Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yayladağı eski Belediye Başkanı Mehmet Kalkan:

60.Yaş Gününü Kar Altında

60.Yaş Gününü Kar Altında Kutladı

Kimileri, onu Yayladağı Belediye Başkanlığından tanır, kimileri Tarım Kredi Kooperatifleri Bölge Müdürlüğünden, Kimileri de Bakanlık Müfettişliğinden. Yayladağı, 23 Ocak 1962 doğumlu Mehmet Kalkan, Pazar günü doğum gününü kutladı.

Yıllarca, Hatay dışında, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Bakanlık bünyesinde üst görevlerde bulunduktan sonra memleketine dönen ve ilk etapta Yayladağı Belediye Başkanı seçilen Mehmet Kalkan, bugünlerde ise çiftçilik yapıyor.

Mehmet Kalkan, 23 Ocak doğumlu. Yani önceki günkü, Pazar günü dünyaya gelen Mehmet Kalkan, doğum günü mutluluğunu, kentin her tarafını beyaza bürüyen karlı günde kutladı.

Mehmet Kalkan, doğum gününü şöyle paylaştı:

“Tarih 23 Ocak 1962, yaş altmış. Değerli dostlarım, öncelikle Rabbime, bana bu hayatı bahşettiği için şükrediyorum. Bu hayat yolculuğumun zor ve sıkıntılı yıllarını, mücadelemi, güzel anılarımı kesitler halinde sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu hayat yolculuğunda; doğduğum toprakları, beni yetiştiren ana babamı, kültürümü, öğretmenlerimi, arkadaşlarımı, ülkümü, eğitimimi, evliliğimi, çocuklarımı, siyasetimi, topluma karşı sorumluluğumu, kısaca Mehmet Kalkanı anlatacağım.

Evet, dünyaya yeni bir can geliyor! Tarih, 23 Ocak 1962. Hatay’ın Yayladağı ilçesi. Babam, Yaprak Tütün İşletmesi’nde çalışan işçi, anam ev hanımı. Evin 2. çocuğu olarak dünyaya gelmişim. İlk kardeşim fazla yaşamaz, vefat eder. Anam (Cennet mekan), dünyalar tatlısı, fedakar, cefakar. Her ana gibi evlatlarının üzerine titrer. Babam, köyden ilçeye yeni göçmüş. Ev yok, arazi yok, yeni bir yuva kurmanın telaşı ile sürekli çalışan, yevmiyeye giden, küçük küçük ticaret yapan, başkasının arazisinde ortak tütün eken, ormandan odun getirip satan, gece gündüz demeden çalışan, koca yürekli bir adam.

Anam, tarla işlerinde çalıştığı gibi, evde, ev işlerinde, çocukların yetişmesinde başrol oynar. Anam, ilkokulu okumuş. O günün şartlarında daha fazlası okunmazdı zaten. Okuma yazması güzel. Ayrıca Osmanlıcayı da çok iyi okurdu. Onca işin içerisinde fırsat buldu mu, hemen eline Osmanlıca yazılmış eserleri alır, okur ve yanındakilere de dinletirdi. Tam bir Müslüman Türk kadını idi. Her fırsatta, akşam sabah Kur’an’ı Kerim okur, namazını hiç geçirmez, helal haramı bilir, komşu hakkını gözetirdi.

İşte böyle bir anne babanın çocuğu olarak dünyaya gelmem, benim için bir şanstı. Bu şanslı dünyaya gelişimiz, bakalım bize nasıl bir hayat sunacaktı. Sizlere zaman zaman paylaşacağım.”

-Cemil Yıldız-