Tarih boyunca kitaplar üzerinde nice güzel sözler söylenmiş, kitap okumanın önemi ile ilgili çok sayıda yazı yazılmıştır. Buna rağmen okuma özürlü bir toplumuz. Okumuyoruz ve çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak için bir çaba sarf etmiyoruz.
Önceki yıllarda yayınlanmış bir rapora göre Türkiye genelinde tahminen 1400 kütüphane bulunmasına karşın 400 bin civarında kahvehane varmış. Adım başında karşımıza çıkan kafeler hariç.
Türkiye’nin kitap okuma sıralamasında 173 ülke arasında 89. sırada yer aldığının açıklandığı raporda 12 bin 89 kişiye bir kitap düştüğü kaydedilmiş. Bu rakamın Japonya’da 25 kişiye bir kitap, Fransa’da ise 7 kişiye bir kitap olduğu vurgulanmış.
Raporda ilk yaşlardan itibaren çocuklara resimli kitaplar, öyküler okuyarak okumaya yöneltilmeleri tavsiye ediliyor.
Sık sık, değişik yerlerden pek çok ürün gelir bana. Posta kutusuna, evime, dernek binasına ya da eş dost ziyaretlerimde.
Bu ürünler arasında imzalı kitaplar, dergiler ve bazı yerel gazeteler önemli bir yer tutar. Bu güzel ürünlerin ortasında güzelce soluklanırım.
İyi bir okur için bundan daha güzel hediye ne olabilir ki?
Son birkaç gün içinde bana hediye edilen onlarca kitap valizlerimi bir çiçek demetine dönüştürdü. Bu haftaki yazımda siz değerli okurlarıma birkaç günlük tatil kaçamağında dostum yazarların bana armağan ettikleri kitapların birkaçından söz etmek istiyorum. Kitap okumanın bir gereklilik olduğunu bu köşemde sık sık dile getirmişimdir. Tekrar gündeme getiriyorum.
22-23-24 Mayıs tarihlerinde Antalya’daydım. Antalya, pek çok yazın ustası dostumun yaşadığı bir kent. Onlarca dostumdan ikisini arayabildim. İlki Sayın Faruk Demirel.
Faruk Demirel, öykü ve romanlarıyla son günlerde en çok gündemde olan bir yazarımız. Onu sahibi olduğu Akdeniz FM’de ziyaret ettim eşimle birlikte. İki saate yakın sohbet sonunda bir sonraki akşam bir araya gelmek üzere ayrıldık.
Son yapıtı Diktatörün Kızı kargodan yeni çıkmıştı. İlk imzayı bana atmış oldu. Bunun yanında, Maraş Maraş (Maraş katliamını anlatan ilk ve tek yapıt.), Ve Ankara.. romanları ile ile, Eşim Beni Aldatıyor, Başıboş Köpekler öykü kitaplarını imzaladı.
23 Mayıs öğle vakti sevgili dostum Prof. Dr. Fuat Bozkurt ve değerli eşleri Sahil Hanım bizleri Akdeniz Üniversitesi’nde ağırladılar. Sayın hocam her zamanki gibi boş gelmedi. Türk İmgesi, Türklerin Dili, Türkçenin Grameri,Toplumsal Boyutlarıyla Alevilik, Türklerin Dini.. Kısa zamanda okunmak üzere, çalışma masamda yerini alacak.
26 Mayıs Cumartesi günü TYS genel Kurulu nedeniyle günübirlik İstanbul yolculuğu yaptım. Genel Kurulda karşılaştığım Hemşerim, bol ödüllü şairimiz Nisa Leyla, Karşı Yayınlarından Ciltli olarak yeni baskısı yapılan üç şiir kitabını hediye etti. İkinci kez ilgiyle okuyacağım. Antakyalı değerlerimizin ürettikleri hep ilgimi çekmiş ve büyük bir zevkle okumuşumdur. Dar Paçalı Dizeler, Yokoluş Bir Sözcükse ve Hayal Divan Öncelikli yapıtlar arasında yerini alacak.
TYS Genel Kurulu’da Sayın Mustafa Köz’ün yerin, Büyük usta Adnan Özyalçıner seçildi. Sayın Yalçıner’e yeni görevinde başarılar diliyor, Sennur Ablayı rahmetle anıyorum.
Genel Kurulda oyumuzu kullandıktan sonra Yalovalı dostlarım Hasan Kıyafet ve Orhan Kocadağ’la Telos yayınları’nı ziyaret ettik. Orhan Beyin öyküleri yakında Telos’tan çıkacak. Yaınevinin hediyesi bir koli kitap şu an PTT Kargo’da bekliyor. Kim bilir ne sürprizler var orada.
Bayramın birinci gününde Atilla Şenkon’un Yalan Satıcısı, İranlı öykücü Gulam Hüseyin Saedi’nin Dendil, Haydar Ergülen’in Sait ile Sabahattin, Tuhafiye… adlı yapıtları masamda yerini aldı.
Yaz tatiline giriyoruz. Sevgili öğrencilerimizi bekliyoruz. On binlerce kitap onların ilgisini bekliyor.
Her yayın, yaşamımıza açılan yeni bir penceredir. O pencereyi her zaman açık tutalım.
Dostlukla!