Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak zorlaşıyor
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) yayımladığı sera gazı yoğunluğu raporu, 2023 yılında atmosferdeki sera gazı miktarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını ortaya koyuyor. Raporda, özellikle karbondioksit oranındaki hızlı artışın küresel sıcaklıkları artırma riskine yol açtığı belirtiliyor. Atmosferde son 20 yılda karbondioksit yoğunluğunda %11,4 oranında artış kaydedildi.
WMO’nun analizlerine göre, 2023 yılı boyunca karbondioksit artışı, bir önceki yıl olan 2022’den daha yüksek seviyede gerçekleşti. Bu gazların büyük bir kısmı atmosferde kalırken, %25’i okyanuslar, %30’u ise kara ekosistemleri tarafından emiliyor. Ancak doğa olayları, bu emilim oranlarını yıldan yıla değiştirebiliyor.
“Sadece rakamlar değil, hayatımız etkileniyor”
WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun tehlikeli boyutlara ulaştığını ve Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmanın giderek zorlaştığını belirtiyor. Saulo, “Bu artış, sadece istatistiksel bir veri değil; her bir derece artış insan hayatına ve gezegene ciddi etkiler bırakıyor. Artık hükümetlerin harekete geçmesi şart” ifadelerini kullandı.
Genel Sekreter Yardımcısı Ko Barrett ise, mevcut iklim krizinin potansiyel bir kısır döngüye dönüşebileceği uyarısında bulunuyor. Barrett, “Doğal iklim değişkenliği karbon döngüsünü etkilerken, iklim değişikliği sürecinde ekosistemlerin sera gazı kaynakları haline gelebileceği riski var. Özellikle orman yangınları atmosfere daha fazla karbon emisyonu yayarken, daha sıcak okyanuslar daha az karbondioksit emiyor. Bu durum, atmosferde daha fazla sera gazı birikmesine ve küresel ısınmanın hızlanmasına neden olabilir,” dedi.
Doğal dengenin bozulması ekosistemleri tehdit ediyor
İklim bilimciler, doğal iklim değişkenliğinin karbon döngüsü üzerinde büyük bir etkisi olduğuna işaret ediyor. Ancak artan sıcaklıklar ve insan kaynaklı karbon salınımı, orman yangınlarını tetikleyerek atmosfere daha fazla karbondioksit salımına yol açıyor. Aynı zamanda ısınan okyanusların karbondioksit emilim kapasitesi azalıyor. Bu değişiklikler, karbon döngüsünde ciddi bir dengesizliğe sebep olarak küresel ısınmayı daha da hızlandırma riski taşıyor.
1,5 derece hedefinden uzaklaşılıyor
Uzmanlar, Paris İklim Anlaşması çerçevesinde belirlenen sıcaklık hedeflerine ulaşmanın her geçen yıl daha da zorlaştığına dikkat çekiyor. Saulo, “Küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi dönemin 1,5 santigrat derece altında tutmak neredeyse imkansız hale geliyor. Artık sözde kalan önlemler değil, somut ve kararlı adımlar atılmalı,” diyerek karar alıcıları harekete geçmeye çağırdı. Barrett ise, ekosistemlerin giderek daha fazla sera gazı kaynakları haline gelmesinin insanlık için endişe verici bir tablo oluşturduğunu ifade etti.
Küresel işbirliği şart
Bilim insanları ve çevre kuruluşları, iklim değişikliği ile mücadelede sadece bireysel ülkelerin çabalarının yetersiz kalacağını belirterek, küresel işbirliği çağrısında bulunuyor. Karbon emisyonlarının sınırlanması ve yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması, gezegenin geleceği için kritik önemde.