Bakırköy 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada müşteki ve sanık avukatlarının beyanları dinlendi.
Savcı Engin’in Avukatı: “Bu Tek Başına Yapılan Bir Eylem Değil”
Müşteki Yavuz Engin’in avukatı Ahmet Fırat Burkucu, sanıkların beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, müvekkilinin bilgilerinin ve fotoğraflarının WhatsApp üzerinden paylaşıldığını söyledi. Burkucu, “Tehdit edilmekle kalmıyor, faaliyete geçilmeye çalışılıyor. Müvekkilimin aracına bakılıyor, ardından Aylin Arslantatar tarafından ailesine kadar tüm bilgileri veriliyor. Bu tek başına yapılan bir eylem değil. Tutuksuz tüm sanıkların da tutuklanmasını istiyoruz.” dedi.
Savcı mütalaasında sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.
Sanıkların Savunmaları
Sanıklardan Aylin Arslantatar, “Bir şehit kızı olarak bu ülkede yedi yıllık arkadaşım olan savcı beyle hareket ederek onu korumaya çalıştım. Buna rağmen bana tehdit suçlaması yöneltildi. Ben devlete emanetim ama savcının elinde oyuncak oldum, kurban edildim.” ifadelerini kullandı.
Mustafa Kemal Zengin ise, “Dosya tamamen yalan ifadeler üzerine kurulu. Örgüt varsa birbirimizi tanımamız gerekiyor ama dosyadaki bazı isimleri tanımıyorum bile.” diye konuştu.
Beş Sanığa Tahliye
Mahkeme, altı tutuklu sanıktan Mustafa Kemal Zengin’in tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Aylin Arslantatar ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağıyla; Gökhan Güler, Baki Çelik, Yavuz Çelik ve Muhammed Emin Orhan ise yurt dışına çıkış yasağıyla tahliye edildi.
Duruşma, eksik hususların giderilmesi için 12 Ocak 2026 tarihine ertelendi.
İddianameden Detaylar
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, savcı Yavuz Engin, ‘Yenidoğan Çetesi’ soruşturmasında tutuklu hemşire Tuğçe Toptemel’in tahliye edilmesi için tehdit edildi. Engin’in yazılı bildirmesi üzerine yürütülen soruşturmada, savcıya yönelik suikast hazırlığında olan bir örgüt tespit edildi.
Örgütün kamu kurumlarıyla bağlantılı, teknik destek alabilen ve ateşli silahlar bulunduran bir yapı olduğu; üyelerin Telegram ve WhatsApp üzerinden haberleştikleri ve dijital delilleri sildikleri belirtildi.
Kendini emekli müsteşar olarak tanıtan örgüt elebaşı Mustafa Kemal Zengin’in, hemşire Tuğçe Toptemel’in serbest bırakılması için savcıyı tehdit ettirdiği; avukat Aylin Arslantatar’ın örgütün hukuki işlerinden sorumlu olduğu, Gökhan Güler’in ise maddi menfaat karşılığında usulsüz tahliye girişimleriyle örgüte gelir sağladığı iddia edildi.
Ceza Talepleri
İddianamede Mustafa Kemal Zengin, Aylin Arslantatar ve Gökhan Güler hakkında ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘silahlı örgüt kurmak’, ‘yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs’, ‘tehdit’, ‘Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu’na muhalefet’, ‘ruhsatsız silah bulundurma’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ ve ‘kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek’ suçlarından 48 yıldan 100 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlamalar yöneltilerek değişen oranlarda hapis cezaları talep edildi.