. Biz de burada bunu anlatmaya çalışıyoruz. Herkesin yüreğinde o sevgi olsun ve birbirinin kıymetini bilsin istiyoruz. Dini hiç önemli değil, ama önemli olan, yüreğindeki sevgisi.”
-HER ŞEY GÜZELDİ-
Vakıflı Köy Muhtarı Berç Kartun ise bayramın coşkusundan ve kalabalığından memnun olduklarının altını çizerken, şu mesajı verdi:
“Her sene olduğu gibi bu seneki bayram da çok güzel oldu. Bu seneki bayrama Patrik Kaymakamımız da katılım gösterdi. Bu anlamda daha güzel bir yoğunluk oldu. İnşallah bundan sonra da, daha coşkulu bayramları hep beraber kutlarız.” -Tamer Yazar-