Gerçek hayatta ayıp ve suç olan bir konunun dijital mecrada da suç ve ayıp olduğuna dikkat çekti:
Hukuka uygunluk, gerçek ve sanal alemde de önemli…
Geçtiğimiz hafta, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dijital Mecralar Komisyon Başkanlığı’na seçilen Hatay AK Parti Milletvekili Hüseyin Yayman, gerçek hayatta suç ve ayıp olan şeylerin sanal alemde de ayıp ve suç olduğuna dikkat çekerek, “Hukuka uygunluk, gerçek ve sanal alemde de önemli” açıklaması yaptı.
TBMM’de 17 kişilik Komisyon’un ilk toplantısı ardından bir açıklama yapan Milletvekili ve Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, Türkiye’nin en önemli komisyonlarından birisinin TBMM çatısı altında kurulduğunu belirtti. İktidar ve muhalefet arasında bu konuda bir uzlaşı bulunduğuna işaret eden Yayman, şunları kaydetti:
“Dünyada dijital dönüşümler, yapay zeka ve sosyal medyanın önem kazanmasıyla beraber, bu anlamda her alandaki dijitalleşme hayatın içine girdi. Batıda, bunun örneklerini görüyoruz. Dijitalleşme sürecinde bir komisyonun kurulması geç kalınmış bir uygulamaydı. Bunun da TBMM çatısı altında olmasını çok önemsiyorum.
Komisyonumuz, iktidar-muhalefet işbirliğiyle; Türkiye’deki nefret suçlarının önlenmesini, çocuğa, kadına şiddetin engellenmesini, nefret suçlarının önüne geçilmesini, terör suçlarına karşı bir duyarlılık oluşmasını sağlamayı amaçlıyor. Bunlarla beraber; temel insan haklarının, hürriyetlerinin korunması konusunda görev ve sorumlulukları var, komisyonun.”
Dijital mecralardan önce “dijital demokrasi” konusunun gündeme geldiğini ifade eden Yayman, bugün gelinen noktada bir duyarlılığın oluşmasını önemsediğini vurguladı. Yayman, “Gerçek hayatta ayıp, suç olan bir konu, dijital mecrada da suçtur ve ayıptır. Bu anlamda hukuka uygun bir biçimde davranmak hem sanal hem gerçek alemde çok önemlidir” dedi
Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı olan Hüseyin Yayman, Türkiye’de yasal sürede temsilci bildiriminde bulunmayan Facebook, Instagram, Twitter, YouTube, Periscope ve Tiktok’un da aralarında bulunduğu sosyal ağ sağlayıcılarına 10’ar milyon lira ceza kesilmesini de değerlendirdi.
Yayman, şöyle dedi:
“Facebook, Instagram, Twitter, YouTube, Periscope, Tiktok’un da aralarında bulunduğu sosyal ağ sağlayıcıların Türkiye’de temsilci bulundurmaktan, bir muhatap atamaktan kaçınması doğru değil. En son, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından bunlara cezalar uygulandı. Bu cezalar, birinci aşama. Daha sonra yeni cezaların gündeme gelmesi ve en son bant yavaşlatma faaliyeti dahil, bu tür süreçler olabilecek. Bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.”
YENİ KURULDU
TBMM çatısı altında oluşturulan Dijital Mecralar Komisyonu’nun kuruluş öyküsü 3-4 ay öncesine dayanıyor. Temmuz ayında kuruluşu Resmi Gazete ile Kesinleşen Dijital Mecralar Komisyonu’nun görev ve sorumlulukları şöyle:
“İnternet kullanımının; kanunlara, bireylerin kişilik haklarına, özel hayatın gizliliğine ve diğer temel hak ve özgürlüklere aykırı, yahut çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerine zarar verici şekilde gerçekleşmesinin önlenmesi konularında görüş ve öneriler sunmak. Bu bakımdan komisyonun asli görevi, sadece sosyal ağlar değil, tüm internet dünyasıdır.”
Bunun dışında, komisyonun kanunda belirlenen görevleri arasında da şunlar bulunuyor:
“İnternet kullanımı yoluyla işlenen suçlarla etkin şekilde mücadele edilmesi konusunda görüş ve öneriler sunma, uluslararası alanda kabul gören gelişmeleri izleyerek, gerektiğinde yurt dışında izlemede bulunmak.”
Dijital Mecralar Komisyonu’nun kanunla belirlenen görevlerinden bir tanesi olan, “İnternetin, hukuka uygun kullanımı konusunda kamuoyunu bilgilendirici etkinlik ve projeler yapmak” ibaresi, son dönemler açısından son derece önemli. Özellikle yeni sosyal medya düzenlemesi ile ilgili kamuoyundaki yanlış bilgilerle ve dezenformasyonla mücadele konusunda önemli adımlar atılacak.
Yeni sosyal medya düzenlemesinin; sosyal medya ağlarını kapatmak, baskıcılık, özgürlüğün kısıtlanması, fikir özgürlüğüne müdahale ve basının susturulması şeklinde algılatmak isteyen özellikle yurtdışı menşeili grupların bu spekülasyonlarıyla da mücadele edilmesi, görevler arasında. Ayrıca komisyon, görev alanına giren konularla ilgili akademisyenlerin çalışmalarından faydalanacak, gerekli görmesi halinde yetkin uzmanlardan konuyla ilgili görüş alabilecek.”
-Cemil Yıldız-