Vatandaşa tok karın, mutlu yarınlar getirmiyor …

Milletvekili Ahrazoğlu, 2018 bütçesi eleştirdi … MHP Hatay Milletvekili M.Necmettin Ahrazoğlu, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, 2018 yılı bütçesini eleştirdi, bütçenin vatandaşa tok karın ve mutlu yarınlar getirmediğini vurguladı. Milletvekili Ahrazoğlu, 2018 bütçesinin, kaynak ve harcama dengesini kuramayan, mali disiplinin terk edildiğinin sinyallerini veren, sağlıklı ve stratejik öncelikleri bulunmayan, bu nedenle de üretken olmayan alanlara kaynak […]

Milletvekili Ahrazoğlu, 2018 bütçesi eleştirdi …

MHP Hatay Milletvekili M.Necmettin Ahrazoğlu, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, 2018 yılı bütçesini eleştirdi, bütçenin vatandaşa tok karın ve mutlu yarınlar getirmediğini vurguladı. Milletvekili Ahrazoğlu, 2018 bütçesinin, kaynak ve harcama dengesini kuramayan, mali disiplinin terk edildiğinin sinyallerini veren, sağlıklı ve stratejik öncelikleri bulunmayan, bu nedenle de üretken olmayan alanlara kaynak tahsis eden, vatandaşa ilave vergi ve benzeri yükler getirerek zaten adaletsiz olan vergileri bütçe öngörüleriyle daha adaletsiz hâle getiren, sosyal destek ve tarımsal desteklerin vatandaşın refahında kalıcı etki yapmayan bir bütçe olarak karşımıza çıktığını vurguladı.
Büyüme işsizliği arttırdı …
Milletvekili Ahrazoğlu, konuşmasında, işsizlik yarattığını belirttiği büyüme sonucu, genç işsizlik oranının yüzde 20,6’lara ulaştığını söyledi. Hükûmetin tüm uygulamalarında ve siyasileştirdiğini savunduğu kamu kurumlarında günübirlik politikalar nedeniyle sorunların kalıcı hâle geldiğini ve çözümünün her geçen gün zorlaştığını bildiren Milletvekili Ahrazoğlu, ekonomimizin yapısal sorunlarının artarak devam ettiğini, büyümede istikrarsızlığın sürdüğünü, hedeflerin tutturulamadığını, döviz kurlarında aşırı sıçramalar ve dalgalanmalar yaşandığını, Türk lirasının aşırı değer kaybettiğini, borçlanmada yüksek artışlar yaşandığını ifade etti ve “Bu gelişmeler ekonominin kırılganlığını artırmakta, risk primini yükseltmektedir. Kötü ekonomik performans yüzünden Onuncu Kalkınma Planı hedeflerine ulaşamamıştır. 2023 hedefleri, ulaşılması mümkün olmayan hedefler hâline gelmiştir. Çarpık kentleşme, imar rantları, çevre ve su kirliliğine karşı etkili tedbirlerin yer almaması da oldukça dikkat çekici bir husustur” dedi.
2018 yılında gelir adaletsizliği derinleşecek
Genç işsizlere iş imkanı sağlanabilmesi için eğitim politikamız ile üretim politikamızın birbirini tamamlamasının gerekliliğine değinen Milletvekili Ahrazoğlu, Türkiye’de 15-24 yaş arasındaki her beş gençten 1’inin işsiz olduğunu söyledi ve şunları dile getirdi: “Kalıcı istihdam sağlayamayan bir ekonomik yapı içerisinde bu soruna çözüm bulunması oldukça zor görünmektedir. 15-24 yaş arasındaki gençler özelinde değerlendirme yapıldığında bu grupta yer alan dört gençten 1’inin ne bir iş yerinde çalıştığı ne de bir eğitim kurumuna devam ettiği görülmektedir. Genç nüfusumuzun dünyaya hükmetme planımızın olduğu günlerden en değerli varlığımız olan insan kaynaklarımız elimizden kayıp gittiği günlere on beş yılda yetişmiş olduk.
Yoksulluk sorununu çözemeyen, gelirler arasında büyük uçurumlar yaratan, işsizlik ve borçlanma yaratan bir büyümeye odaklanmış bu tip bir ekonomik yönetim yerine yapısal, kalıcı çözümler oluşturacak bir ekonomik yapılanmaya gidilmesi şarttır. Bütçe gelirlerinin yüzde 86’sı vergilerden toplanmaktadır. Bu oran OECD ülkelerinden 20 puan fazladır. Hem tüketime dayalı vergiler, dolaylı vergiler hem de gelirden elde edilen dolaysız vergilerin büyük bir bölümünü ödemek zorunda kalan memur ve işçi kesimi 2018 yılında da borç yükü altında ezilmeye devam edecektir. Gelir dağılımında kutuplaşmanın belirginleştiği 2017 yılının arkasından 2018 yılında da gelir adaletsizliğinin derinleşeceği çok açıkça görülmektedir.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bütçe sunuşunda yer alan 4’üncü sanayi devriminin ülkemiz için oldukça önemli bir fırsat olduğuna katılmakla beraber fırsatın tehdide dönüşmemesi için bazı önlemlerin alınması gerektiğine inanıyoruz. Sanayi 4.0 devriminde bilişim ve internet sürecinin üretim aşamalarında entegrasyonu, otomasyon ve süreçler arası ağlar temel işlem olacaktır.
Hâlihazırda dışa bağımlı hâle gelmiş bulunan imalat sektörümüzün bu dönemde gerekli atılımı yapabilmesi için gerekli tasarımcı, yazılımcı ve bunu uygulamaya alacak insan kaynaklarımızın temini için doğru planlama yapılması gerekmektedir. Oluşturulan Sanayi Dijital Dönüşüm Platformu çalışmalarını desteklemekle
birlikte, ülkemizin bu dönüşüm fırsatını kaçırmaması gerektiğini tekrar belirtmek istiyorum.
Kamusal denetimler şeffaflaşmalı …
Milletvekili Ahrazoğlu, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Bütçe görüşmelerinde Milliyetçi Hareket Partisi Komisyon üyelerimiz tarafından 2016 yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı muhalefet şerhinde belirtilen, Türkiye Büyük Millet Meclisinin etkin biçimde denetim görevini yapabilmesini teminen, kesin hesap tasarılarının ve Sayıştay denetim raporlarının oluşturulacak ayrı bir komisyon tarafından görüşülmesi için gerekli düzenlemenin yapılmasını, Sayıştayın tespit ettiği mevzuata aykırı ve kamu zararı oluşturan konular da dâhil, tüm denetim sonuçlarının ve denetim raporlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmesini, Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçe hakkını zedeleyen ve Meclis yetkisinin elinden alınması anlamına gelen uygulamalara meydan verilmemesini ve denetim raporlarında yer alan Sayıştay önerilerine riayet edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Sayıştay tarafından yapılan denetimlerin etkinlik ve verimliliğinin bir göstergesi de hazırlanan raporlarda belirtilen hususların takip edilerek düzeltilir olması diye düşünüyorum. Ancak, biz burada söylediklerimizle, Sayıştay da yazdıklarıyla kalmaktadır. Kurumlar, ne tespitlere yönelik düzenleme yapıyor ne de Sayıştay ‘Geçen yıl da bu denilmişti.’ diyebiliyor. Bir nevi yasak savma işine dönüşen denetimlerin eski hükûmetler dönemindeki etkinliklerine dönmesi kamusal denetim şeffaflığının ve hesap sorulabilirliğin bir göstergesi olacaktır diye düşünmekteyiz.
2015’teki tespitler 2016’da düzeltilmeden devam etti …
Geçen yıl ve önceki yıl ‘Milliyetçi Hareket Partisi olarak KOSGEB’den değişime ve gelişime uyum sağlayabilen, girişimcilik kapasitesi yüksek, uluslararası rekabet gücüne sahip, kurumsal yönetim anlayışını benimsemiş KOBİ’lerin Türk ekonomisinin temel dinamiği hâline getirilmesini bekliyoruz’ demiştik. Eleman alımlarındaki haksızlıklardan, verilen desteklerdeki uygunsuzluklardan bahsetmiştik. Eğer Komisyonda eski yıllardaki gibi Sayıştay denetim raporları okutuluyor olsaydı KOSGEB’in raporlarını okumaya gerek kalmayacaktı. 2015’teki tespitlerin 2016’da düzeltilmeden devam ettiğini kolaylıkla görebiliyoruz. Öyle ki Sayıştay denetçilerinin bulgularıyla kamu idaresinin cevap bölümleri birbirleriyle aynı, kes yapıştır metoduyla yapılmış.
2015 bulgularında devam edenler için, 2016 Sayıştay denetim raporu sıkça rastlayacağımız ‘Bu husus Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuştur’ diye devam etmektedir. Devam eden ifadelerden dolayı yüce Meclisin bir üyesi olarak hicap duyduğumu da belirtmek isterim.” -Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version