Yahya Tümer’den Rezerv Alanlarda Alternatif Çözümler

6 Şubat depremlerinin ardından hazırladığı raporda, Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı Daire Başkanı Vekili Yahya Tümer, sağlam ve az hasarlı binaların yıkılmaması gerektiğini, bu yapıların güçlendirilmesiyle kullanılabilirliğinin artırılması gerektiğini vurguladı. Tümer, sosyal yapının uyumunu sağlamak amacıyla rezerv alanlarda yapılacak yapılar arasında kültürel ve ekonomik uyumun göz önünde bulundurularak planlama yapılması gerektiğini de belirtti. Hataylılar, deprem sonrası […]

6 Şubat depremlerinin ardından hazırladığı raporda, Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı Daire Başkanı Vekili Yahya Tümer, sağlam ve az hasarlı binaların yıkılmaması gerektiğini, bu yapıların güçlendirilmesiyle kullanılabilirliğinin artırılması gerektiğini vurguladı. Tümer, sosyal yapının uyumunu sağlamak amacıyla rezerv alanlarda yapılacak yapılar arasında kültürel ve ekonomik uyumun göz önünde bulundurularak planlama yapılması gerektiğini de belirtti.

Hataylılar, deprem sonrası ilan edilen rezerv alanlar konusunda giderek artan bir endişe yaşıyor. Vatandaşlar, mülklerinin rezerv alanı olup olmadığını her gün araştırırken, rezerv alanlarda yürütülen işlemler 6306 sayılı mevzuata göre gerçekleştiriliyor. Ancak, anahtara karşı anahtar sistemi üzerinden yürütülen işlemler, tek başına yeterli bir çözüm olarak görülmüyor.
Uzmanlar, mevcut anahtara karşı anahtar sisteminin yanı sıra alternatif çözümler sunulması gerektiğini belirtiyor. Kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasıyla, şehir yeniden yapılandırılabilir ve süreç hızlandırılabilir. Eksiltme – Seyreltme İşlemi uygulaması, rezerv alanlarda yapılacak binlerce konutun önüne geçilmesini sağlayabilir ve yıkılmış taşınmazların yerine ülke genelindeki fazlalık konutların depremzedelere sunulmasına olanak tanıyabilir.

Antakya’nın Dağ Mahallesi gibi sağlam zeminlere sahip bölgeler, kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilmelidir. Bu bölgeye 6-7 katlı konutlar yapılması, şehir merkezindeki rezerv alanlarda yapılacak konutların sayısında azalma sağlayabilir. Böylelikle, Antakya’da yeşil alanlar ve geniş caddelerle beğenilen bir şehir yapısı oluşturulabilir.
Hataylılar, rezerv alanlarda hasar tespit raporlarına rağmen sağlam binaların yıkılmasından endişe duyuyor. Yıkımı planlanan sağlam yapıların neden yıkılmak istendiği konusunda soru işaretleri mevcut. Ayrıca, rezerv alanlar dışındaki yapılar için neden benzer testlerin uygulanmadığı da sorgulanıyor. – Yusuf Cemil Karaçay-

Exit mobile version