Anadolu’nun Homeros’u dendi Yaşar Kemal için. Gerçekten öyledir. Özgürlük tutkusunun, eşitlik özleminin gür sesidir. Feridun Andaç’ın, diğer araştırmacıların vurguladığı toplumsal, tarihsel dönüşümün romancısıdır.
Öylesine acı dünyaya doğmuştur ki çalkantılar, savruluşlar kişiliğini o çağından başlayarak yoğurmuştur.
Ailesi Van’dan, saldırıya uğrayan bir köyünden Çukurova’ya göçer. Kıyımlar zamanıdır. Yollarda kimsesiz çocuk öbekleri. Bir çocuğu yanlarına alırlar. Yerleştikleri köyde bir gün kurban bıçağı döner, küçük Kemal’in bir gözünü alır. Acılar art ardadır. Aileye alınan çocuk, babayı bıçaklar öldürür. Olaya tanık Kemal uzunca süre konuşma yeteneğini yitirir.
Köy Türkmen köyüdür. Kadınlar çokça türkü, ağıt, mani bilir. Kemal bu ortamda yetişirken, Âşık Kemal olur. Bir lakabıysa Kör Kemal’dir. Artık bölgede tanınan bir ozandır. Bir yandan yoksulluk soluk aldırmaz.
Okumaya sevdası giderek büyür. Ramazanoğlu Kitaplığında okur, okur… Kadirli’den Adana’ya bir gidişinde Abidin Dino’yla tanışır. Dino bir sandık dolusu kitap verir.
Öykü yayımlar. Hem de ne öyküler… Zaman geçer; İstanbul’a göçer. Bir süre parkta yatar kalkar. Cumhuriyet gazetesine gider. Cevat Fehmi Başkut’a İnce Memed’i bırakır. Biraz gecikerek okuduğu roman onu şaşkına çevirir. Günlük bölümler (tefrika) yayımlanmaya başlanır. Bir yandan da Güney ve Doğu bölgesine röportajla görevlendirilir. İzleyen yıllarda dört cilde ulaşacak İnce Memed olağanüstü ses getirir. Sonuna dek hak edilmiş bir tanınmışlık! Ve ardından onlarca yeni roman. Çukurova’nın acı, eşitsizlik, çatışma üreten derebeylik, ağalık düzeni, insanları dişlileri arasında unufak eden makineleşme, toplumsal dönüşümün zorunluluğu, çözdüğü değerler, doğanın dili… Kemal’in destanlaştırdığı izlekleri.
Etnisiteye yüz vermedi halkı anlatırken. Hep sınıfsal baktı, yaklaştı. Deyim yerindeyse en büyük kazığı etnikçilerden, İsveç üzerinden yedi…
Dil Derneği olarak İstanbul Akatlar Kültür Merkezindeyiz. Yaşar Kemal’e Onur Ödülü sunuyoruz. Birçok saygın sanatçı orada. Yaşar Kemal nasıl coşkulu. Sevgi Özel Başkanımız da öyle. Yaşar Usta anlatıyor anlatıyor… Kesin büyülü bir gün. O çok sevdiği türküyü söylüyor; O yâr gelir yazı da yaban gül olur… O davudi sesi hep kulağımda. Yakınlığıyla bana güç veriyor. Yazar Mehmet Zaman Saçlıoğlu Ağabey fotoğrafını çekiyor anın.
Yaşar Ustayı özlemle, sevgiyle anıyorum.
YORUMLAR