Siyaset dünyasında görev alacaklar için kulağa küpe edilmesi ve unutulmaması gereken bazı kurallar vardır.
Bunların başında da ,zaman zaman yanlışlar yapılabileceği, yanlış kararlar alınıp bu doğrultuda atılacak olan yanlış adımlar sonunda hem kendilerine hemde etkisi altında bulunanlara zararlar gelebileceği kuralı gelir.
Bu nedenle beşer şaşar özdeyişini akıldan çıkarmamak ve daima hatırlamak gerekir.
Siyasette bazı görevler üstlenenler zaman içerisinde koltuk hırsına da kapılabilirler.
Bu hırsa kapıldıkları takdirde de, koltuğu bırakmamak için mümkün olan yol ve yöntemleri denemeye kalkışırlar.
Bunlar arasında makul olanlar, kabul edilebilir derecede bulunanlar olduğu gibi, makul olmayan, kabul edilebilirlikten uzak olan tutum ve davranışlarda bulunabilir.
İşte böylesi durumlarda yanlış yapanları, yanlış karar alanları ve bu yanlış kararlar doğrultusunda adım atmaya kalkanları uyaran, güvenilir, iyi eğitimli ve siyaset bilimini çok iyi özümsemiş insanların bulunması gerekir.
Ancak gözünü koltuk hırsı bürümüş olanların, kendilerini uyaracak donanımlı kişilere zaman içinde tahammülü kalmaz. İster ki; kendisinin her dediği tasvip edilsin, her sözünün doğru olduğu kabul edilsin ve hiçbir zaman yanlış yapmayacağı kanaatinde olunsun.
Böyle olunca da o siyasetçiyi uyaran, ona doğru yolu gösteren, hatadan dönülmesini sağlayanlar yavaş yavaş etrafından çekilir ve onların boşalttığı yere bir sürü dalkavuk, yalaka yerleşir.
O dalkavuklar ve yalakalar, gücü elinde bulunduran kişinin her yaptığına, isabet buyurdunuz, bu yaptığınız hareket, bu aldığınız karar çok doğrudur, lütfen devam edin, bildiğiniz yoldan şaşmayın demek suretiyle dalkavukluk görevlerini yerine getirirler.
Tıpkı; zamanında bir dalkavuğun, padişaha patlıcanla ilgili olarak söylediği söz gibi, dalkavukluklarını icra etmeye devam ederler.
Belki bazı okurlarımız patlıcanla ilgili fıkrayı bilmezler yada hatırlamazlar. Biz bir kez daha anımsatmak istiyoruz: Eski zamanlarda, padişahlık döneminde, bir padişah ve onun dalkavukları varmış. Padişah devamlı patlıcanın nimetlerinden, güzelliklerinden, özeliklerinden bahseder, dalkavukta doğrudur sultanım, isabet buyurdunuz sultanım demek suretiyle görevini yerine getirirmiş.
Bir gün padişahın patlıcana karşı alerjisi başlamış ve bunun üzerine de patlıcanının kötülüklerinden, yemeklerinin tatsızlığından bahseder olmuş. Dalkavuk ta: doğrudur padişahım, isabet buyurdunuz padişahım demek suretiyle padişahın bu sözlerine destek vermeye başlamış.
Dalkavuğun bu sözleri üzerine padişah dalkavuğa dönerek: sen değil miydin daha düne kadar patlıcanın nimetlerinden, özeliklerinden ve güzelliklerinden bahseden, şimdi ne oldu da bunu kötülüyorsun deyince, dalkavuk ellerini ovuşturarak: Sultanım ben patlıcanın dalkavuğu değilim, sizin dalkavuğunuzum demek suretiyle görevinin ne olduğunu hatırlatmış …
İşte tıpkı patlıcanın değil, padişahın dalkavuğu olan yalaka takımı, bugünkü dünyada da değişik isimler altında varlığını sürdürmektedir.
Siyaset sahnesinde görev üstlenenler, yetki sahibi olanlar, karar verme mevkiinde bulunanlar, zaman içerisinde şu veya bu nedenle yanlış yapmaya ve bu yanlışlar doğrultusunda kararlar alıp uygulamaya kalktıklarında dalkavuklar onları uyaracaklarına doğrudur demek suretiyle görevlerini yerine getirirler.
Bunun içinde en iyi yönetim biçimi olan demokrasilerde seçim kuralı getirilmiş, zaman zaman yapılan seçimlerle de, varsa yanlış adım atanların dinlendirilmesi ve yerlerine başkalarının seçilmesi yoluna gidilmektedir.
İşte yanlışı yanlışla düzeltme yoluna gidenlere doğruyu gösterecek olan seçim sandığıdır.
Seçmen sandıkta gereken uyarıyı yapmak suretiyle ,yanlış yapanları doğru yola yönlendirir ve böylece demokrasinin özelliği ve güzelliği bir kez daha kendini gösterir…
YORUMLAR