Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Valilik bahçesinde 30 Ağustos Resepsiyonu

Hatay Valisi Rahmi Doğan:

Hatay Valisi Rahmi Doğan: “Bundan sonra bize düşen, bu topraklarda, bu ülkeyi ve bu cumhuriyeti yaşatıp büyütmektir. Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkartıp, çocuklarımızı geleceğe iyi hazırlamaktır.”

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97. Yıldönümü dolayısıyla, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve eşi Gülden Gülüzar Doğan ev sahipliğinde bir resepsiyon düzenlendi. Hatay Valiliği bahçesinde düzenlenen etkinliğe; Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel, İsmet Tokdemir, Lütfi Kaşıkçı, 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Alparslan Kılınç, İskenderun Deniz Üs Komutanı Albay Fuat Gedik, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Hatay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Tacettin Pınar, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet Turan Oral, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Türkay Dereli, Vali Yardımcıları Aydın Tetikoğlu, Salih Altun, İlçe Kaymakamları, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Uğur Ertekin, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, Sahil Güvenlik Grup Komutanı Binbaşı Oğuz Emre Çiçek İlçe Belediye Başkanları, iş adamları, siyasi parti temsilcileri, dini kanaat önderleri, STK temsilcileri, askerî ve mülkî erkân, Şehit yakınları ve Gaziler katıldı.
Davetliler, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve eşi Gülden Gülüzar Doğan tarafından kapıda karşılandı. Konukların yerlerini almasının ardından, program, Mustafa Kemal Üniversitesi Antakya Devlet Konservatuvarı Müdürü Dr. Erhan Tekin yönetimindeki Öğretim Üyelerinin sunduğu müzik dinletisi ile devam etti. Daha sonra kürsüye çıkan Vali Doğan, konuklara hitaben bir konuşma gerçekleştirdi. Vali Doğan, konuşmasında şunları dile getirdi:
“30 Ağustos Zaferi Bayramı’nın 97. Yıldönümünü münasebetiyle bir araya geldik. Başta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm Şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum. 19 Mayıs 1919’da, Mustafa Kemal ve arkadaşları, ülkenin düşmüş olduğu sıkıntılı durumdan ülkeyi kurtarmak için bir yola çıktılar. Erzurum ve Sivas Kongrelerinde, ‘manda ve himaye kabul edilemez, tam bağımsız bir Türkiye’ sloganıyla yola çıktılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanması ve Sakarya Meydan Muharebesi’yle birlikte, Türk Silahlı Kuvvetleri, t ülkenin bağımsızlığı için mücadelede önemli mesafeler kat etti. Bunların en önemlisi, 26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos’ta tamamlanan ve uluslararası gözlemcilerin ‘altı ayda sökülmez’ dedikleri bu hendekler, bu barikatlar, dört gün içerisinde temizlenmiş ve Türk Ordusu, 9 Eylül itibariyle de İzmir’e girmiştir.
Ben, orada kanlarını bu vatan için döken tüm Şehitleri rahmetle anıyorum. Ağustos ayı, bizim için zaferler ayıdır. 1071’de, Sultan Alparslan Malazgirt’te nasıl bu toprakları Türk yurdu ilan ettiyse, Kosova’da Mohaç Meydan Muharebesi’nde ve Büyük Taarruz’da da bu bütün dünyaya ilan edilmiştir. Artık bundan sonra bize düşen, bu topraklarda, bu ülkeyi ve bu cumhuriyeti yaşatıp büyütmektir. Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkartıp, çocuklarımızı geleceğe iyi hazırlamaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugün bu topraklarda, sınırlarındaki bu kargaşaya rağmen ve sınırlarındaki savaşa rağmen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları huzur içerisinde, barış içerisinde, refah içerisinde yaşayabilmektedirler. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü göstermektedir.
Hemen 40 km ötemizde, insanlar zeytin ağaçlarının altında yaşarken, açlık ve sefaletle savaşın zorluklarını görürken, Türkiye Cumhuriyeti’nde insanlarımız, refah içerisinde huzur içerisinde yaşamaktadır. Bunun kıymetini bilmek, birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek durumundayız. Ulusal meselelerde, milli meselelerde birtakım ayrıntıları bir kenara bırakıp Türkiye’nin birliği ve beraberliği için gayret gösterip çalışmamız lazım.
Ben, tekrar, seneidevriyesinde Zafer Bayramınızı kutluyorum. Resepsiyona teşriflerinizden dolayı da şükranlarımı sunuyorum. Hoş geldiniz diyorum, şeref verdiniz.”
Oldukça güzel anlara sahne olan resepsiyon, Vali Doğan ve eşi Gülden Gülüzar Doğan’ın konuklarını tek tek tokalaşarak uğurlaması ile son buldu.
-Yusuf Cemil Karaçay-