Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Yenidoğan çetesi’ davasında ara karar: Tahliyeler var

İstanbul’da yenidoğan bebekler üzerinden haksız kazanç elde eden ve bazı

İstanbul’da yenidoğan bebekler üzerinden haksız kazanç elde eden ve bazı bebek ölümlerine yol açmakla suçlanan çeteye ilişkin davada 10 sanık tahliye edildi. 58 sanıklı davada, kamuoyunu sarsan iddialar ve ihmaller zinciri gündemdeki yerini koruyor.

İstanbul’da özel hastaneler üzerinden kurulan ve yenidoğan bebekleri adeta bir gelir kapısına dönüştüren sistemin yargılamasında yeni bir gelişme yaşandı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuklu yargılanan 10 sanığın tahliyesine karar verildi. Tahliye edilen isimler arasında hemşireler, sekreterler, hastane yöneticileri ve belediye personeli de yer aldı.

Tahliye edilen sanıklara adli kontrol şartı

Mahkeme heyeti, serbest bırakılan sanıklara yönelik yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartları uyguladı. Bu kapsamda sanıkların belirli periyotlarla imza vermeleri de kararlaştırıldı. Tahliye edilenler arasında Silivri Kolan Hastanesi Başhekimi Bener Mansuroğlu, TRG Hospitalist Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş ve Esenyurt Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Renas Kılıç gibi dikkat çeken isimler bulunuyor.

Sanıkların bazılarına yönelik kısıtlamalar kaldırıldı

Mahkeme, adli kontrol tedbiriyle serbest olan bazı sanıkların durumunu da yeniden değerlendirdi. Başhekim İbrahim Oktay, başhemşire Hilal Vatansever ve diğer 3 sanığın kontrol tedbirleri kaldırıldı. Böylece bu kişiler artık herhangi bir yargısal denetim olmaksızın serbest kalmış oldu.

Savcıyı tehdit eden sanığın dosyası ayrıldı

Dava sürecinde dikkat çeken bir gelişme de sanıklardan Mustafa Kemal Zengin’e dair yaşandı. Savcı Yavuz Engin’i makamında tehdit ettiği görüntüleri gündem olan Zengin’in dosyası ana davadan ayrıldı. Mahkeme, bu konuda bağımsız bir yargılama süreci başlatılmasına karar verdi.

SGK zararı araştırılıyor

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) uğradığı maddi kaybın tespiti için ilgili kurumdan resmi bilgi talep edildi. Mahkeme heyeti ayrıca tüm duruşma tutanaklarının Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verdi. Dava kapsamında halen tutuklu bulunan 19 sanığın tutukluluk hali devam ediyor.

Örgütlü suistimalin iddianamedeki boyutları

1399 sayfalık iddianame, davanın ne denli kapsamlı ve sistematik bir yapı üzerinden yürütüldüğünü gözler önüne seriyor. Başta doktor Fırat Sarı ve doktor İlker Gönen olmak üzere çok sayıda kişi, örgüt lideri ve yöneticisi olarak suçlanıyor. Örgüt, yenidoğan yoğun bakım servislerini yüksek kazanç sağlamak için kullanmakla suçlanıyor.

Bebeklerin durumu kasıtlı olarak ağır gösterildi

İddianameye göre sanıklar, hasta bebeklerin durumlarını gerçekte olduğundan daha ağır göstermek suretiyle, hem SGK’dan yüksek ücret aldı hem de bazı hasta yakınlarından doğrudan ödeme talep etti. Böylece kamu kaynakları suistimal edildi, aileler maddi ve manevi zarara uğratıldı.

Bebek ölümleriyle bağlantı kuruluyor

Bazı bebeklerin uygun hastanelere sevki yerine, örgüt üyelerinin denetimindeki kâr odaklı hastanelere yönlendirildiği belirtiliyor. Bu durumun sonucunda, iddialara göre birçok bebek hayatını kaybetti. Özellikle sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında 10 bebeğin ölümü nedeniyle “ihmalle adam öldürme” suçlaması bulunuyor.

İddianameye ek 13 sanıklı dosya ana davayla birleştirildi

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 13 şüpheliyi içeren ek iddianame, ana dava dosyasıyla birleştirildi. Söz konusu dosyada da SGK yine “suçtan zarar gören” sıfatıyla yer aldı. Firari sanıklardan biri olan hemşire Serenay Şenkalaycı, her iki dosyada da şüpheli olarak yer alıyor.

Soruşturma sonucunda 10 hastanenin ruhsatı iptal edildi

Soruşturma çerçevesinde İstanbul ve Çorlu’daki toplam 10 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi. Bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve diğer hastalar, kamu hastanelerine sevk edildi. Ancak dikkat çeken nokta; olayda adı geçen bazı hastanelerin farklı şubelerinin hâlâ faaliyet göstermeye devam etmesi.

Cezaevinde intihar eden sanık: İlker Gönen

Davanın baş sanıklarından biri olan İlker Gönen, 1 Şubat’ta tutuklu bulunduğu Antalya cezaevinde intihar etti. Gönen’in ölümü, dosya üzerindeki şüpheleri daha da derinleştirirken, kamuoyunda “karanlık noktalar hâlâ aydınlatılamadı” yorumlarına neden oldu.