Vazgeçmesinler

Kendilerine inansınlar Tüm yaşamı boyunca ciddi engellerle baş etmek zorunda kalan, ama vazgeçmeyen, Hatay Engelsiz Yaşamı Sevenler Derneği Başkanı Mustafa Canbulat’ın diğer engellilere mesajı da bu direnişine dair… 3 dönemdir başarıyla yürüttüğü Hatay Engelsiz Yaşamı Sevenler Derneği Başkanlığı’nda daha ne kadar devam eder bilinmez ama, ortaya koyduğu yaşam azmiyle diğer engelli bireyleri omuzlamayı sürdüren bir […]

Kendilerine inansınlar

Tüm yaşamı boyunca ciddi engellerle baş etmek zorunda kalan, ama vazgeçmeyen, Hatay Engelsiz Yaşamı Sevenler Derneği Başkanı Mustafa Canbulat’ın diğer engellilere mesajı da bu direnişine dair…

3 dönemdir başarıyla yürüttüğü Hatay Engelsiz Yaşamı Sevenler Derneği Başkanlığı’nda daha ne kadar devam eder bilinmez ama, ortaya koyduğu yaşam azmiyle diğer engelli bireyleri omuzlamayı sürdüren bir isim, Mustafa Canbulat.
Dernek olarak bundan sonra yapacaklarına dair konuşan ve Ramazan ayı içinde 3 engelli vatandaşı daha mutlu etmeye hazırlandıklarını söyleyen Canbulat, hayırsevelerin desteği ile tedarik ettikleri 3 tekerlekli sandalyeyi kısa zaman içinde sahiplerine ulaştıracaklarını dile getirdi. Canbulat, “Bildiğiniz gibi bizler küçük ölçekli bir derneğiz. Ne devletten ne de her hangi bir kurumdan yardım alıyoruz. Bu anlamda ‘kendi yağımızla kavruluyoruz’ demek yanlış olmayacak sanırım. Ama bu şartlara rağmen de çalışmalarımızı ara vermeden sürdürüyoruz. Tabi bu yardımlar sadece tekerlekli sandalye ile sınırlı kalmıyor. Görme engelli bireylerimiz için baston yardımı da yapıyoruz” şeklinde konuştu.
-YARDIM YAPACAĞIZ-
Ramazan ayına özel, küçük de olsa bir bütçe ayırdıklarını söyleyen Mustafa Canbulat, dernekleri bünyesinde bir iftar yemeği organize edeceklerini, ayrıca belirleyecekleri ailelere de gıda yardımı yapmayı planladıklarını ifade etti. “Şu an için planlanan sayı 10. Ama bu sayının biz 50’ye kadar çıkmasını istiyoruz. Hazırlayacağımız gıda paketlerini mümkün olduğunca arttırıp Ramazan’da daha fazla insanı sevindirmeyi istiyoruz” diyen Canbulat, az imkanlarla çok şey yapmaya çalıştıklarının altını çizdi.
-SIKINTILAR DEĞİŞMİYOR-
Engellilerin kent içindeki ‘ulaşılabilir’ hallerine çözümler eklenmeye devam edilse de, ciddi zorlukların hala devam ettiğini anlatan Canbulat, onları zorlayan en ciddi başlıklardan birinin ‘tuvaletler’ olduğunu söyledi. Antakya kent merkezindeki Ulu Cami restorasyonu sırasında, Cami avlusu içindeki tuvaletlerin engelli kullanımına uygun yapılmasına dair taleplerini bu kapsamda ilgililere ilettiklerini dile getiren Canbulat, “Ancak yine de bir şey değişmedi” şeklinde konuştu.
Canbulat’ın eleştirilerinden bir diğeri, Vali Ürgen Parkı içinde bir dönem yapılan engelli tuvaletinin park içindeki düzenleme çalışmaları sırasında kaldırılmış olması… Yetkilileri, engelli talepleri ve ihtiyaçları konusunda daha hassas davranmaya davet eden Canbulat, “Aslında istediklerimiz engelsiz bireylerin ihtiyaçları gibi… Olması gerekenler… Fazlası değil” diye de ekledi.
-KAPAK UMUT, AMA!-
‘Plastik Kapak’ toplama adına kentin merkezi noktalarına büyük pet şişeler astıklarını da söyleyen Canbulat, ancak engelli vatandaşlar için ‘umut’ anlamına gelen bu kapakların ara ara ‘izinsiz’ şekilde alındığını, bu durumun da bekleyen umudun sahipleri adına üzücü olduğunu dile getirdi. “Belli sayıda kapak, bir tekerlekli sandalye demek… Bunu herkes biliyor” diye konuşan Canbulat, “Bilenler de zaten desteklerini esirgemiyor. Ama kimler bilmiyorum ama, bu plastik kapakları biriktikleri noktalardan alıyor. Yapmasınlar… Bunu yaparak engelli vatandaşlara zarar verdiklerini unutmasınlar” dedi.
-RAMPALAR, AYNI!-
Tekerlekli sandalye kullanan biri olarak, şehir içindeki mevcut kaldırımların çoğuna ‘rampaların’ dik olması sebebiyle çıkamadığının altını çizen Hatay Engelsiz Yaşamı Sevenler Derneği Başkanı Mustafa Canbulat, “Ne yazık ki çoğu standarda uymuyor. Bu yüzden de yol içinden ilerlemek durumunda kalıyoruz. Çünkü çıkmaya çalışırken geriye düşme tehlikeniz var. Ya da o dik rampadan inmeye çalışırken, devrilme riskiniz de… O yüzden kaldırım üzerinden ilerleme şansınız olmuyor. Bu da, trafiğin aktığı yolda ilerlemek anlamına geliyor ne yazık ki…” derken, çok şey beklemediklerini, ama ‘ulaşılabilir’ bir kent içinde yaşamanın kendilerinin de hakkı olduğunu söyledi. -Tamer Yazar-

Exit mobile version