YDKB Başkanı öyle diyor!..

Depreme Hazırlıklı Değiliz… GENÇ; “Depremin ne zaman olacağını bilemeyiz, ama ne yapabileceğini biliriz” dedi Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkan Yardımcısı, aynı zamanda Hatay Şube Başkanı Nizam Genç, ilimizin ve ülkemizin yeni bir depreme hazırlıklı olmadığını belirtti. Marmara depremi yıldönümü mesajında, ülke nüfusunun %98’inin değişik seviyelerde tehlike arz eden deprem bölgeleri içerisinde, %70’inin ise 1. […]

Depreme Hazırlıklı Değiliz…

GENÇ; “Depremin ne zaman olacağını bilemeyiz, ama ne yapabileceğini biliriz” dedi

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkan Yardımcısı, aynı zamanda Hatay Şube Başkanı Nizam Genç, ilimizin ve ülkemizin yeni bir depreme hazırlıklı olmadığını belirtti.
Marmara depremi yıldönümü mesajında, ülke nüfusunun %98’inin değişik seviyelerde tehlike arz eden deprem bölgeleri içerisinde, %70’inin ise 1. ve 2. derece deprem bölgelerinde yaşamakta olduğunu hatırlatan Yapı Denetim Kuruluşları Derneği Hatay şube Başkanı Nizam Genç, şöyle devam etti:
“Ülke olarak neredeyse hepimiz, can ve mal güvenliği açısından deprem riski ile karşı karşıyayız. Yaşanacak depremlerin birer afete dönüşmemesi için ‘can ve mal güvenliğini’ esas alacak, etkin bir denetim sistemine fırsat verecek şekilde yapı denetim sisteminin eksikliklerin giderilmesi gerektiğini Deprem haftası vesilesiyle tekrar hatırlatmanın faydalı olacağını düşünüyoruz.
Ülkemiz için asrın felaketi olarak tanımlanan Marmara depreminin üzerinden 20 yıl geçmiş olmasına rağmen alınması gereken önlemlerin tam olarak alınamamış, deprem odaklı dönüşümün sağlanamamış olması sebebiyle vatandaşlarımızda olası depremlerin meydana getirebileceği yıkımın ve kayıpların endişesi halen giderilememiştir.
Türkiye’de 20 yıldan beri uygulanmakta olan yapı denetim kanununun eksik yönleri olmasına rağmen; bugüne kadar kanun kapsamında inşaatları tamamlanmış olan yapılarda, özellikle ‘Taşıyıcı Sistemi’ ilgilendiren imalatlarda, büyük oranda başarı sağlanmıştır. Ülkemizde bu kanun kapsamında denetimi yapılmış olan binalarımız, öngörülen, büyük depremlerde yıkılmayacak ve can kayıpları yaşanmayacaktır. Ancak yapı denetim kanunundan önce yapılmış veya kanun kapsamı dışında tutulmuş olan yapılar için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. Yapı denetimini etkin kılmak ve süreklilik kazandırmak için tüm binaların yapı denetime tabi tutulması gerekir. Biz Yapı Denetim Kuruluşları Birliği olarak bu sorunu sürekli dile getirerek, yasanın eksikliğini vurgulamayı görev edindik. Ancak maalesef aynı sorunlar halen devam etmektedir.
Kanun üzerinde yapılacak değişikliklerle taşıyıcı sistemde yakalanan başarı oranını tüm imalatlarda yakalamanın mümkün olduğu düşüncesindeyiz. Ancak bu konuda yetkililerinin de istekli ve kararlı olmaları gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki; Depremler değil; denetimsiz ve mühendislik hizmetleri almamış, standartlara uygun olmayan binalar can alır. Bu can kayıplarının önlenmesi için mevzuat eksiklikleri giderilmesi ve tüm yapıların yapı denetime tabi tutulması gerekmektedir.. İnsanlarımız doğal afetlerde maddi manevi ezilmeden korunmalıdır. Ne yazık ki; sadece yıkıcı depremlerden sonrasına hazırlanıyoruz ancak öncelikle yapılması gereken depremden önce alınması gereken önlemlerdir. Bu konuda siyasi otoriteye büyük görev düşmektedir.”
Marmara depremi yıldönümü mesajında depremlerin ne zaman olacağının bilinmediğini, ancak neler yapabileceğinin ise bilindiğini belirten Yapı Denetim Kuruluşları Derneği Başkanı Nizam Genç şöyle devam etti:
“Depremin ne zaman olacağını bilemeyiz, ancak ne yapabileceğini biliyoruz. Bu nedenle ülkemizdeki sağlıksız ve deprem standartlarına uymayan düşük dayanımlı mevcut yapıların “Kentsel Dönüşüm” kapsamında bir an önce dönüştürülmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekmektedir. Sağlıklı, güvenli, mühendislik hizmeti almış binalarda ve çevrede yaşama hakkı herkesin Anayasal hakkı ve ortak arzusudur. Ülke çapında uygulanması planlanan kentsel dönüşüm projesi, ülkemiz tarihindeki en büyük projelerinden biridir. 21.yüzyıla damgasını vuracak olan, sağlam, sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre vaad eden “Kentsel Dönüşüm” uygulamalarının başarılı olmasını ve özellikle rantı düşük bölgelerde binaların dönüşümün daha da hızlandırılmasını bekliyoruz. Bunun için riskli bölgelerde imar çalışması yapılması gereklidir. Riskli binalarda tespitler bir an önce tamamlanıp bu binalarda yaşayanlar binanın durumu hakkında bilgilendirilmeli, yıkılıp yeniden yapılması sağlanamıyorsa güçlendirilmesi için gerekli desteğin sağlanması gereklidir.
17 Ağustos Marmara Depremi sonrasında yaşananlar gibi büyük acıların tekrar yaşanmamasını umut ediyoruz. Depreme maruz kalan bölgelerdeki hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet mekanları cennet olsun.. Son olarak ifade etmeliyiz ki can kayıplarının önlenmesi için bu depremlerin tekrarına her zaman hazırlıklı olunması gerektiği unutulmamalıdır.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version