O iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler… Her aydınlık yüz gibi, her dönemin ağırlaşan sancısı gibi…
Elbette bir yalnızlık hali…
Ama yas değil…
“İlk şiirimi söyledim ya, kötü bir şiirdi, Adana’da çıkan bir dergide yayımladım, on altı yaşındaydım. Sonra şiirlerimi Türkiye’deki birçok dergide yayımladım. 1963’e kadar şiir yazmayı sürdürdüm. Daha da arada sırada yazıyorum. Çok da yazmak istiyorum. Belki de bir gün şiirlerimi, yenilerini de katarak kitap olarak çıkarabilirim.” (Yaşar Kemal 2004b: 126)
Romanlarıyla tanıdığımız Usta’nın Yazdığı şiirler, 2010 yılında bir araya getirildi. Daha çok romanlarıyla tanıdığımız Kemal, şiirle ilgili bir açıklamasında da; “Daha okuryazar olmadan işe şiirle başladım, Karacaoğlan gibi olma niyetiyle olacak. Sonra okula gittim, ilkokulda yaşlı halk şairleriyle çakıştığımı anımsıyorum. Daha Kadirlide bu günleri anımsayanlar var.” (Sönmez 2004: 274)
Yaşar Kemal’in en uzun şiiri olan Kırmızı Değnek, Romanlarında olduğu gibi insanı ve karşısındaki olumsuzlukları kıyasıya eleştirir… Yoksulluk, silahlanma, açlık, savaş, ölüm gibi yaşanmışlıklar şairin dizeleriyle yerden yere vurulur…
“Sevmemiş, ama hiç hiç hiç sevmemiş,
Sevilmemişler…” (Yaşar Kemal 2010: 86)
Gerek romanında gerek şiir ve öykülerinde düşüncelerini ortaklaştıran en önemli öğe İnsan… İnsanın emeği, korkusu, mücadelesi…
Çukurova köylüsü Memed’in, Abdi Ağa’ya karşı mücadelesiyle kırktan fazla dile çevrilmiş “İNCE MEMED…”
Çaresiz kalmış köylülerin düşlerinde büyüttükleri bir ermişi anlatan, “YER DEMİR GÖK BAKIR”
Van’daki Rus işgalinden kaçan Kürt bir ailenin Çukurova’da yaşama mücadelesini konu alan, “KİMSECİK ÜÇLEMESİ”
Uzun ve zorlu yolda yürüyenlerin hikâyesi “ORTA DİREK”
Son yörük obasının çektiği dertleri anlatan, “BİNBOĞALAR EFSANESİ”
Ağrı Dağı’nda bulunan dağ köylerinden birinde yaşayan Ahmet ve o dönemde oranın yöneticisi olan Mahmut Han’ın kızı Gülbahar arasındaki aşkını anlatan AĞRI DAĞI EFSANESİ:
Güney’deki iki ağanın birbirleriyle olan amansız tartışmalarından dolayı çökmeye başlayan Çukurova ağalık sistemi içindeki nüfuz savaşları ve kan davasının anlatıldığı, DEMİRCİLER ÇARŞISI CİNAYETİ
Bir kaymakamın yaşamı ve ağalara karşı verdiği mücadele ile, TENEKE
Anadolu insanının açlık, pislik, hastalık, sefalet ve çevre koşulları içinde verdiği yaşam mücadelesini anlatan öykü dalındaki eser SARI SICAK
TEK KANATLI BİR KUŞ romanı toplumda bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan korkunun romanıdır.
Toplumcu gerçekçi bir sanat anlayışına sahip olan sanatçı, yazdıklarıyla idealinde ki düzeni yansıtmıştır… Emek, sömürüsüz dünya, Anadolu köylüsü… Bu düşünceye bağlı olarak da içinde bulunduğumuz düzeni sık sık eleştirmiştir… Ona göre mevcut düzen, çatışkılar ve yanlışlarla doludur…
“Ben diyorum ki size
Bir dil bulacağız her şeye varan
Bir şeyleri anlatabilen
Böyle dilsiz, böyle düşmanca, böyle bölük pörçük
Dolaşmayacağız bu dünyada” (Yaşar Kemal 2010: 106)
İnsana adanmış bir ömür, sessiz bir gemi gibi usulca uzanır yıldızlara… Anadolu’yu kuşatan o seçkin yıldızlar her daim seninle olacak…
Murad DEMİRKOL