Dost acı söyler. Maalesef her yağmurda Antakya’mız sel oluyor. Yollar dağılıyor, göletler oluşuyor, trafik tıkanıyor. Şehir tam bir kaosa dönüyor. Bu durum, acı bir gerçektir.
Sosyal medyayı takip ediyorum. Öyle videolar ve fotoğraflar dolaşıyor ki, şehrimiz imajına müthiş derecede zarar veriyor. İnstagram’da iki hesap var, biri “hataytube” diğeri “yolhatay”. Buradaki görüntüler canımı yakıyor. Fakat yanlış anlaşılmasın, ben “bu hesaplar niye bu görüntüleri paylaşıyor” demiyorum. “Keşke bu görüntüler oluşmasa” diyorum.
Bakıyorum, herkes Büyükşehir Belediyesi’ne yükleniyor. Dost acı söyler, ama aynı zamanda da hakkaniyetli olunmalı.
Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerine yüklenilirken, neden hiçbir şekilde Antakya Belediyesi’ne eleştiri getirilmiyor? Bu fotoğraflarda tüm suç Büyükşehir Belediyesi’nde de, fakat Antakya Belediyesi’nde hiç mi sorumluluk yok?
Tarafgir bakış açıları ile “sözde memleket sevdalısı” tutumlarla olaylar objektif olarak değerlendirilemez. Şahsi görüşüm, Büyükşehir ekipleri de daha koordineli çalışmalı, Antakya ve Defne Belediyeleri de yol ve hizmetler konusunda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeli.
Yollara eğim verilmemesi, Asi Nehri yanında oluşan göletlerin eğim ve gider oluşturulmamasından ötürü birikimleri olması gibi çok basit mühendislik gerekleri, birçok lokasyonda yerine getirilmemiş.
Bir zamanlar Yeloğlu Köprüsü’nde dahi gölet oluşuyordu. Yani altında Asi Nehri var, bir delik açılsa ve eğim verilse su birikmeyecek. Bunu yapan mühendis bunu bile öngörmemiş.
Burada, liyakat sorunu da tartışmalı. Yani yol, sadece asfaltı dökmek değildir. Avrupa’da neden böyle görüntüler oluşmuyor da sadece bizde oluşuyor? Yağmur sadece bize mi yağıyor? Yol ortasında, sanki “meteor” düşmüş gibi çukurlar nasıl oluşabiliyor? Bu yolu yapan şirket yetkililerine ve mühendislere neden hukuk önünde hesap sorulmuyor?
Bir sorun da insanlarımızda…
“Hakkaniyetli olacağız” dedik. Maalesef, yollarımız çöp içerisinde. Bu konuları konuşmamız ve farkındalık yaratmamız gerekir. Yazın Arsuz’a ve Samandağ’a gidiyoruz, yerler çöp dolu. Antakya’mız benzer şekilde. Yağmur sonrası giderlere bakıyoruz, çöpler fışkırıyor. Arabalardan sokaklara, yollara çöpler atanlar, izmaritler, maalesef çok kötü bir görüntü. Belediyelerimiz ve emekçileri, burada üzerine düşeni fazlasıyla yapıyorlar. Haklarını yememek gerekir. Fakat insanlarımız bu konuda daha duyarlı olmalı, “nasıl olsa temizliyorlar” diye arabadaki çöplerini ve sigara izmaritlerini yollara atmamalılar.
Bu konuda, Arsuz’da değerli büyüğüm Rahel Butros geçen sene bir oluşum başlattı. “Miss Arsuz” adlı, kadınların başını çektiği bir oluşum kuruldu. Miss Arsuz ekibi yollara düştü, sokakları temizledi, çeşitli yerlere tabelalar koyuldu. Temizlik hizmetleriyle ilgili bazı girişimlerde bulundular. Ben, bu güzel oluşuma buradan çağrı yapmak istiyorum… Benzer hareket Antakya’da, Defne’de ve Samandağ’da da kurulmalı. Yurttaşlarımızın farkındalığı artırılmalı, kadınlarımızın eli sokaklara da siyasete da daha fazla değmeli.
YORUMLAR