Antakya, Samandağ, Payas, Defne, Harbiye ve daha fazlası… Hatay isminde bir araya gelen kadim coğrafya, tarihi ve kültürel kimliğinde biriktirdikleri adına misafirlerini beklerken, buna dair son davet, Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’dan geldi. Yayman, ‘niye’ diye soranlara tam ’50 neden’ sıraladı!
Geride bıraktığı Antakya adına “Bu şehre ‘gelin’ demek için size o kadar çok neden sıralayabilirim ki…” demiş, bir seyyah! Anlayacağınız, bir değil… İki de… Üç de… Hatta beş ya da 10 da! Çok daha fazlası! O yüzden de, o ‘nedenleri’ sıralamak yerine, “Gelin ve kendiniz keşfedin” diye eklemiş! İşte bu keşfin hikayesini, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı görevi sırasında fazlasıyla omuzlamış isimlerden biri, Antakya özelinde ilerleyen öykünün içine dalmak isteyenler için tam 50 neden sıralamış ve sıralarken de, ‘Gelin, Görün ve Gezin…’ demiş. Bunu söyleyen isim, Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman.
-LİSTE UZUN!-
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı görevi sırasında Hatay bağlamında oldukça önemli adımlar atan ve bazı projelere start verirken, yarım kalmışlar için de ‘devam edecek’ mesajı veren Yayman’ın Antakya noktasında dikkati çeken adımlarından bir tanesi ‘Uzun Çarşı’ adına olmuş, buna dair açıklamasında da, “İpek Yolu üstündeki en önemli çarşılardan birisi Antakya Uzun Çarşı’dır ve biz, burayı şaheser bir yapıya kavuşturacağız” demişti.
-50 AYRI DAVET-
Beklentilerin yüksek olduğu, ancak uzun zamandır ‘pansuman’ bekleyen sorunları başlığında yorgun da bir kent olan Hatay adına 50 neden sıralayan ve sıraladığı her bir ‘neden’ sonrasında da “Bu yüzden şehrimize gelmelisiniz” diyen Hüseyin Yayman’ın buna dair kelimeleri şöyle:
“Hatay’ı görmeniz için yüzlerce sebep sayabiliriz. Zor kısmı, nereden başlayacağımıza karar verebilmek. Öncelikle, Hatay’ın yüzyıllar öncesinden insanlığa verilmiş bir medeniyet ve hoşgörü dersi gibi olduğunu belirtmemiz gerekir. Bu şehirde, üç büyük dinin ibadethaneleri yan yana duruyor. Hıristiyanlığın ilk kilisesi de, Anadolu’nun ilk camisi de, 1700’lerden kalma bir Musevi havrası da burada. Tarihi dokusuyla sizi çarpan şehir, inanılmaz mutfağıyla da beklentilerin karşılığını fazlasıyla veriyor. Tepsi kebabı ve künefe tatmadan, zengin bir kahvaltı sofrasına oturmadan Hatay’dan dönmeyin.”
-İŞTE O LİSTE-
Sabah Gazetesi’ne verdiği açıklamada ‘Hatay için 50 Neden’ sıralayan ve temsil ettiği şehrin turizm elçiliğini yapmayı sürdüren Hüseyin Yayman noktasında biriken kelimelerin çerçevelediği kadim coğrafya şöyle resmediliyor:
“Hatay; Türkiye’nin Ortadoğu’ya, Ortadoğu’nun da Avrupa’ya ve Akdeniz’de açılan kapısı. Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetlere ve uygarlıklara ev sahipliği yapmış eşsiz bir şehir. Bir tarafta Amanos Dağları ve yaylaları, diğer tarafta başta Amik Ovası olmak üzere, verimli ovaları ile bir tabiat harikası. Zeytini, pamuğu, narenciyesiyle tarımın; demir-çelik üretimiyle sanayinin; kültürel mirasıyla ve daha birçok değeriyle de turizmin Akdeniz’deki yükselen yıldızı.”
Ve işte o 50 neden… Bu kenti görmeniz için ‘yeter de artar’ denilen, 50 neden…
1. Habib-i Neccar Camii, 2. St. Pierre Kilisesi, 3. Katolik Kilisesi, 4. Harbiye Şelalesi, 5. Hıdırbey asırlık çınar ağacı, 6. Vakıflı Ermeni köyü, 7. Payas Sokullu Külliyesi, 8. Hatay künefesi, 9. Tepsi kebabı, 10. Hatay kahvaltısı, 11. Mozaikler, 12. Hatay Arkeoloji Müzesi, 13. 5 bin yıllık tarihsel miras, 14. Üç dinin ibadethaneleri, 15. Muhteşem doğa, 16. Ulu Cami, 17. Ortodoks Kilisesi, 18. Musevi Havrası, 19. Bayezid-i Bestami Türbesi, 20. Sarı Selim Camii, 21. Hoşgörü geleneği ve çok kültürlülük, 22. İskenderun gar binası, 23. İskenderun Limanı ve sahili, 24. Tarihi ve kültürel değerler, 25. St. Simon Manastırı, 26. Payas Kalesi, 27. Titus Tüneli, 28. Beşikli Mağara, 29. Antakya Kalesi ve surları, 30. Bakras Kalesi, 31. Koz Kalesi, 32. Cin Kulesi, 33. Samandağ Plajı, 34. Arsuz Plajı, 35. Kaplıcalar, 36. Asi Nehri, 37. Amanos Dağları, 38. Sarıseki Kalesi, 39. İmma Kalesi, 40. Barlaam Manastırı, 41. Tell Aççana Höyüğü, 42. Kanuni Sultan Süleyman Kervansarayı, 43. İsos Harabeleri, 44. Uzun Çarşı, 45. Kurşunlu Han, 46. Yöresel yemekler, 47. Mimari izler, 48. Antakya ve Antakya evleri, 49. Geleneksel el sanatları ve 50. Doğal ürünler. -Tamer Yazar-