Yeni Adli Yıl Balosu

Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez, OHAL döneminde 28 KHK ile TBMM’nin işlevsiz hale getirildiğini savundu. Anayasal Organlar Gerçek İşlevine Dönmeli 2017-2018 Adli Yıl Açılış Resepsiyonu 5 Eylül Salı akşamı Antakya Şehir Kulübü’nde gerçekleştirildi. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Hatay Barosu işbirliği ile Şehir Kulübü’nde gerçekleştirilen 2017-2018 Adli Yılı açılışı resepsiyonuna Hatay Valisi Erdal Ata, Hatay Büyükşehir […]

Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez, OHAL döneminde 28 KHK ile TBMM’nin işlevsiz hale getirildiğini savundu.

Anayasal Organlar Gerçek İşlevine Dönmeli

2017-2018 Adli Yıl Açılış Resepsiyonu 5 Eylül Salı akşamı Antakya Şehir Kulübü’nde gerçekleştirildi. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Hatay Barosu işbirliği ile Şehir Kulübü’nde gerçekleştirilen 2017-2018 Adli Yılı açılışı resepsiyonuna Hatay Valisi Erdal Ata, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Tekne, Hatay Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet Turan Oral, Hatay İdare Mahkemesi Başkanı Songül Meydan Özdoğan, MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez, Baro üyesi Avukatlar, Hakim ve Savcılar, Protokol üyeleri, Meslek Odaları ile Sivil Toplum Örgütleri Başkan ve Yöneticileri katıldı. Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez’in A Protokol önündeki ”Yeni Adli Yıl Açılışı Resepsiyonu” konuşması şöyle:
“Hepimiz, Anayasa’ya, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, insan haklarına inanan yurttaşlarız. Bu inancımızda tereddüt dahi duymayız. Ancak, hain 15 Temmuz kalkışmasının üzerinden bir yıl geçmesine karşın, ülkemizdeki OHAL düzeni ve bir yılı aşkın süre içinde çıkartılan 28. KHK ile yönetilme tarzı sona erdirilmemiştir. OHAL’in yurttaşlara değil, devlete karşı ilan edildiği söylemi tamamen bir yanıltmacadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi eliyle düzenlenmesi gereken en netameli konulardan en basit düzenlemelere kadar olan her şey KHK’ler eliyle düzenlenir hale gelmiştir. Dolayısıyla, Anayasa’da tanımını bulan, yasama yetkisinin Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ait olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği hükmü uzun bir süredir işlevsizdir.
Yargı bağımsızlığı ve hakim güvencesi, yargıya ve hakime tanınan bir imtiyaz değil, toplumun tüm kesimlerinin, demokratik düzenin ve giderek devletin güvencesidir.
Siyasetteki restleşmenin ve ideolojik saflaşmaların tarafında yer almış görüntüsü veren yargı temsilcilerinin ve uygulayıcıların her söz, her davranış ve her uygulaması, adalet ve hukukun üstünlüğü algısına vurulmuş en büyük darbedir.
Adalet ve hukukun üstünlüğü, kamu görevlilerinin uygulamalarında ne hissettikleriyle değil; o uygulamaya muhatap olan yurttaşımızın ne hissettikleriyle ilgilidir ve bu uygulamaya muhatap olan yurttaşlarımızın sigortası olan yargı yetkisi taraf tutmaktan, devleti koruma refleksinden ve idare etme kaygısından uzak hareket ettiği takdirde işlevseldir.
Saygıdeğer konuklar… Yargı, ayağa değen taş değildir ve yasama gücü elinde diye, ayağa her taş değdiğinde ayıklanacak, tehdit edilecek bir yapı değildir. Toplumun tüm kesimleri Türkiye’nin demokratikleşmesini, yargının siyasallaşmaktan kaçınmasını istiyor.
Son günlerde FETÖ’den kurtulma yolları arayan ülkemizin, bu kez kendini başka başka cemaat ve tarikatlara kaptırmasının altında yatan nedenleri elbirliği ile sorgulamak ve böyle bir eğilimden vazgeçmek ve bu dönüşümü önlemek zorundayız. Yoksa pişmanlıkların, kandırılmışlıkların sonu yakındır.
İşte bu sebepledir ki, bizler, devletin yapılanmasında şeffaflık istiyoruz, devletin yapılanmasında liyakat istiyoruz, hukuk hâkim olsun istiyoruz. Anayasal kurumların göreceli değil somut olarak işlevsel ve hukuka uygun davranmalarını bekliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni Adli Yıl sebebiyle yayınladığı mesajındaki, ‘Hukuk devletinin yaşatılabilmesi için, yargının her türlü taassuptan, gruplaşmadan, siyasi ve ideolojik kamplaşmadan uzak kalması, tarafsızlığını koruması şarttır. 15 Temmuz darbe girişimiyle hain planları ortaya çıkan ihanet çetesinin en çok hedef aldığı kurumların başında yargı gelmektedir. Bu ihanet çetesine karşı verilen mücadele sırasında karşılaştığımız hadiseler, yargıyı teslim almaya çalışan gruplara karşı müteyakkız olmamız ve sorunların üzerine cesaretle gitmemiz gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Başta hakim ve savcılarımız olmak üzere, tüm yargı mensuplarının bu konuda ortaya koyacakları öncülük büyük önem taşımaktadır’ şeklindeki mesajını önemli buluyor ve bunun gereklerinin yerine getirilmesini ve yargı ile diğer kurumlardaki cemaatleşmenin, tarikatlaşmanın önüne geçildiğinin somut örneklerini görmek istiyoruz.
Saygıdeğer konuklar… Avukatın görevi, insanların haklarını, onların kullanımına sunmaktır. Avukat; Halkın haklarını, çıkarlarını savunan ve toplum içinde yaşayan insanı birey yapan meslek mensubudur. Avukatın hak ve yetkilerine veya avukatın doğrudan doğruya yaşamına ya da vücut bütünlüğüne yönelen her saldırı, aslında bu ülkede yaşayan herkesin temel haklarına yönelmiştir.
Bugün, savunma hala baskı altındadır. Avukatlar, mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturulmakta ve kovuşturulmaktadır.
Yine de yargının tüm unsurlarıyla can çekiştiği bir ortamda, savunma mesleği kendi kazanımlarının peşine düşen bir pozisyonda hiçbir zaman olmadı, olmayacaktır. Mesele demokrasi, mesele hukuk, mesele adalet ise gerisi teferruattır.
Saygıdeğer konuklar… Yeni süreçte beklentimiz, OHAL ve KHK yönetim sürelerinden bir an önce dönülmesi ve Anayasal organların gerçek işlevlerini yerine getirmesidir.
Toplumsal hayata darbe vuran, kişisel özgürlükleri kısıtlayan, kadına şiddeti artıran, çocuğa istismarı kolay kılan, eğitimden sağlığa her alandaki adaletsiz, eşitliğe ve toplumsal devlet anlayışına aykırı düzenlemelerin bir an önce çağdaş hukuka uygun hale getirilmesi, yolsuzluğun, yoksulluğun önlenmesi temel beklentilerimiz arasındadır.
Hatay Barosu; hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ve demokrasiye bütün azmiyle sahip çıkacaktır. Savunma susmayacak; halkının yanında avukatlar, avukatın yanında baro, temel hak ve özgürlüklerin savunucusu bir baro olmaya; tüm kurum ve kurallarıyla hukukun esas alındığı, hukuka saygının hâkim olduğu, yargının bağımlı halden uzaklaştığı, yargının şeklen dahi olsa bağımsız olarak görüntü verdiği bir yargı sistemi için çalışmaya devam edecektir.
Yeni adli yılın; savunmaya saygının, yargımızda adaletin, bağımsız, tarafsız ve daha uygar bir hukuk düzeninin esas alındığı bir yıl olmasını diler, yeni adli yılın meslektaşlarımıza, yargı camiamıza, ülkemize ve adalet bekleyen tüm yurttaşlarımıza hayırlı olmasını dilerim.”
Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez’in bu konuşması sonrasında; Hatay İdare Mahkemesi Başkanı Songül Meydan Özdoğan, Hatay Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet Turan Oral ve Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Tekne de kürsüye gelerek birer konuşma yaptı. -Cemil Yıldız-

Exit mobile version