Uzun ince bir yol…

                Herkesin mutsuz ve umutsuz olduğu, bir dokun bin ah dinle misali yakınmaların giderek arttığı bir ortamda altı muhalif parti genel başkanları yaptıkları geniş kapsamlı toplantıda bir mutabakat metni imzaladılar ve bunu kamuoyunun önünde açıklamak suretiyle resmen taahhüt altına girdiler.

                İmzalanan metnin ana teması güçlendirilmiş parlamenter rejimin yaşama geçirilmesi ve böylece tek adam sisteminin, Türk tipi başkanlık uygulamasının sona erdirilmesi için gerekenlerin yapılacağıdır. Bu konuda kamuoyuna da bir taahhütte bulunuldu, bir söz verildi.

                İmzalanan metin doğrultusunda hareket edileceği, içinde bulunulan kritik durumun ve başarısız bir uygulamanın sona erdirilmesi yolunda gerekenlerin yapılacağı ayrıntılarıyla açıklandı.

                Bundan sonra 6 partinin genel başkanlarının, imzaladığı ortak metin doğrultusunda hareket edileceği ve içine girilen çıkmaz yoldan kurtulmak için gerekenlerin yapılacağı görülüp anlaşılmaktadır.

                Güçlendirilmiş parlamenter sistemin yaşama geçirilmesi ile tek adam anlayışının ve yönetiminin sona ereceği ve parlamentonun yeniden etkin bir duruma getirileceği, her konuda, atılan ve atılacak her adımda parlamentoya ve dolayısıyla millete hesap verileceği taahhüt edilmiştir.

                Ortak metinde taahhüt edilen hususların yerine getirilebilmesi için elbette ki zamana ihtiyaç vardır.

                Yani uzun ince bir yol alınacaktır. Bunun için sabır gerekir. Bunun için samimiyet gerekir. Bunun için mutsuz ve umutsuz olanlarında gereken desteğinin sağlanması icap eder.

                Ortak metinden de anlaşılacağı üzere taahhüt edilen hususların yerine getirilebilmesi içinde bir anayasa değişikliğine ihtiyaç vardır. Böylece kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, hukuklun üstünlüğü ve demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile birlikte uygulanacağına tanık olacağız.

                Anayasa değişikliğini yapabilmek içinde mecliste yeterli çoğunluğa sahip olmak gerekir.

                Önümüzdeki genel seçimde sadece Cumhurbaşkanının değil, parlamentoyu oluşturacak milletvekillerinin de seçileceği unutulmamalıdır.

                Bu nedenle her iki seçime de önem vermek zorunludur.

                Gerek Cumhurbaşkanı gerek parlamento seçimi için üzerinde dikkatle durulması ve ihmal edilmemesi gereken husus ise sandık hâkimiyetinin sağlanmasıdır.

                Sandığa atılan oylar ile sandıktan çıkan oyların titiz bir şekilde muhafaza edilmesine ve kesin sonuç açıklanıncaya kadar gereken korumanın yapılmasına büyük özen gösterilmesi gözden uzak tutulmamalıdır.

                Önceki seçimler göz önünde tutulmak suretiyle sandık hâkimiyetinin ve sandığa atılan oyların korunmasının ne denli önemli olduğu son İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinde kanıtlanmıştı.

                Aydınlık günlere yeniden kavuşabilmek için, herkesin elini taşın altına koymak suretiyle kendine düşen görevi yerine getirmesinin zorunlu olduğu bilincine varması gerektiği kanısındayız.

                Mutabakat metnine göre yapılacak olan genel seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin partisi ile ilişkisi kesilecek, bir daha aday olamayacak ve yeniden siyaset hayatına dönemeyecektir.

                Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin bu durumu göz önünde bulundurmak suretiyle adımlarını atması ve buna göre söylemlerde bulunması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.

                Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında altı parti genel başkanlarının imzaladığı ortak metne, seçim tarihi yaklaştıkça katılımların olacağı ve desteğin giderek artacağı gelişmelerden anlaşılmaktadır.

                Çağın gerisine değil, çağdaşlığa ve aydınlığa doğru adımlar atılmasını sağlayacak olan bu hareketin giderek güçlenmesi,  büyümesi ve ülkenin geleceğinin şekillenmesi açısından olumlu sonuçlar verebilmesi için, durumdan memnun olmayan, mutlu olmayan herkesin gereken desteği vermesi gerekir. Böyle olduğu takdirde de aydınlık günlerin yeniden geleceği, mutsuzluk ve umutsuzluk havasının dağılacağı kanısındayız.

                Bu nedenle Cumhuriyetin temelini atanlara ve onların gösterdiği ilkelere sımsıkı sarılmak suretiyle, Cumhuriyetimizi özgürlükçü demokrasi ile taçlandırmak için el birliği ile hareket edilmeli ve gereği yapılmalıdır.

                Bunlar yapıldığı takdirde önümüzün aydınlık olacağından, çağdaş uygarlığın takip edileceğinden ve bir daha mutsuz ve umutsuz bir durumda kalınmayacağından herkesin emin olması gerekir.

                Mutabakat metninin tüm ayrıntılarıyla gerçekleşmesi için verilecek desteğin seçim tarihine kadar giderek artması ve buna göre bir yol haritası çizildiği takdirde güzel günlerin bizi bekleyeceğine inanıyor ve güveniyoruz…

                                                                                                                                              [email protected]